Polisi dehşete düşüren telefon kayıtları
Abone olMeriç Nehri'nde aralarında 3 çocuğun da bulunduğu 16 kişinin boğularak ölmesine neden olan çetenin telefon konuşmaları, polisi bile dehşete düşürdü.
Avrupa'ya göçmen kaçıran çetenin iki lideri Meriç
Nehri'nde yaptıkları katliamı birbirine "Kadınları çocuklarıyla
suya atmışlar" sözleriyle anlattı
Sabah gazetesinden Tamer Özkay'ın haberine göre Meriç Nehri'nde
aralarında 3 çocuğun da bulunduğu 16 kişinin boğularak ölmesine
neden olan çetenin telefon konuşmaları, polisi bile dehşete
düşürdü. Konuşmaların ayrıntılarında çete üyelerinin, kaçakları
sopayla döverek Meriç Nehri'nin azgın sularına zorla soktukları
ortaya çıktı.
SUYA GİRMEYEN GÖÇMENLERİ DÖVE DÖVE
ÖLDÜRMÜŞLER
Tutuklanan çete lideri Ercan Çiftçi'nin yönetici
pozisyonunda olan Kazım Atalay'la yaptığı konuşmada, "Göçmenler 'su
çok derin, akıntı hızlı' diyerek girmek istememiş.
Geri zekâlılar da sopalarla dövmeye başlamış. Hepsini döve
döve suya zor atmışlar, kadınları kucağında çocuklarıyla
atmışlar" dedi.
Sabah'ın ulaştığı telefon konuşmalarında 25 Haziran'da içlerinde 3
çocuğun da bulunduğu 16 kaçağın boğularak ölmesine ilişkin çete
lideri Ercan Çiftçi ile alt yöneticisi pozisyonundaki Kazım Atalay
arasında geçen korkunç diyaloglar şöyle:
E.Ç.: Yahu önceki gece eleman buraya geldi.
Biliyor musun ne yapmış?
K.A.: Ne yapmış? E.Ç.: Sopayla dövmüş
onları, atmış suya p.. oğlu p...
K.A.: Gerçekten mi ya?
E.Ç.: 2 defa oldu biliyor musun? Hiçbir şey
kalmadı elimizde. Sen biliyorsun, herkes birbirini tanıyor,
birbirlerine söylüyor, konuşuyorlar. Biz böyle nasıl iş yapacağız.
Para kazanamayız böyle giderse.
K.A.: Evet doğru.
E.Ç.: Vallahi bilmiyorum. Biz sağlam bir şey
yapmasak kimse bize artık iş vermez. O….. çocuğu. Sopayı alıyor,
onları vura vura suya atıyor. Kadınlar girmek istemeyince dövüyor.
Kadınlar kucağında çocuklarıyla suya atılmış. Su götürmüş onları.
Göçmenler 'su çok derin, akıntı hızlı' deyip suya girmek istememiş.
Geri zekâlılar da sopalarla dövmeye başlamış. Hepsini döve döve
suya zor atmışlar.
K.A.: Sopayı nerden bulmuş?
E.Ç.: Oradaki ağaçlardan kesmişler. Islak odun
yapmışlar. Sonra döverek atmışlar suya.
K.A.: Peki sen ne dedin?
E.Ç.: O..... çocuğu yüzünden mecbur kaldım.
Karşı tarafa dedim ki 'Biz diğer tarafa dağdan geçirdik. Belki
tırmanamayınca suya girmişlerdir. Böyle olmuştur' dedim.
'SU ÇOK YÜKSEK, DİYORLAR'
Lider Ercan Çiftçi ile Kazım Atalay arasındaki bir
başka konuşma ise olay anında geçiyor. Aralarındaki konuşmada çete
üyelerinin kaçakları nasıl ölüme gönderdikleri belgeleniyor.
E.Ç.: Su çok diyor bazıları. Yüksek
diyorlarmış.
K.A.: Yahu 1 metre su. Hepsini
göndermişler.
E.Ç.: O yaşlı kadınla erkek yokmuş ortalarda. Ara
arkadaşları sor. Kadının biri feryat figan ediyormuş. Çocuğumu sel
götürdü diyormuş. Aynı yerden mi atmışlar hepsini?
K.A.: Vallahi öyle bir şey yok. Su 1 metre
ya var ya yok. Ayrı yerden atmış hepsini. Bir kısmını aşağıdan
göndermiş.
E.Ç.: Sana sor diyorum ya... Ben dedim geç
kaldınız. Çoluk çocuğu, kadınları suya vurun, geçin gidin
dedim...
K.A.: Sordum atmışlar, dediğim gibi. 6
tanesi adalara çıkmış.
E.Ç.: Sana sor diyorum sen ne diyorsun. Karşı
taraf arıyor. Eksikler var diyor. Gidin adalardakini de suya
atın.
K.A.: Ne diyorlar?
E.Ç.: Telefonda açık açık söyleyeyim mi?
Anlamıyor musun, sen ahmak mısın? Sor bana haber ver.
YUNANİSTAN'DA KAMP VAR
Dava dosyasında yer alan fezlekedeki telefon
konuşmalarında tutuklanan çete lideri Ercan Çiftçi, çete üyesi
Kazım Atalay ile yaptığı görüşmede telefon takibine yakalanmamak
için dikkat ettikleri de anlaşılıyor.
Aralarında geçen diyaloglarda Kazım Atalay, Ercan Çiftçi'ye
"Şahin bana telefonda, göçmenleri gönderirken birileri suda
akıntıya kapıldı. 'Kadının biri çalılıklara tutunarak çocuğunu son
anda yakalamış' dedi. Ben de bizi telefonda reklam etme dedim"
diyor. Çete lideri bu konuşmanın ardından Kazım Atalay'a "Eşek eşek
konuşuyor. Bir daha bunlarla iş yapılmaz" karşılığını veriyor.
Telefon konuşmalarındaki ayrıntılardan çetenin uluslararası
bağlantıları olduğu da anlaşılıyor. Çete lideri Ercan
Çiftçi kayıtlarda geçen "x" isimli kişiyle yaptığı
konuşmada Yunanistan'daki kamplardan bahsediyor. X: 3 kadının
öldüğü söyleniyor.
E.Ç.: Yahu yok öyle bir şey. Hamza'yla konuştum.
Hepsi Yunanistan'a gitmiş. Belki eksik varsa polis almıştır. Ya da
kampa gitmişlerdir. Orda 3 kamp var. Kiprinus, Orisdiyadas, Dikeye
adlı kamplar. Hepsi ayrı ayrı yere gitmiştir. X: Bugün haber geldi.
Karşıda eksik çok.
E.Ç.: Ben konuştum karşıyla. Öyle bir şey
yok. İş bitti.
İSTANBUL POLİSİ ÇÖZDÜ
İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, Sabah
Gazetesi'nin "Meriç'te 16 Kaçak Boğuldu" başlığıyla duyurduğu
haberin ardından insan tacirlerinin peşine düşmüştü.
Yaklaşık 8 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından çetenin izine
rastlayan polis operasyon başlattı. İstanbul'da aynı anda 24 adrese
düzenlenen eşzamanlı baskınlarda aralarında çetenin lideri olan
Ercan Çiftçi'nin de bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı. Polis
operasyon düzenleyerek yeni bir facianın da önüne geçti.
Büyükçekmece'de çeteye ait bir minibüsü durduran polis, 12 kişilik
araca 36 yabancı uyruklu kaçağın tıka basa doldurulduğunu gördü.
Araçta ayrıca 4 plastik bot ve kürek ele geçirildi.
Çetenin 3 kişilik plastik havuz botlarına 9 kişiyi
bindireceği ve Meriç Nehri'nin azgın sularından aralarında
kadınların da olduğu kaçakları Yunanistan'a geçireceği belirlendi.
İstanbul Emniyeti'nde sorguları tamamlanan 24 şüpheliden aralarında
çete lideri Ercan Çiftçi'nin de olduğu 21 kişi tutuklandı.
Çete üyelerinin aralarında yaptıkları ve insanı dehşete düşüren
telefon görüşmeleri de mahkemeye sunulan dava dosyasında yer
aldı.