Pandora’nın kutusu açıldı bir kere…

Oda TV iddianamesi daha şimdiden bir pembe dizi kıvamına geldi bile.

Yavuz Oğhan yavuz@internethaber.com

Oda TV iddianamesi daha şimdiden bir pembe dizi kıvamına geldi bile.
Medya dünyasında herkesin tanıdığı isimlerle ilgili yapılan dedikodular doğal olarak gazetecilerin de ilgisini çekiyor. Ama o belgelerde sadece gazetecilerle ilgili dedikodu yok.

İddianamede yıllarca CHP'nin genel başkanlığını yapmış, Türk siyasi tarihine damgasını vuran Deniz Baykal'da mağdurlar arasında gösteriliyor ve Soner Yalçın ile ekibinin Baykal'a Halk TV'yi almak için İklim Bayraktar vasıtasıyla komplo kurdukları iddia ediliyor..

İşin içinde komplo var mı bilmiyorum, okuduklarımdan anladığım kadarıyla böyle bir komplo yok ama zaten sonuçta yargılama yapılacak ve o iş netliğe kavuşacak.

Ancak İklim Bayraktar ile Deniz Baykal arasındaki ilişki hakimlerin bile içinden çıkabileceği gibi bir ilişki değil...

Olay ilk ortaya çıktığında Deniz Baykal kendisine kurulan komployu ortaya çıkardığını, İklim Bayraktar ise Baykal'ın kendisine el ve söz ile tacizde bulunduğunu iddia etmişti.

Şimdi önümüzde bazı telefon görüşmelerinin kayıtları var. O kayıtlardan en dikkat çekeni taciz olayından sonra İklim Bayraktar'ın Baykal ile yaptığı konuşma.

"Komşu komşu hu çok hayırsız çıktın yahu" demiş İklim Bayraktar Deniz Baykal'a. Bununla da kalmamış konuşma esnasında hastayım diyerek sitem ederken eşinin şehir dışında olduğunun da altını çizmiş.

Konuşmanın bu kısmına bakıldığında Baykal'ın "bana komplo kuruldu" sözlerine hak vermemek mümkün değil. Ama diyalog bununla sınırlı değil elbette. Söz sırası Deniz Baykal'da.

İklim Bayraktar'ın eşinin şehir dışında olduğunu duyan Baykal, "hayatın hakkını vermek için şartlar müsaitmiş" diyor kendisini arayan Bayraktar'a.
Gelin siz koyun bu ilişkinin adını.

Taciz mi, komplo mu, gazeteci siyasetçi diyaloğu mu yoksa başka bir şey mi?
Gelin bu konuşmaların sonrasında inanın Deniz Baykal'a.
Ya da İklim Bayraktar'a.

Belli ki birileri gazeteci olarak öne geçmenin, diğerlerine avantaj sağlamanın farklı yollarını denemiş, bir diğeri de statüsünü hesap etmeden buna karşılık vermiş.

Hoş Baykal'ın İklim Bayraktar'a açtığı tazminat davası var, bu konuşmalar o davanın da konusu olacak ama yılların siyasetçisi Deniz Baykal bu olayda zaaflarına kurban gitmiş ve ayıp etmiş.