Oysa 'Güzellik' karın doyuruyormuş!
Abone olAraştırmalar, kişilerin fiziksel güzelliğinin karşısındakinin az yemek yemesine neden olduğunu ortaya koyuyor
Besin tüketimi ile ilgili yapılan araştırmalar,
kişilerin fiziksel güzelliğinin karşısındakinin daha az yemek
yemesine neden olduğunu ve yemekte arkadaş sayısının artmasının
kişi başına tüketilen yemek miktarını artırdığını ortaya
koyuyor.
Yemek yenilen kişinin fiziksel güzelliğinin yemek tüketimindeki
etkisi ile ilgili olarak yurt dışında yapılan araştırmada
''kadınların yakışıklı bir erkek karşısında kesinlikle daha az
yemek yedikleri'' sonucuna ulaşıldı.
ABD'de yapılan bir başka araştırmada da en az yemeğin tek
başınayken tüketildiği, yemekte eşlik eden kişinin bir olması
halinde yüzde 40, kişi sayısının üç olması halinde yüzde 60'a
yakın, yedi ve üzerinde kişinin eşlik etmesi halinde ise yüzde 90
oranında daha fazla yemek yenildiği tespit edildi.
Medicana International Ankara Hastanesi Nükleer Tıp Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Ünlü, yaptığı açıklamada, sağlıksız ve dengesiz
beslenmenin tüm hastalıklara zemin hazırladığını söyledi.
Hastalıklardan korunmanın, sağlıklı beslenme alışkanlığının yaşam
biçimi haline dönüştürülmesi ile mümkün olabildiğini belirten Ünlü,
dünyada en uzun yaşayanların Japonlar ve Akdeniz havzasındaki
insanlar olduğunu ifade etti. Ünlü, bunun bölgedeki insanların
balık, sebze ve meyveden oluşan beslenme şeklinden kaynaklandığına
işaret etti.
''Şeker, tuz ve un''dan oluşan üç beyazın çok kontrollü tüketilmesi
gerektiğine dikkati çeken Ünlü, ''Bunlar, doğada var olmayan ve
insanoğlu tarafından icat edilmiş besinlerdir. Üçü de ciddi anlamda
insana zarar vermektedir'' dedi.
Ünlü, kalp hücrelerinin yağ asitlerini kullanarak enerji elde
ettiğini anlatarak, ''Kalp hücresi, ne zaman şeker tüketilirse o an
kendi doğal işleyişini bırakarak yağları yakmaktan vazgeçiyor ve
alınan glikozla enerji sağlıyor'' diye konuştu.
Tuzlu gıdaların hipertansiyonda, unlu gıdaların ise obezitede çok
önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Ünlü, Türkiye'de kişi başına
düşen günlük ekmek tüketiminin 350 gram olduğunu ve bu oranla
Avrupa sıralamasında ilk sırada yer aldığını söyledi.
Ünlü, ''Türkiye'nin en yakın rakibi Danimarka'da kişi başına düşen
günlük ekmek tüketimi 195, İtalya'da 180, Almanya'da 170, Hollanda,
Fransa ve İspanya'da 160, Finlandiya'da ise 140 gram'' diye
konuştu.
Türkiye'nin ilerleyen yıllarda obezite riski ile karşı karşıya
olduğu uyarısında bulunan Ünlü, en kısa sürede beslenme
alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Ünlü,
Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasına karşın, balık
tüketiminin Avrupa'ya kıyasla oldukça az olduğunu vurguladı.
SIK DİYET YAPMAK METABOLİZMAYI BOZABİLİR
Kilo kontrolünün sağlanmasında son yıllarda çeşitli diyet
tiplerinin uygulandığını, diyetlerle kısa sürede hızlı kilo
kaybının olduğuna, ancak belli bir hedef sağlandıktan sonra tekrar
kilo artışı ile karşılaşılabildiğine dikkati çeken Ünlü, sık sık
diyet yapılması halinde de metabolizmanın bozulabildiğini
söyledi.
Ünlü, en başarılı diyetin farkında olmadan yapılan ve beslenme
biçiminin yaşam biçimine dönüşmesi ile mümkün olabildiğini
vurguladı. Midenin ''çok açım'', ''doydum ama daha yiyebilirim'' ve
''tıka basa doluyum'' gibi üç ayarı olduğunu dile getiren Ünlü,
yiyeceklerin isimlerinin gösterişli olmasının da açlık hissinin
artmasına yol açabildiğini ifade etti.
''FRANSIZLAR TABAKLARINDA BİR MİKTAR YEMEK
BIRAKIYOR''
Besin tüketimi ile ilgili yurt dışında çeşitli araştırmalar
yapıldığını anlatan Ünlü'nün verdiği bilgiye göre, ''ABD'de
'Arkadaşlarla Yemek' başlıklı yapılan araştırma, çarpıcı sonuçlar
ortaya koyuyor.
Orjinal ismi ''CP Herman, DA Roth, J Polivy. Effects of others on
food intake'' isimli araştırmada, yemeğin kaç kişi ile birlikte
yendiğinde kişi başına düşen yiyecek miktarına bakılıyor. Araştırma
sonunda, en az yemeğin tek başınayken tüketildiği, arkadaşlarla
yenilen yemekte kişi başına tüketilen yemek miktarının arttığı
saptanıyor.
Buna göre, yemekte bir kişiye eşlik eden kişi sayısının bir olması
halinde yüzde 40, kişi sayısının üç olması halinde yüzde 60'a
yakın, yedi ve üzerinde kişinin eşlik etmesi halinde ise normalde
yenilenden yüzde 90 oranında daha fazla yemek yenildiği tespit
ediliyor.
Yemek yenilen kişinin fiziksel güzelliğinin yemek tüketimindeki
etkisi ile ilgili olarak da yapılan araştırmada ''kadınların
yakışıklı bir erkek karşısında kesinlikle daha az yemek yedikleri''
sonucuna ulaşılıyor.
ABD'li kadınlarla Fransız kadınlar arasında yapılan ''B. Wansink,
CR Payne, P Chandon, P. Rozin. The French Paradox Redux. 2006''
başlıklı araştırmayla ise Fransız kadınların yüzde 65'inin
tabaklarında bir miktar yemek bıraktığı, ancak ABD'li kadınların
yemeğin tamamını bitirdiği belirleniyor.
YEMEK TABAKLARINI KÜÇÜLTÜN
Yaşam tarzında ufak değişiklikler yapılarak kilo verilebiliyor.
Bunun için öncelikle tuz, un ve şekerden olabildiğince uzak
durulması gerekiyor.
Sofradan tam doymadan kalkılması, tabakta bir miktar yemeğin
bırakılması, yemekte önce gözün doyması için tabakların ölçüsünün
küçük seçilmesi, kalan yemeklerin ertesi gün tüketilmemesi,
yemeklerin gün içinde tüketilecek porsiyonlarda yapılması tavsiye
ediliyor.
Kalorili yiyecekler tüketilirken, yenilen besinin ne kadar sürede
harcanacağının göz önünde bulundurulması, dondurma gibi keyif
verici yiyeceklerin yerinin meyve ile doldurulmaya çalışılması ve
yemek yapılırken kişide doyma hissi yarattığı için kişinin yemeği
kendisinin yapmaya özen göstermesi öneriliyor.