Rehine yakınından olay açıklama
Abone olIŞİD'in elinden kurtarılan rehinelerden üç kişinin yakını olan Muammer Taşdelen, bu işin burada bitmediğini belirterek, "Birileri bunun üzerinde zafer çığlığı atmasın" dedi.
Türkiye ’nin Musul Konsolosluğu’ndan IŞİD tarafından kaçırılan
49 kişinin 101 günün ardından özgürlüğüne kavuşması, yakınlarını ve
tüm Türkiye'ye sevinç yaşattı. Rehinelerin yakınları gözyaşlarına
boğuldu.
Kurtarılanlar arasında kızkardeşi Nermin Taşdelen Yıldız, eniştesi
Hakan Yıldız ve 1 yaşındaki çocukları Kuzey Deniz Yıldız bulunan
Taşdelen, bu sabah aldığı sevindirici haberin ardından yola
çıktı.
Yakınlarına kavuşmak için karayolu ile İstanbul 'a giden Taşdelen,
Çanakkale İskelesi'nde açıklamalarda bulundu.
"BU İŞ BURDA
KAPANMAYACAK"
Rehinelerin gelmesine sevindiklerini belirten Taşdelen, bu işin
burada kapanmayacağını belirterek, hem sevincini hem de tepkisini
dile getirdi. Taşdelen, "Rehinelerin gelmesi gerçekten çok güzel.
Bizi sevindirdi ama bu iş burada kapanmadı. Her şeyden önce bunun
hesabını birileri vermeli. O 49 kişi orada niye terk edildi? Niye
rehin bırakıldı? Onun hesabı daha verilmedi. Kimse bunun
açıklamasını yapmadı. Orada tehdit varken 49 kişinin orada tahliye
edilmeden bırakılması zaten başlıbaşına bir hataydı. Birileri bunun
üzerine zafer çığlığı atmasın. Biz her şeyden önce gerçekten
seviniyoruz. En azından 100 günün sonunda söyleyebiliyoruz ama
dediğim gibi Türkiye'de gerçekten tuhaf bir durum var. İnsanlar
şunu bilmeli, bugün IŞİD'e bir terör örgütü diyemeyen bir başbakan,
herhalde bir şeyleri düşünüyordur diye düşünüyorum" şeklinde
konuştu.
'ÇOK ÖZLEDİM'
İstanbul ya da Çorlu'da yakınlarını karşılayacağını belirten Muammer Taşdelen, ilk defa televizyonda uçağa bindirilirken gördüğünü söyledi. Taşdelen, sözlerini şöyle tamamladı; "Yetkililer sadece sağlık durumları iyi dedi, öylesine işte bize teselli verdiler. Verdikleri teselliyle bugünlere geldik. Geldik de bu 100 gün içinde yaşadıklarımızı bir biz biliyoruz, bir de Allah. Televizyonlarda gördüm bugün uçağa bindirilirken, iyi görünüyorlardı. Hele bir kucaklaşalım, koklaşalım, sarılalım. Ondan sonra sağlık durumlarını da anlayacağız zaten. Kucaklaşmadan koklaşmadan hiçbir şey bilmiyorum. Çok özledim, 100 gün oldu. Gerçekten çok özledim. Kokularını özledim. Nefeslerini özledim. Seslerini özledim."