Paralı Giriş Projesi benimsenmedi
Abone olİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın "Kent merkezlerine özel araçla girmenin bir bedeli olmalı" tartışması pek taraftar bulmadı. Çeşitli görüşler şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın İstanbul'da
'trafik sıkışıklığı ücreti' uygulanması konusundaki görüşleri
kadar, dünyada yaygın olan 'caddelerin trafiğe kapatılması'
uygulaması da şu sıralar tartışma konusu... Örneğin, Roma'da
1994'ten beri yürürlükte olan sisteme göre bazı cadde ve sokaklara
araçla giriş yasak. Bu sistem Avrupa'nın çeşitli şehir
merkezlerinde de uygulamada. Pek çok Avrupa ülkesinden daha
kalabalık bir kent olan İstanbul'un trafik probleminin çözülmesi
için ortaya atılan tüm alternatifler önümüzdeki günlerde tek tek
masaya yatırılacak gibi görünüyor. Topbaş'ın "Kent merkezlerine
özel araçla girmenin bir bedeli olmalı" demesi ve Londra ile bazı
Avrupa şehirlerindeki gibi İstanbul'da da "Trafik sıkışıklığı
ücreti" ya da "Teker bastı parası" alınacağının sinyalini vermesi
ortalığı karıştırdı. Kent bilimciler "Altyapısı, metrosu, raylı
sistemi yeterli olmayan İstanbul'da bu proje hayaldir" derken,
vatandaşlar "Başkan asıl trafiği tıkayan köprü gişelerindeki
yığılmayı önlesin" diye konuştular. 'Kent merkezine paralı giriş'
projesi her kesimden farklı yorumlar gelmesine neden oldu. Halkın
da, bilim adamlarının da ortak görüşü, projenin İstanbul'a uygun
olmadığı ve faydadan çok zarar getireceği yönünde... Bu sistemin
başarıyla uygulandığı Londra'da, kentin her yerinin metro ağıyla
donatılmış olduğunu belirten uzmanlar, ulaşım altyapısının çok
yetersiz olduğu İstanbul'da, bu projenin uygulanmasının mümkün
olmadığını vurguluyor. Sistemin, İstanbul'un metro ağlarıyla ve
raylı sistemle örülmesi, kent merkezlerinde binlerce aracı kapsayan
kent otoparkların yapılmasıyla uygulanabileceği, bunun da ancak 30
sene sonra tamamlanacağı ifade ediliyor. Kent merkezine paralı
girişte elektronik çip uygulamasını, bir süre önce gittiği
Londra'da gördüğünü belirten uzmanlar, "Ancak unutulmamalı ki,
İstanbul ile Londra arasında çok büyük bir alt yapı farkı var.
Sayın Başkan, projeyi bu konuyu dikkate alıp yeniden
değerlendirmeli" dediler. Topbaş'ın, tartışmalara ve farklı
yorumlara neden olan 'kent merkezine paralı giriş', başka bir
deyişle 'trafik sıkışıklığı ücreti' ya da 'tekerbastı parası'
projesine en büyük tepkiyi vatandaşlar gösterdi. İstanbul'da yaşama
şartlarının, Avrupa şehirlerinden tamamenfarklı olduğunu, bu
nedenle uygulamaların da Avrupa'dakiler gibi olamayacağını belirten
İstanbullular, "Önce var olan sorunları çözsünler. Halihazırda
yaşadığımız problemler varken, bu tür şeylerle uğraşılması
anlamsız. Cebimizden sürekli para çıkmasından bıktık artık"
diyorlar. İşte bazı vatandaşların konu ile ilgili yorumları:
'PASAPORT DA VERSİNLER' Ev hanımı Nilgün Türelin projeyle ilgili
tepkisi şöyle dile getirdi: "En iyisi herkese birer pasaport
versinler, hatta vize uygulaması yapsınlar. Herhalde bıçak kemiğe
dayandı ki kaynak yaratmak için saçmalıklarla uğraşıyorlar. Başkan
asıl köprü gişeleri yüzünden tıkanan trafiğe çare arasın..
Asılsorun orada!" 'ÜLKEYİ TERK EDELİM Mİ' Mobilyacı Murat Ersoy,
Topbaş'ın sözlerini hayretle dinlediğini ifade ederek "Köprülere,
yollara zaten para veriyoruz. Bir de şehir içinde gezmeye mi para
vereceğiz!.. Fikri saçma buluyorum. Altı örümcek ağı gibi kaplı
Londra ile burayı bir tutuyorlar. İsterlerse ülkeyi terkedelim,
trafik sorunu da olmasın. " 'OTOPARK İŞİNİ ÇÖZÜN DE' Taksi şoförü
Erdoğan Karman ise, İstanbul'un trafik sorununun otopark
eksikliğinden kaynaklandığı belirtti ve: "Bir şey ver ki alasın.
Büyük şehirlere büyük düşünenler gerek" diye konuştu. İşte uzman
görüşleri: Oktay Ekinci: Doğru ama çok zor Mimarlar Odası Genel
Başkanı Oktay Ekinci diyor ki: "70'li yıllarda Avrupa'da başlayan
bu sistem doğru, ancak toplu taşıma gelişkin ve tamamlanmış olmalı.
İnsanlar başka bir yöntemle kent merkezlerine ulaşamıyorsa bu
sistem hakkaniyetli değil. Zaten sistem oturmaz da..." Alp: Radikal
çözüm değil Mimar ve kent bilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp diyor
ki: " İşin tadını kaçırıyoruz diye düşünüyorum. Çevre yolundan
çıkarken para ödüyoruz, Boğaz Köprüsü'ne girişte para ödüyoruz,
şehre girerken para ödeyeceğiz. Para ödemek için yaşamak
istemiyoruz. Yeni yasalarla belediyelere fazlasıyla gelir
sağlanıyor. Yöneticilerin yaptıkları hataları, İstanbullular'a
ödetmek bana aykırı geliyor, yadırgıyorum. Londra ve Singapur'da bu
sistem uygulanıyor ama oralarda belli bir merkez var. İstanbul ise
bir çok merkeze sahip. Ayrıca bir çok sorun var, şehir bozuk bir
düzen hatta düzensizlik içinde. O yüzden İstanbul'un ulaşım
sorununu daha radikal bir projeyle çözmemiz gerek." Sözen: 30 yıl
sonra belki! İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen diyor ki: "Bu sistemin Türkiye'de uygulanması söz konusu
değil. En az 30 sene sonra olabilir belki. Kadir Topbaş, Londra
örneğini vererek düşüncelerini açıklıyor ama, o kentin altı tümüyle
metro ağlarıyla örülü. İstanbul'un metro ve raylı sistemle örülmesi
20-30 seneyi alacağı için bu sistemin uygulanması ve konuşulması
Türkiye açısından çok erken. İstanbullu önce aracını kent
otoparkına bırakabilmeli, oradan metrosuna binebilmeli ya da raylı
sistemle gideceği yere ulaşmalı ki, şehre giriş parası
istenebilecek hale gelinsin.. Yeni projeler gerekir ama bu sistem
alt yapı çalışmaları tamamlanmadan işlemez. Ve bir hayal ürünüdür.
Başka çözümler aransın." Haber: Nebahat KOÇ Kaynak: Sabah