Recep Akdağdan aşı açıklaması
Abone olAkdağ, domuz gribi aşısıyla ilgili yine sert konuştu. Bakan, 5 bin kişi ölecek iddialarına ise açıklık getirdi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi aşısının
yapılmasına kendisinin karar vermediğini, 40 kişilik bilim
kurulunun karar verdiğini belirterek, bilim kurulunda, bir kişinin
itiraz şerhi olmaksızın, bu aşıların alınması ve belirlenen risk
gruplarına yapılması kararı alındığını söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, milletvekillerinin, Plan ve Bütçe
Komisyonunda görüşülen bakanlığının 2010 yılı bütçesi üzerindeki
soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Bütçeden sağlığa ayrılan payın az olduğunu ve daha fazla verilmesi
durumunda daha mutlu olacağını belirten Akdağ, Türkiye'yi OECD
ülkeleri ile kıyaslamanın yanlış olacağını kaydetti. Recep Akdağ,
dünya ülkelerinin 5 grubu ayrıldığını ve Türkiye'nin yüksek orta
gelir grubunda yer aldığını ifade etti.
Bakan Akdağ, hekim sayısının az olduğunu dile getirerek, YÖK'ün tıp
kontenjanlarını artırmasıyla hekim sayısının artacağını
bildirdi.
Domuz gribi konusunda yaşanan gelişmeleri anlatan Akdağ, Domuz
gribi ile mücadele sürecini çok doğru bir şekilde başlattıklarını
söyledi.
Akdağ, Dünya Sağlık Örgütünün her yıl kışın sonuna doğru bir
sonraki yılın virüslerini bilimsel olarak tahmin ederek, aşı üreten
firmalara 3 virüs bildirdiğini ve firmaların da bu aşıyı ürettiğini
ifade etti.
Bakan Akdağ, bu aşıları üretebilen firmaların sayısının belli
olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Yeni bir virüs ortaya çıkınca, bunu ABD'de de izole edebildiler.
Virüsü aldı ve diğer aşının üretimini durdurarak, bu aşıyı
üretmesini istedi. Bu tohum ekmeye benziyor. Biz o zamanlardan
firmalarla görüşmeye başladık. Bir firma ile de görüşmedik ki aşı
güvenliği sağlayabilelim, bu sigortayı Türkiye'ye getirebilelim
istedik. Firmalar üzerinde itibarımızı kullandık. Şu anda 28 milyon
kişiye yetebilecek aşıyı da henüz almış değiliz. Bu virüsün bir
mutasyona uğrama ihtimali var. Daha şiddetli hastalık yapan bir
virüse dönme ihtimali bilimsel olarak var. Firmalarla şöyle
anlaştık: Eğer yeni bir virüs, antijen ortaya çıkarsa, bu antijeni
doz başına değiştirebileceğiz. Aşının bir dozunu ortalama 5,2
dolara mal ettik. Kamu İhale Kanununun öngördüğü şekilde firmalarla
görüştük. Firmalara önemli bir kısmını Aralık ayı bitinceye kadar
vereceksiniz dedik. Çünkü, asıl aşıyı o zaman yapmak lazım. Aşının
yüzde 40'ına kadar olan bir kısmını, Aralık ayı bitmeden alma
garantisi aldık.
Bu aşıyı, Sağlık Bakanı mı Türk insanına yapma kararı aldı? Aşının
yapılmasına 40 kişilik bilim kurulu karar verdi. Bunların içinde
bakanlık personeli sadece 10 kişi, geri kalanların Türkiye'nin en
seçkin üniversitelerin bilim adamları. Bir kişinin itiraz şerhi
olmaksızın, bu aşıların alınması ve belirlenen risk gruplarına
yapılması kararı çıktı.”
İFTİRACI İLAN EDİYORUM
Sağlık Bakanı Akdağ, Dünya Sağlık Örgütünün bunu rant için
yaptırdığının iddia edildiğini, kendisine yönelik suçlamalarda
bulunulduğunu belirtti. “Bunu söyleyenleri en hafifinden iftiracı
ilan ediyorum” diyen Akdağ, bunun adına kirli siyaset denildiğini
söyledi.
Bakan Akdağ, “Bu sigortayı Türkiye'ye kazandırmakla iftihar
ediyoruz. Bunu kimseyi bilmiyor, ABD, Kanada, Dünya Sağlık Örgütü
bilmiyor, beyzadeler biliyorlar” diye konuştu.
Bakan Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile arasında yaşandığı
iddia edilen tartışma ile ilgili milletvekillerinin sorularını da
yanıtladı.
Başbakan Erdoğan'ın bir grup konuşmasında, “bu aşının icbar
edilmesini doğru bulmuyorum, bu konuda bakanımla aynı düşünmüyorum”
dediğini anlatan Akdağ, şunları kaydetti:
“Neden böyle söyledi? Çünkü, ben o sabah aşı oldum ve hiç
söylemediğim halde devletin televizyonu alt yazı olarak 'Sağlık
Bakanı böyle böyle dedi' diye geçti. Bunu Başbakana grup
toplantısında söylüyorlar. O da 'Sağlık Bakanının ne hakkı var bana
aşı yaptırmaya, istersem ben yaptırırım' dedi. Daha sonra biz
Başbakanla konuştuk. Başbakan, ben risk grubunda değilim 'aşı
olmam, kimseyi de mecbur edemeyiz' dedi. O yol kazası falan
dediğiniz şey... Ben iletişim kazası lafını daha çok kullandım. Bu
bir iletişim kazasıydı oldu ve geçti.”
Sağlık Bakanı Akdağ, yapılan açıklamalardan sonra milletin
kafasının karıştığını söyledi. Kendisinin “5 bin kişi ölecek”
demediğini dile getiren Akdağ, “Herhangi bir tedbir alınmazsa, bu
konudaki epidemiyologlarımız 5 bine kadar insanın ölebileceğini
söylüyorlar” dediğini anlattı.
ÇOK BÜYÜK VEBAL ALTINDADIR
“Kim bu iletişimi siyaset adına bozuyorsa, çok büyük vebal
altındadır” diyen Akdağ, kendisinin çocuk hastalıkları profesörü
olduğunu ve dersine de çok iyi çalıştığını söyledi.
Recep Akdağ, üretilen aşıların ruhsatları olduğunu kaydetti.
“Bu aşıyla vatandaş üzerinde faz 4 çalışması yapılmış oluyor”
denildiğini bildiren Akdağ, faz 4 çalışmasının ne olduğunu anlattı.
Bakan Akdağ, kullanılmasına karar verilen bir aşının piyasaya
çıkarıldığını belirterek, “O ilaç piyasaya çıktıktan sonra, yıllar
boyunca izlenir. Bu, her ilaç ve aşı için böyledir. O izleme
döneminin adı faz 4'tür” dedi.
Recep Akdağ, 250 bine yakın kişinin aşılandığını ve bütün bu
insanların hepsinin işinin gücünün başında olduğunu söyledi. “Tamam
yan etkileri olabilir” diyen Akdağ, bilim kurulunun, 400 bin
kişinin de bu hastalığı geçirmiş olabileceğini söylediğini
anlattı.
Akdağ, katkı payı alınmasının sağlığı paralı hale getirmek anlamına
gelmediğini de belirterek, katkı payının reçete alınması durumunda
alındığını söyledi. Katkı payının talebi kısmak için alındığını,
vatandaştan para almak için yapılan bir uygulama olmadığını ifade
eden Akdağ, “Miktar tartışılabilir. Ancak vatandaş bir muayene için
150 TL verirse o zaman sağlık paralı olur” diye konuştu.
“Bakanlık hizmetinde hiç sorun yok mu?” diye sorulduğunu anımsatan
Akdağ, “Var. Daha çok para verirseniz daha çok mutlu oluruz”
dedi.
Bakan Akdağ'ın konuşmasından sonra, Bakanlık ile Hudut ve Sahiller
Sağlık Genel Müdürlüğünün bütçeleri kabul edildi.
KONUŞMALAR
Bakan Akdağ'dan önce konuşan MHP Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı, döner sermayenin yeniden yapılandırılmasını, Ak Parti Van
Milletvekili Kerem Altun ise Tam Gün Yasasının biran önce hayata
geçirilmesini istedi.
Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın Sadri Alışık'a yurtdışında organ nakli yaptırmak için
ricacı olduğunu, şimdi organ nakli yapılan onlarca sağlık tesisi
bulunduğunu belirterek, sağlanan gelişmede emeği geçenlere teşekkür
etti.
Sağlık Bakanı Akdağ'ın domuz giribi aşısı konusunda eleştirildiğini
anımsatan Erdöl, “Bakan aşıyı getirmeseydi acaba neler söylenirdi.
Biraz empati yapalım” diye konuştu.
Görüşme sırasında Ak Parti Edirne Milletvekili Necdet Budak ile CHP
Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi arasında, Ak Parti Adana
Milletvekili Necdet Ünüvar konuşma yaparken gerginlik yaşandı.
Budak, Hamzaçebi'nin kendisine hareket ettiğini öne sürerek, özür
dilemesini istedi. Bir süre devam eden tartışma nedeniyle Ünüvar
konuşmasına zaman zaman ara verdi.