Protokole evet Rum'a hayır
Abone olTürkiye, Gümrük Birliği anlaşmasını Kıbrıs Rum kesimi dahil 10 yeni AB üyesini kapsayacak şekilde genişletecek ek protokolü imzaladı. Anlaşmanın detayları şöyle:
Gümrük Birliği metni ile birlikte yayınlanan deklarasyonda,
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1960'ta kurulan asıl ortaklık devleti
olmadığına dikkat çekilerek, Türkiye için ''bu Protokol'ün
imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol'de atıfta
bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin herhangi bir biçimde tanınması
anlamına gelmediği'' bildirildi. ''Türkiye'nin Kıbrıs'la ilgili
deklarasyonu'' başlıklı metinde, Türkiye'nin ''Kıbrıs Rum
makamlarının, Kıbrıs'ta sadece ara bölgenin güneyinde otorite,
denetim ve yetki icra ettiği ve Kıbrıs Türk halkını temsil
etmediği'' şeklindeki tutumunu sürdüreceği belirtildi. Türkiye'nin
Kıbrıs sorununa siyasi bir çözüm bulunması yönündeki kararlılığını
muhafaza ettiğine vurgu yapılan deklarasyonda, ''Türkiye bu
Protokol'ün imzalanması, onaylanması ve uygulanmasının, Protokol'de
atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin herhangi bir biçimde
tanınması anlamına gelmediğini ve Türkiye'nin 1960 Garanti, İttifak
ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve mükellefiyetlerini
haleldar etmediğini beyan eder'' denildi. ANLAŞMANIN TÜM DETAYLARI
ŞÖYLE: Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasını Kıbrıs Rum kesimi de
dahil 10 yeni AB üyesini kapsayacak şekilde genişletecek ek
protokolü imzaladı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı
açıklamada, Uyum Protokolü'nün, Türkiye ile AB Dönem Başkanlığı ve
Komisyon arasında bugün mektup teatisi yoluyla imzalandığı
belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: ''Hatırlanacağı üzere, 16-17
Aralık 2004 AB Brüksel Zirvesi'nde Türkiye, 1963 Ankara
Anlaşması'nı tüm AB üyelerine genişleten Uyum Protokolü'nü, gerekli
müzakerelerin tamamlanmasından sonra 3 Ekim 2005 tarihinden önce
imzalayacağını açıklamıştı. Uyum Protokolü, Türkiye ile AB Dönem
Başkanlığı ve Komisyon arasında bugün mektup teatisi yoluyla
imzalanmıştır. Bu imza vesilesiyle tarafımızdan, mektubumuz ve
imzamızla hukuken bir bütün oluşturan resmi bir deklarasyon da
yapılmış olup, AB tarafına iletilmiştir. Türk tarafı adına
Protokolü ve deklarasyonu, AB nezdindeki Daimi Temsilcimiz
imzalamış bulunmaktadır. DEKLARASYON Açıklamada, Türkiye'nin Gümrük
Birliği Ek Protokol metniyle birlikte AB Dönem Başkanı İngiltere'ye
gönderdiği deklarasyonda, ''protokolün imzalanması, onaylanması ve
uygulanmasının; protokolde atıfta bulunulan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin
herhangi bir biçimde tanınması anlamına gelmediği ve Türkiye'nin
1960 Garanti, İttifak ve Kuruluş Anlaşmalarından kaynaklanan hak ve
mükellefiyetlerini haleldar etmediği'' kaydedildi. Deklarasyonda,
''protokolde kayıtlı Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1960 yılında kurulan
ortaklık devleti olmadığı ve Türkiye'nin, Kıbrıs Rum makamlarının
sadece ara bölgenin güneyinde kalan topraklar üzerinde hukuksal ve
idari yetki ve kontrole sahip olduğu, Kıbrıs Türk halkını temsil
etmediği yönündeki tutumunu sürdüreceği ve anılan makamların
tasarruflarını buna göre muameleye tabi tutacağı'' belirtildi.
Bakanlık açıklamasına göre, deklarasyonda, ''Türkiye'nin Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile mevcut ilişkilerinin aynen devam
edeceğinin bir kez daha beyan olunduğu'' kaydedildi. Deklarasyonda
ayrıca, ''Türkiye'nin Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözüme
kavuşturulmasına olan bağlılığı ile BM Genel Sekreteri'nin iki
kesimli yeni bir ortaklık devleti kurulmasını hedefleyen kapsamlı
çözüme ulaşma yönündeki çabalarına olan desteğinin kaydedildiği''
bildirildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ''Türkiye'nin,
Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözümün gerçekten de bölgeye barış ve
istikrar getireceğine inanmakta ve ilgili diğer tarafların da bu
konuda somut adımlar atmasını beklemekte olduğu' ifade edildi.
Açıklamada, ''Bu çerçevede, Türkiye'nin Kıbrıs politikasında bir
değişiklik olmadığı ve Türkiye'nin Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm
sonucunda yeni ortaklık devleti kurulması halinde bu devlet ile
ilişkiler tesis etmeye hazır olduğu beyan edilmektedir'' ifadesine
yer verildi. Bakanlık açıklamasında şunlar kaydedildi: ''Uyum
Protokolü'nün imzalanmasının 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni hiçbir şekilde
tanıma anlamına gelmeyeceğini Sayın Başbakanımız esasen 17 Aralık
2004 günü AB Konseyi'nde yaptığı konuşmada kayıtlara geçirmişti.
Bugün imzayla birlikte yapmış olduğumuz deklarasyon, bu hususu bir
kez daha resmen kayda geçirmektedir'' ''Mektup teatisinin devletler
hukukuna uygun olarak yapılmış olup, deklarasyonun mektubun bir
parçasını teşkil ettiğine'' işaret edilen açıklamada, ''mektup
teatisi sonucunda imzalanan protokolün, ilgili belgelerle birlikte
onaylanmak üzere bilahare TBMM'ye sevkedileceği'' kaydedildi.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ''Türkiye'nin, böylece AB ile
tam üyelik müzakerelerine başlamak için üzerine düşeni tam olarak
yerine getirdiği'' vurgulandı.