Pamuk davasına itiraz var
Abone olŞikayetçi avukat Kemal Kerinçsiz, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Orhan Pamuk'la ilgili verdiği 'durdurma kararı'na itiraz etti.
Yazar Orhan Pamuk hakkında "Türklüğü alenen aşağılamak" suçundan
açılan davaya "müşteki" sıfatıyla katılan avukat Kemal Kerinçsiz,
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin davada verdiği "durma kararı"nın
usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek, kaldırılması istemiyle
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Kerinçsiz'in İstanbul
nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği itiraz dilekçesinde, Orhan
Pamuk hakkındaki davanın Haziran ayında açıldığı, duruşmasının 16
Aralık 2005 tarihinde yapıldığı hatırlatıldı. Mahkemenin, duruşmaya
14 gün kala tarafların haberi olmadan eski TCK'nın 160. maddesinin
2. fıkrası uyarınca izin alınması amacıyla dava dosyasını Adalet
Bakanlığı'na gönderdiği kaydedilen dilekçede, bu konudaki kararın
"müteferrik karar' olarak verilemeyeceği öne sürüldü. Kararın
duruşmada verilmesi ve aynı zamanda "durma kararı" alınması
gerektiği belirtilen dilekçede, "durma kararı"ndan sonra da duruşma
günü verilemeyeceği, yeniden duruşma günü verilmiş olmasının usule
aykırı olduğu öne sürüldü. Dosyanın Adalet Bakanlığı'na
gönderilmesi kararının da "durma kararı" mahiyetinde olduğu ve
duruşmada verilmesi gerektiği savunulan dilekçede, bu yönden de
usule aykırılık bulunduğu anlatıldı. CMK'nın 223. maddesinin 8.
fıkrasına göre verilen "durma kararı"na ilişkin taraflara itiraz
hakkı tanınmadığı öne sürülen dilekçede, "Müştekilerin katılım
taleplerinin hüküm altına alınması ve sanığın ifadesinin alınması
zaruridir. Aksi halde, kanunun tanıdığı itiraz hakkını mahkeme
durma kararını vermekle ortadan kaldırmış olur" denildi. Suçun
İsviçre'de yayınlanan bir röportajla gerçekleştiği, suç yerinin
yurtdışı olduğu belirtilen dilekçede, bu durumda eski TCK'nın 159.
maddesinin 4. fıkrasının uygulanacağı, söz konusu madde için de
bakanlıktan izin alınmasına gerek olmadığı kaydedildi. Bu nedenle
bakanlığa gönderilen dosyanın dönüşü beklenmeden, karardan
vazgeçilerek dosyanın geri istenmesinin uygun olacağı ifade edilen
dilekçede, şu görüşlere yer verildi: "Bakanlık izni, usule ilişkin
bir şekil kuraldır. Genel hukuk kuralı uyarınca, bu konudaki yasa
değişikliğinin yapıldığı tarihte yürüyen bütün dava ve tahkikatlara
uygulanır. Yeni yasa 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu tarihte hazırlık tahkikatı devam etmektedir. Bu izin kuralı
derhal uygulanacağından, artık bakanlık iznine gerek yoktur. Bu
sebeple bakanlık iznini öngören mahkemenin 16 Aralık 2005 tarihli
kararı usule ve esasa aykırıdır."