Regaip Kandili nedir? Namaz ve dua
Abone olRegaip Kandili'nde camiler doldu taştı! İşte inananların af istedikleri ve günahlarından arındıkları Regaip Kandili'nin hikmetleri;
Regaip Kandili nedir? Regaip
Kandili'nde Müslümanlar nasıl namaz kılmalı ve Regaip
Kandili'nde nasıl dua etmeli?
Regaip, Arapça kökenli bir kelimeledir ve "reğa-be" kökünden türemiştir. Kelime olarak birşeyi istemek, arzu etmek ve ona karşı meyletmek anlamındadır. İnanışa göre Regaip Kandili'nde bu geceye hürmeten Allah, duaları kabul eder, tövbe edenlerin günahlarını affeder.
Receb ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ (c.c) bu gecede, Müminlere, ragibetler (ihsanlar, ikramlar) yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Regaib gecesi'nde yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.
Regaip, Arapça kökenli bir kelimeledir ve "reğa-be" kökünden türemiştir. Kelime olarak birşeyi istemek, arzu etmek ve ona karşı meyletmek anlamındadır. İnanışa göre Regaip Kandili'nde bu geceye hürmeten Allah, duaları kabul eder, tövbe edenlerin günahlarını affeder.
Receb ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ (c.c) bu gecede, Müminlere, ragibetler (ihsanlar, ikramlar) yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Regaib gecesi'nde yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.
REGAİP KANDİLİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?
İslam âleminin heyecanla beklediği mübarek üç aylar, Regaip
Kandili ile taçlanacak. Regaib Kandili'nde neler yapılmalı, bu
mübarek gece nasıl değerlendirilmeli?
* Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun
mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi,
saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
* Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli;
O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
* Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait
nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi,
özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
* Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye
gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta
olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
* Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve
geleceğin plân ve programı çizilmeli.
* Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak
edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede
bulunulmalı.
* Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
* Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden
rızaları alınmalı.
* Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı;
kederli yüzler güldürülmeli.
* Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim
zikrederek dualar etmeli.
* Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve
kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
* Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar
ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu
edilmeli.
* O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları
ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
* Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü
nasihat dinlenmeli;
* Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve
camilerde kılınmalı.
* Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli;
hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle
Hakk'a niyazda bulunulmalı.
* Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin
kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine
getirilmeli.
* Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın,
dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek
veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları
istenmeli.
* Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç
tutulmalı
RECEP AYI: PEYGAMBERİMİZİN RAMAZAN'DAN SONRA EN ÇOK ORUÇ TUTTUĞU AY
RECEP AYI: PEYGAMBERİMİZİN RAMAZAN'DAN SONRA EN ÇOK ORUÇ TUTTUĞU AY
Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v)' ın Ramazan ayından sonra en
çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın
muazzam, muhteşem sevabları var.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab
hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb
denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül
döküldüğü ay demektir... Sabbe, Arapçada dökmek demek... Nehrin de
böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere
münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb; Allah'ın
rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür
güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim,
ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs.
güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim
ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün
alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına
hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne
yapacak?.. "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim,
suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip,
hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek.
Asrı Saadet büyüklerinden bir büyük anlatıyordu:
Mukatil Allah Ondan Razı Olsun mukaddes üç ayların önemini
anlatma edabında şöyle buyuruyordu.
Sema'nın Yedinci Katında Kaf dağı şeklinde bir yer
vardır. Burası gümüş gibi beyaz bir alan. Yeryüzünden yedi kere
daha büyüktür. Tıklım tıklım meleklerle dolu. O kadar ki, bir iğne
düşşe şüphesiz ki meleklerden birine saplanır.
Her birinin elinde "La İlahe illallah, Muhammeden Resülullah
yani ( Allahtan başka ilah yoktur, Muhammed aleyhisselam S.A.V onun
kulu ve elçisidir)" yazılı bir sancak olduğu halde bütün melekler,
Recep ayının her cuma gecesi toplanır ve ümmeti Muhammed'in
kurtuluşu için yalvarıp yakarırlar. Ve şöyle dua ederler: " Ey
Rabbimiz!.. Muhammed Ümmetine rahmet et onları azaba çarpma"
Böylece, sabaha kadar dua ve istiğfar ederler.
Bunun üzerine Yüce Allah (c.c.) meleklerine şöyle
seslenir:
Ey meleklerim! Ululuk ve yüceliğim hakkı için Muhammed
ümmetini affettim."
Yarabbi Nasıl Recep Şaban ve Ramazan Aylarını mukaddes
kılmışsan öylece o aylara layık amellerle geçirmeyi nasip
eyle.
Şa'ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da
mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların
birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.
Ramazan ayının muhteşemliğinin öneminide Hz peygamberimizin
S.a.v hadisi ile anlaşılıyor.
Peygamberimiz (s.a.v) Buyurur ki...
Ramazan Ayının İlk On Günü Rahmet Daha Sonraki On Günü
Mağfiret, Son On Günü de Cehennemden Kurtuluş Günleridir.