PKKnın bombaları NATOdan
Abone olŞemdinli Komisyonuna ifade veren Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner'den şok açıklamalar..
Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, Kuzey Irak’tan son dönemde
Türkiye’ye giren patlayıcı maddelerin NATO malzemesi olduğunu
açıkladı
TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Aydıner, 2005
yılında 346 kilo patlayıcı madde ele geçirildiğini söyledi...
Terör örgütü PKK’nın, 1 Haziran 2004’ten sonra taktik
değiştirdiğini ve bombalama, bomba tuzaklama, mayın tuzaklama gibi
eylemlere başladığını belirten Gökhan Aydıner, 2005 yılında sağ
terör örgüt eylemleri bir önceki yıla göre yüzde 26 azaldığını, sol
terör eylemlerinin ise yüzde üç azaldığını bildirdi.
Aydıner, “PKK’nın eylemleri ise ise bu dönemde yüzde 27.5 arttı.
Eylem sayısı 1028 iken 1300’lere çıktı” dedi.
BOMBALAR BAKKALA DÜŞTÜ
PKK’nın araba altlarına bomba koyma, mayınlı bombalama gibi
eylemlerde kullandığı plastik patlayıcı sayısında büyük artış
yaşandığını kaydeden Aydıner, “C4 patlayıcı NATO malzemesidir.
Avrupaínın bir iki ülkesinde daha satılır. Ama kontrollü satılır.
Irak’ta devlet yapısı yok olunca, kuzeyde hâkimiyet kalmayınca,
bunlar piyasaya düştü. Bakkala kadar düşmüştür” dedi.
PKK’nın 2004’te taktik değiştirmesinden sonra Kuzey Irak’tan
Türkiye’ye sokulan patlayıcı miktarında da büyük artış olduğunu
belirten Emniyet Genel Müdürü, 2005’te tam 346 kilo plastik
patlayıcı ele geçirildiğini, bu rakamın 2002’de sadece 5 kilo 800
gram olduğunu söyledi. Aydıner 2003’te 55.9 kilo, 2004’te 231 kilo
C4 ve A4 ele geçirildiğini kaydetti.
HİZBULLAH NASIL ÇÖKTÜ?
TBMM Araştırma Komisyonu’na, Hizbullah ve El Kaide terör örgütleri
ile ilgili de bilgi veren Gökhan Aydıner’in, öldürülen örgüt lideri
Hüseyin Velioğlu’nu, kapıya çıkarılmış bir kundura ve çekilmemiş
bir perdenin ele verdiğini söyledi. Hizbullah terör örgütünün
yerelde PKK ile mücadele ederek işin içine girdiğini belirten
Aydıner, örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun, “PKK bizim için
Allah’ın bir lütfudur” sözlerini hatırlattı.
Aydıner, öldürülen Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ın
ilk kez bu tehlikeye dikkat çektiğini ifade ederken, Velioğlu’nun
yakalanmasını, “Örgüt, diğer örgütlerin aksine yaptığı eylemleri
üstlenmiyor. Bu nedene çökertilmesi de güç oluyordu. Haberleşme
birkaç kez el değiştirip gerçekleştiriliyordu. Takipte çok
zorlanıldı. Bir eve giriyor, bazen 6 ay çıkmıyordu. Sonradan
tecrübe kazanıldı. Perde hareketi, kundura konuş şeklinden manalar
çıkarıldı” diye anlattı.
Kaynak: