Özhasaki CHP'ye ağzına geleni saydı
Abone olKayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki,
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a içinde belediye ile ilgili rüşvet
iddialarının yer aldığını iddia ettiği bir defter göndermesini
değerlendirdi. Yazılı açıklama yapan Özhaseki, CHP'nin, gündem
saptırarak içine düştüğü taciz iddiaları ve Oda TV olayından
kurtulmak istediğini ifade etti.
Başkan Mehmet Özhaseki, Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'a
bir mektupla birlikte gönderdiği ve 'Kayseri Büyükşehir
Belediyesi'ndeki rüşvetin belgesi' olarak nitelediği Hacı
Ali Hamurcu’ya ait defterle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Başkan, açıklamasında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, birkaç
aydır Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili iddialarda
bulunduğunu hatırlattı. Özhaseki, açıklamada şu ifadelere yer
verdi:
“Bütçe görüşmelerinde başlattığı bu gerçek dışı açıklamalarına o günlerde cevap vermiştim. Ayrıca Sayın Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına verdiğimiz cevaplar, Büyükşehir Belediyesi internet sitesinden, ilgili belgeleri de vermek suretiyle 'Birinci, İkinci ve Üçüncü gün yalanları' başlığı altında yayınlanmıştı. Basına da bu konuda devam eden bilgi akışımız kesintisiz sürmüştü. Yaptığımız açıklamalar ve yayınladığımız belgelerden sonra, belki bir özür beklemiyorduk, ama en azından bu işin kapanacağını zannediyorduk. Tam tersi oldu. CHP 3 yıl önce yargılanmış ve kapanmış bir konuyu yeni bir olay gibi gündeme taşıdı. Üstelik yayınladığımız tüm belgeleri görmezden gelerek mal bulmuş mağribi gibi konunun üzerine atladı. Ve biz bu defa CHP'nin yeni iddialarına cevap vermek durumunda kaldık. Belgeleri yayınladık, yalanları çürüttük. 9 kat denilen benzin istasyonunun önünde basın toplantıları tertip ederek işin doğrusunu yerinde ispatladık.”
“Bütçe görüşmelerinde başlattığı bu gerçek dışı açıklamalarına o günlerde cevap vermiştim. Ayrıca Sayın Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına verdiğimiz cevaplar, Büyükşehir Belediyesi internet sitesinden, ilgili belgeleri de vermek suretiyle 'Birinci, İkinci ve Üçüncü gün yalanları' başlığı altında yayınlanmıştı. Basına da bu konuda devam eden bilgi akışımız kesintisiz sürmüştü. Yaptığımız açıklamalar ve yayınladığımız belgelerden sonra, belki bir özür beklemiyorduk, ama en azından bu işin kapanacağını zannediyorduk. Tam tersi oldu. CHP 3 yıl önce yargılanmış ve kapanmış bir konuyu yeni bir olay gibi gündeme taşıdı. Üstelik yayınladığımız tüm belgeleri görmezden gelerek mal bulmuş mağribi gibi konunun üzerine atladı. Ve biz bu defa CHP'nin yeni iddialarına cevap vermek durumunda kaldık. Belgeleri yayınladık, yalanları çürüttük. 9 kat denilen benzin istasyonunun önünde basın toplantıları tertip ederek işin doğrusunu yerinde ispatladık.”
"CHP MAHKEMENİN TEKZİBİNİ SİTESİNDE YAYINLAYAMADI"
Mehmet Özhaseki, ''CHP, yasa dışı bir örgütün özel görevlisi
olarak sahte senet düzenlediklerini ve senedi tahsil edemeyince
belediyeyi kurşunladıklarını söyleyen bir şahsın, kinle
yazdıklarını muteber bir belge kabul ederek Belediye hakkında
suçlamalarda bulunmaktadır.'' görüşüne yer verdi.
Özhaseki, açıklamasına şöyle devam etti:
“CHP'nin tutunduğu ip çürüktür. Nitekim bu asılsız iddialara pek çok tekzip kararıyla cevap verdik. CHP'nin kendi sitesi için bile mahkemelerden tekzip kararları çıkardık. Ama o tekzibi yayınlama faziletini de göstermediler. Yine aynı şekilde CHP'nin asılsız iddialarının peşine takılarak karalama kampanyasına soyunan pek çok yayın organının haberleriyle ilgili olarak da mahkemelerden tekzip kararları çıkardık. Ancak onlar da tekzipleri yayınlamadılar. Maksat nedir? Attıkları çamurun izi kalsın. Ben bir hizmet insanı olarak bunların iddialarının boş olduğunu ispat için daha ne yapabilirim. CHP Genel Başkanı, yolsuzluğa bulaştığı için hakkında suç duyurusunda bulunarak yargı önüne çıkarttığımız ve mahkum ettirdiğimiz, aynı zamanda Ergenekon sanığı bir şahsı, hala kendisine referans alarak, boş iddialarına dayanak arıyor.”
“CHP'nin tutunduğu ip çürüktür. Nitekim bu asılsız iddialara pek çok tekzip kararıyla cevap verdik. CHP'nin kendi sitesi için bile mahkemelerden tekzip kararları çıkardık. Ama o tekzibi yayınlama faziletini de göstermediler. Yine aynı şekilde CHP'nin asılsız iddialarının peşine takılarak karalama kampanyasına soyunan pek çok yayın organının haberleriyle ilgili olarak da mahkemelerden tekzip kararları çıkardık. Ancak onlar da tekzipleri yayınlamadılar. Maksat nedir? Attıkları çamurun izi kalsın. Ben bir hizmet insanı olarak bunların iddialarının boş olduğunu ispat için daha ne yapabilirim. CHP Genel Başkanı, yolsuzluğa bulaştığı için hakkında suç duyurusunda bulunarak yargı önüne çıkarttığımız ve mahkum ettirdiğimiz, aynı zamanda Ergenekon sanığı bir şahsı, hala kendisine referans alarak, boş iddialarına dayanak arıyor.”
"VİCDANLAR SIZLAMIYOR, VEBAL DUYGUSU
HİSSEDİLMİYOR"
Başkan, CHP Milletvekili Atilla Kart'ın mahkemeye sunduğu
belgeleri de 'bir torba dolusu çarpıtma iddialar'
olarak niteledi. Başkan Özhaseki, ''Bir memurun mirastan kalan 29
metrekare arsası ile Milli Emlak'tan aldığı bin 475 metrekarelik
arsaya biçtikleri değer 1.5 trilyon. Öte yandan, bir başka memurun
tam 15 yıl önce aldığı arsaya karşılık elde ettiği daire de haksız
kazanç diye gösteriliyor. Bir başka meclis üyesinin mirastan kalan
arsasına karşılık elde ettiği 3 adet daire de yine haksız gelir
artışı şekline sokulmak isteniyor. Ve bütün bu yalan haberler
kendilerine yakın yandaş medyada kocaman başlıklarla verilirken
vicdanlar sızlamıyor, vebal duygusu hissedilmiyor.'' dedi.
"KILIÇDAROĞLU POPÜLİZMİN ESİRİ
OLMUŞTUR"
Başkan Mehmet Özhaseki, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer
verdi: “Ben şunu görüyorum ki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,
kamplaşma kültürünü bir siyaset yapma biçimi olarak
benimsemiştir. Bizim ortaya koyduğumuz bu kadar bilgi ve
belgeye karşı izlediği tutum, erdemli bir siyaset çizgisinin
Kılıçdaroğlu'nun defterinde yazmadığının ispatıdır.
Kılıçdaroğlu popülizmin esiri olmuştur. Açıkça söylüyorum ki ne 17 yıldır sürdürdüğüm belediye başkanlığım dönemimde ne de daha önceki ticari hayatımda utanacağım en ufak bir olay yoktur. Ülkeme ve şehrime hizmet etmeyi bir şeref olarak, bu milletin bir emaneti olarak kabul etmişimdir. Bunca süre içerisinde nasıl bir kimlik ve kişiliğe sahip olduğumu en iyi takdir edecek olan da yine aziz milletimizdir. Ben Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan'a mektup göndererek, sıkıştıkça başvurduğu asılsız iddialara sarılma hadisesini, şahsen CHP'nin içine düştüğü taciz iddiaları ve halef-selef entrikalarıyla bağlantılı bir gündem saptırma çabası olarak yorumluyorum. Oda TV hadisesinde ortaya çıkan rezaletten çıkış yolu olarak, temcit pilavı haline getirdikleri iddiaları, bir kez daha ısıtarak sofraya getirmeye yeltenmişlerdir. Kılıçdaroğlu'na tavsiyem Kayseri ile uğraşmayı bir tarafa bırakmasıdır. Kayseri'de yaşanan güzelliklerden onların ekmeğine yağ çıkmaz. Kılıçdaroğlu şunu bilmeli ki Türk siyasetine yaşattıkları kepazelikten, bu boş iddiaları yeniden gündeme getirerek sıyrılamazlar. Çünkü boş çuval ayakta durmaz.”