Parası olan aday öne çıkıyor
Abone olİzmir'de bazı Belediye Başkan aday adayları medyada haber olabilmek için her yolu deniyor
Yani parayı veren gazetelerde, televizyonlarda haber oluyor.
Kulislerde bazı aday adaylarının daha şimdiden 100-200 milyar
harcadıkları konuşuluyor. Yerel seçimlerin temel taşlarından
İzmir'de, partilerin aday adayları genel merkezleriyle yoğun
trafiğe girdi. CHP'de aday adayları başta Genel Başkan Deniz Baykal
olmak üzere bazı genel merkez yöneticilerinin gözlerine bakıyor.
Öyle ya, işaret verilecek aday belirlenecek. Öte yandan özellikle
yerel medya, aday adaylarının yarışında ceplerini dolduruyor.
Seçimlerin İzmir'de gözde partisi CHP'de önseçim olmayınca 40
yıllık partili Kadri Gülhan 'ın vurguladığı kaygılar bir bir ortaya
çıkmaya başladı. Gülhan ''Demokratik sistemi bir kenara atıp parti
genel merkezince adayları belirlemeyi yeğleyip, eş, dost, hısım,
akraba, akçalı, pakçalı adayları çıkaracak, bunları seçeceksiniz
diyeceksiniz. Sonra ne olacak, en azından adaylar arasında
kırgınlık, öfke, husumet... Bu, seçmene de saygısızlıktır,
dargınlığa yol açacak ve demokrasiyi yaralayacaktır'' demişti geçen
hafta gönderdiği faks iletisinde. Yaşananlar, Gülhan'ın kaygılarını
şimdiden doğruluyor. Her ne kadar ''delege ağalığı'' diye
tanımlanan yapıların çeşitli sıkıntıları olsa da önseçim en azından
bazı tartışmaları öteleyebilirdi. CHP İzmir'de, dokuz metropol
ilçede 63 aday adayıyla hareketli bir tempoya girdi. Bazı aday
adayları seçim büroları bile oluşturdu. Ekipler yoğun bir
propaganda sürdürüyor. Her aday ve ekip, hazırladıkları çeşitli
projelerle kendilerini tanıtmaya çalışıyor. Dolayısıyla aday
adayları arasında önemli bir rekabet yaşanıyor. AKP ve GP'de de
benzer yaklaşımlar gözleniyor. Çekişme kimi zaman, özellikle
partinin kendi içinde rakip adayları suçlamalara da dönüşüyor. Bu
durumun çeşitli sorunlar yarattığı, aday adayı sayısı bire
indiğinde de yeni çekişmelere yol açacağı bugünden görülüyor. Bu
arada bazı aday adayları il ve ilçe yönetimlerinin -işe yaraması
şüpheli- desteğini almaya çalışıyor. Öte yandan belki de daha
önemlisi ellerinde çeşitli anketler, projeler, çeşitli sivil toplum
örgütleri ve muhtarların desteklerini gösteren dosyalarla Ankara
yollarını aşındırıyor aday adayları. Genel başkanlarla ya da onun
yakın çevresiyle görüşmeye çalışıyorlar. Gerçi hangi oranda işe
yarayacak bilinmez ama en azından genel merkezin kulağına su
kaçırma hesapları yapılıyor. Parası olmayan yer bulamıyor Bu arada
partilerdeki yoğun propaganda, broşür, afiş, yerel gazete radyo ve
televizyonlar aracılığıyla yürütülüyor. Bazı medya kuruluşları, son
seçimlerde de olduğu gibi parti farkı gözetmeksizin aday
adaylarıyla açık açık para pazarlığı yapıyor. Yani parayı veren
gazetelerde, televizyonlarda haber oluyor. Toplu alınan gazete ve
kasetler aday adaylarınca dağıtılıyor. Kulislerde bazı aday
adaylarının daha şimdiden 100-200 milyar harcadıkları konuşuluyor.
Ekonomik koşulları uygun olmayan bazı aday adayları, bu durumun
haksız rekabet yarattığının altını çiziyorlar. Doğal olarak insanın
aklına bu paraların niçin, ne uğruna harcandığı sorusu geliyor.
Kamu görevinden ayrılarak aday olan bir bürokrat, yüzü kızararak
anlatıyor yaşadıklarını. Kendisinin bu kaynak ları kullanacak maddi
gücü olmadığını, olsa bile yapamayacağını söylüyor. Aday adayı
yarışı bu gerçeklerle sürüyor... Kaynak : Cumhuriyet