PKK'dan hükümetin yol haritasına yanıt!
Abone olKandil'den dönen HDP heyeti KCK yönetiminin "somut adımın şekillenmediği hiçbir tavrı hareketimiz ve halkımız kabul etmeyecektir" uyarısında bulunduğunu kaydetti.
Kandil'e giderek KCK yetkilileri ile 7 saat süren bir
toplantı gerçekleştiren HDP heyeti, AK Parti Hükümeti'nin çözüm
sürecine ilişkin hazıladığı Yol Haritası'nı KCK yetkilerine iletti.
Toplantıda müzakereye geçiş açısından sözün bittiğine dikkat
çektiğini aktaran Heyet, KCK yetkililerinin "Somut adımın
şekillenmediği hiçbir tavrı hareketimiz ve halkımız kabul
etmeyecektir" uyarısında bulunduğunu kaydetti.
KCK yetkilileri ile görüşmek üzere dün Kandil'e giden HDP grup
başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP Eş Genel
Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder'den oluşan HDP heyeti,
yaptıkları görüşme sonrası bugün geri döndü. Heyet, Kandil'deki
temaslarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Heyetimiz 18 Ekim günü Kandil'de KCK yetkileri ile 7 saat süren
bir toplantı gerçekleştirmiştir. Toplantıda; çözüm süreci ve Kobanê
başta olmak üzere Rojava ve Ortadoğu'daki gelişmeler, Ulasal Kongre
çalışmaları, AKP'nin çözüm süreci ve Kobanê protestolarına
yaklaşımı ile Rojava politikası ayrıntılı olarak
değerlendirilmiştir.
Heyetimiz Ankara'da yaptığı temaslar sonucu kendisine ulaştırılan
yol haritası taslağını KCK yetkilerine iletmiştir. Toplantıda KCK
yetkilileri, AKP'nin süreçle ilgili oyalama tavrının devam
ettiğini, müzakereye geçiş mekanizmalarının halen kurulmadığını, bu
konuda kendilerinin ve demokratik çevrelerin tüm çağrılarına rağmen
bu politikalarda bir değişiklik olmadığını ifade ettiler.
Müzakereye geçiş açısından sözün bittiğine dikkat çeken KCK'li
yetkililer, atılacak pratik adımlara karşı pratik tutumların
gelişeceğini belirterek, 'Somut adımın şekillenmediği hiçbir tavrı
hareketimiz ve halkımız kabul etmeyecektir' uyarısında bulundular.
KCK'li yetkililer, 'Müzakereye geçilmesi durumunda önderliğimizin
başlatmış olduğu ve büyük bir özveriyle bugüne getirdiği süreçle
ilgili bugüne kadar göstermiş olduğumuz duyarlı tutumun devam
edeceğinin kamuoyu tarafından bilinmesi gerekir' dediler.
Kobanê'de YPG ve YPJ öncülüğünde gelişen halk direnişinin Kürt
halkı ve tüm bölge halkları açısından tarihi sonuçlar doğuracak
şekilde devam ettiğini vurgulayan KCK yetkilileri, kritik dönemde
halkın geliştirdiği serhîldanların ve halkın Kobanê sürecine
müdahalesinin direnişe güç katan en önemli gelişme olduğu vurgusunu
yaptılar.
Kobanê'deki durumun bundan sonra da halk tarafından büyük bir
duyarlılıkla takip edilmesinin son derece hayati olduğunu
belirterek, Rojava devrimi üzerinden Kürt halkının tüm
kazanımlarını tasfiye etmeyi amaçlayan konseptin devam ettiğine
dikkat çektiler.
Böylesi bir süreçte Kürt halkı açısından Ulusal Kongre'nin öneminin
tekrardan ortaya çıktığını vurgulayan KCK yetilileri, Ulusal Kongre
zemininin güçlendiği bu dönemde tüm Kürt parti ve örgütlerine de bu
temelde duyarlılık çağrısında bulundular. AKP'nin Kobanê kuşatması
başladığı günden itibaren IŞİD çetelerine destek verdiğinin
uluslararası camia tarafından da tespit edildiğini ifade ederek,
kendilerinin ve duyarlı tüm çevrelerin uyarılarına rağmen AKP'nin
bu tutumunun değişmediğini söylediler.
KCK yetkilileri, AKP'nin Kobanê'de Kürt halkı katliam tehdidi
altındayken oradaki katliamı önleyecek bir koridorun oluşmasına
dahi izin vermediğini, tam tersine PKK ile IŞİD'i bir tutarak,
'Kobani düştü düşecek' açıklamaları yaparak halkın öfkesini patlama
noktasına getirdiğini ifade ettiler. Bu söylem ve politikalarla
çözümün gelişmesini de AKP'nin önlediğini, halkın ortaya koyduğu
direniş tutumuyla AKP'nin bu politikalarının tüm dünyaya teşhir
edildiğini ifade ettiler.
Kobanê protestoları sırasında güvenlik güçlerinin müdahalelerinin
can kayıplarına neden olduğunu, sonrasında gelişen tüm olaylarda da
sorumluğun AKP hükümetinin çözüme hizmet etmeyen politikaları ve
baskıcı uygulamalarından kaynaklandığı tespitinde bulundular.
Kobanê protestoları sonrasında yoğun bir şekilde devreye konulan
gözaltı ve tutuklama furyasının AKP'nin tutumu hakkında fikir
verdiğini belirten KCK'li yetkililer, hükümet tarafından devreye
konacağı söylenen güvenlik yasasının ise asla kabul edilemeyeceğini
ifade ettiler.
Halkın gündeminde terörle mücadele kanunun kaldırılmasının ve çözüm
yasalarının olduğu bir dönemde polise daha çok yetki veren, 'makul
şüphe' kavramıyla tüm toplumsal muhalefeti sindirmeyi amaçlayan
yasaların getirilmesi durumunda gerekli demokratik mücadelenin
halkımız ve demokrasi güçleri tarafından güçlü bir biçimde ortaya
konacağının bilinmesi gerektiği tespitinde bulundular.
Gerek güvenlik yasasına gerekse de AKP'nin çözümden uzak oyalamaya
dönük tüm politikalarına karşı tüm demokrasi çevrelerinin de
mücadele etmesi gerektiğini belirten KCK'li yetkililer, barıştan
çözümden yana olan tüm çevreleri de bu kapsamda duyarlılığa davet
ettiler. "