Partiler arası polemik

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın partilerine yönelik sözlerine tepki göstererek, "İktidar partisinin sözcüsü, partiler arası polemik açarak, son derece yanlış bir iş yapmıştır. Kendisinin bu davranışını çok hatalı buluyoruz ve kınıyoruz" dedi. Öymen, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, CHP'ye yönelik eleştirilerine sert tepki gösterdi. Fırat'ın yaptığı açıklamaları hayretle izlediklerini belirten Öymen, "Öyle anlaşılıyor ki Genel Başkanımız'ın bugün yaptığı açıklamalar AK Parti'yi derinden etkilemiştir" dedi. Türkiye'nin AB üyeliğini şimdiye kadar partiler üstü bir anlayışla yürüttüklerini ve milli dava olarak gördüklerini ifade eden Öymen, meselenin partiler arası çekişme yapılmasını yanlış bir tavır olarak değerlendirdiklerini vurguladı. Öymen, 2 yıllık süreç içerisinde iktidar partisiyle uyumlu bir çalışma gerçekleştirdiklerini, ancak partilerine yönelik son açıklamaların kabul edilemez olduğunu ileri sürerek, "İktidar Partisi'nin sözcüsü, partiler arası polemik açarak, son derece yanlış bir iş yapmıştır. Kendisinin bu davranışını çok hatalı buluyoruz ve kınıyoruz" diye konuştu. Öymen, Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ne uyum çalışmalarını tamamlamak açısından TCK tasarısının yasalaştırılmasının büyük bir önem taşıdığına işaret etti. Öymen, tasarının Meclis'in resmen başlayacağı 1 Ekim yerine, olağanüstü toplanarak ele alınmasını istemelerinin tek sebebinin, AB Komisyonunun 6 Ekim'de yayınlayacağı rapordan önce, Türkiye'nin ceza kanununun yasalaşarak, demokratikleşme maddelerinin kabul ettiğini göstermek olduğunu ifade etti. "Hükümetin bu tasarıyı Meclis'ten geri çekmesi maalesef bu önemli çalışmayı sekteye uğratmıştır" diyen Öymen, şöyle devam etti: "Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasının başka bir gerekçesi yoktur. Yasa üzerinde her türlü mutabakata varıldıktan sonra geri çekilmesinin izahı yoktur. Diğer bazı yasalarla eş zamanlı çıkması gerekiyorsa da niçin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırarak bu yasayı bir an önce çıkartma yoluna gittiniz? Türkiye'de aklı başında herkes biliyor ki, bu tartışmaların tek sebebi vardır o da, İktidar Partisi'nin zinayı suç sayma yolundaki eğilimidir, girişimidir. Bunu bizimle yaptıkları ikili toplantılarda da dile getirmişlerdir fakat sonra iktidarla muhalefet tam bir mutabakata varmıştır. Ancak bu mutabakattan sonra iktidar partisi geri adım atmıştır ve yasayı geri çekmiştir." AK Parti'li Fırat'ın açıklamalarını eleştiren Öymen, "Sanki hiç böyle bir mesele yokmuş da muhalefet bu sorunu icat etmiş gibi bir hava estirilmeye çalışılıyor. İnsaf sahibi herkes biliyor ki bu meselenin gündeme getirilmesinde CHP'nin hiçbir sorumluluğu ve kusuru yoktur. Ne yazık ki AK Parti sözcüleri sıkıştıkları zaman, kamuoyuna mantıklı gerekçeler sunamadıkları zaman, çıkış yolunu muhalefet partisini suçlamakta buluyorlar. Böyle yaparak kendilerini temize çıkaracaklarını zannediyorlar ama Türkiye'de bu oyunları ve yaklaşımları kabul edebilecek insan kalmamıştır" şeklinde konuştu. Öymen, Fırat'ın "Geçmişte AB'ye karşı çıkanlar, şimdi TCK'nın teknik bir nedenle geri çekilmesini istismar etmeye çalışıyorlar" sözlerine de tepki göstererek, "Kimmiş, geçmişte AB'ye karşı çıkanlar? Türkiye'nin AB üyeliğini öngören ilk resmi metin 1963 yılında imzalanan Ortaklık Anlaşması'dır. Bunun altında da o zamanın CHP Genel Başkanı ve Başbakan İsmet İnönü'nün imzası vardır. Bu bize karşı yapılan büyük bir haksızlıktır" dedi. Öymen, Fırat'ın eğer CHP'yi kastetmiyorsa, kimi kastettiğini açıklaması gerektiğini vurguladı. Fırat'ın CHP'nin Türkiye'yi yurtdışına 'jurnallemek' ithamına da sert tepki gösteren Öymen, şunları kaydetti: "Cumhuriyetin kurulmasında emeği geçen bir partiyi ülkemizi yurt dışında jurnallemekle itham etmek büyük bir haksızlıktır, insafsızlıktır. Biz parti olarak yurt içinde neyi söylüyorsak, yurt dışında da onu söylüyoruz. Bizim aynı konuda çifti üslup kullanmamız gibi bir alışkanlığımız yoktur. Çok açık bir şekilde Türkiye'nin AB'ye üyeliğini destekliyoruz ve bunun için büyük bir çaba harcıyoruz." Öymen, Fırat'ın "Gerekirse Meclis'i biz toplarız" sözlerine de atıfta bulunarak, "Meclis'i kimin topladığı mühim değil. Bütün mesele 1 Ekim'den önce bu meseleyi sonuçlandırmaya hazır mısınız, değil misiniz?" diye konuştu. Öymen, hükümetin bugün izlediği tutumda ısrar etmesi ve buna bağlı olarak Türkiye'nin AB üyelik sürecinin gecikmesi ve ağır koşullara bağlanmasının tek sorumlusunun AK Parti iktidarı olacağını da ileri sürdü.