Otel havuzunda boğulan Yiğit gözyaşlarıyla toprağa verildi
Galerinin tamamı için tıklayınızErsin Arı, cenaze töreni öncesinde de gazetecilere yaptığı açıklamada, otelin ihmali olduğunu ileri sürerek şunları söyledi: "Tamamen otelin ihmali var. Oğlum havuz kenarında otururken ona birisi çarpmış, son görüntülerde var. Kimin çarptığı gözükmüyor. Ama oğlum çırpına çırpına büyük kaydırağın olduğu yere geliyor. Çırpınışlarını gördüm. Saniyeler kala kaydıraktan bir kız kayarak yanına düşüyor. O da oğlumun yüzdüğünü zannediyor. Ama yukarıdaki cankurtaran oğlumun çırpındığını görmüyor. Otel yalan söylüyor. Oğlumu çırpınırken çıkardığını söylüyor yalan. Vallahi çırpınırken değil. Oğlum havuzun içinde batıyor, 5-10 dakika. Şahitler görmüş. Cankurtaran ne yapacağını bilmiyor. Otelde doktor yok. İlk müdahaleyi tatil için gelen bir doktor yapıyor. Koskoca otelin doktoru yok. Oksijen tüpü yok, ekipman yok. Sağlık ekibi yok. Cankurtaran 112'yi kendisi aradığını söylüyor, bu da yalan. 112'yi de ilk yardımı yapan otel müşterisi doktor arıyor. Otel hakkında şikayette bulunacağım. Elimden ne geliyorsa yapacağım. Benim oğlum geri gelmeyecek, ama başka canlar yanmasın. Havuzun olduğu yerde güvenlik kamerası yok. Oğlum kaydırağın karşısında çırpınıyor ama cankurtaran gelmiyor. Ben oğlumu ilk bıraktığım merdivenin orada arıyorum. Acaba dibe mi düştü diye bakıyorum. Oğlumu çıkarıp suni teneffüs ve kalp masajı yapıldı, oğlum kustu. Orada oksijen tüpü olsa, sağlık ekibi olsa oğlum yaşayacaktı. Cankurtaran ise yukarıda düdük çalıp kayanları seyrediyor. Bir tane de aşağıda cankurtaran olması gerekiyor. Ne olduysa bir dakika içerisinde oldu."