Osman Durmuş'tan garip savunma
Abone olPeki gerçekten Osman Durmuş bürokrat kurbanı mı? Gelin Durmuş'un icraatlarına bakıp karar verelim..
Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un kurucusu ve başkanı olduğu Türk
Sağlık Eğitim Vakfı’nın (TÜRKSEV) senedinde, "Vakıf, kurucularının
sosyal ve iktisadi durumlarını iyileştirmek amacıyla her türlü
girişimlerde bulunur" ifadesinin yer aldığını herhalde bilmeyen
kalmamıştır. Hukuki olarak bir suç oluşturmayan, ancak etik açıdan
"skandal" olarak nitelendirilen bu ifade, basının olayın üzerine
gitmesi ile birlikte yaklaşık 1.5 yıl sonra değiştirilebildi. Demek
ki Durmuş bu ifadeyi boşuna koymamış. Bürokrasi çevrelerinde
şaşkınlıkla karşılanan TÜRKSEV’le ilgili süreç şöyle gelişti: •
Durmuş, Haziran 2000’de vakfı kurdu. Kurucular arasında, Durmuş’un
yanı sıra Sağlık Bakanlığı bürokratları Haluk Tokuçoğlu, Güler Öz,
Şakir Akça, Osman Müftüoğlu, Sefer Aycan, Hasan Tunç, Ergun Kasap,
Bilal Ak gibi isimler yer aldı. • Bakanlık, hologramlı güvenlik
bandını satma yetkisini de, bir genelgeyle TÜRKSEV’e verdi. Vakıf
da hologramı piyasadan yalnızca İstanbul’daki Hologram A.Ş.’den
satın aldı. Piyasada 14 bin lira olan hologram için 30 bin lira +
KDV fiyatı tespit edildi. Böylece, yaklaşık 18 trilyon liralık bir
pazarda vakıf tekel haline getirildi. Recep Akdağ’ın bakan olması
ile bu rezalete son verildi. Bakanlığa ait termal oteli de vakfına
devreden Durmuş’tan otel mahkeme kararıyla geri alınabildi. Şimdi
suçladığı personel genel müdürlerinin hiçbiri kendisine, usulsüz
işlemlerine dayanamadı. Durmuş'un Personel Genel Müdürlüğü'ne
atadığı Hacı Çelik yine kendisi tarafından gönderilirken, onun
arkasından Personel Genel Müdürlüğü'ne getirilen Kamil Serdaroğlu,
"Bu şartlarda çalışamam" diyerek istifa etmişti. Arkasından
müsteşar yardımcısı olarak atanan Serdaroğlu bu görevden de ayrılıp
emekliliğini istemişti. Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un bazı
uygulamalarını Danıştay'ın hukuka aykırı bulmasına karşın,
Durmuş'un eğitim hastanelerinin şef ve şef yardımcılığı kadrolarına
yaptığı 600 atama doktorların çalışma sistemini altüst etti. Aynı
hastanede, aynı klinikte çalışan doktorlar, "O şef oldu da, ben
niye olamadım?" diyerek birbirleriyle davalık oldu. Atama
rezaletleri bununla da bitmiyor. Doktorların birbirlerine karşı
açtığı davalarda en ilgi çekici olanı, Durmuş'la anlaşamayıp
müsteşarlığı bırakan Haluk Tokuçoğlu'nun eşiyle ilgili olanı.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kliniği Şefliği'ne atananan Selma Akpınar Tokuçoğlu hakkında, aynı
kadroya atanmak isteyen Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Kadın Hastalıkları Kliği'nde görevli Haluk Dervişoğlu dava açtı.
Dervişoğlu açtığı davayı kazanıp, atamanın durdurulması için karar
çıkartsa da Selma Tokuçoğlu'nu kadrosundan etmeyi başaramadı.
Durmuş’un yakın arkadaşı ve müsteşarı Haluk Tokuçoğlu, çalışma
arkadaşlarına yaptığı veda konuşmasında isyan ediyordu: ‘‘Köklü ve
sarsılmaz sandığım dostlukların koltuk uğruna kağıt kuleler gibi
yıkıldığını içim burkularak bu sürede gördüm. Dedikodunun, yalan ve
iftiranın en iğrenç örneklerini yaşadım. Çıkar için makam ve mevki
için insancıkların nasıl küçüldüklerine, nasıl iğrenç oyunlara
kalkıştıklarına şahit oldum. Yakınlıkların ranta dönüştürülme
çabalarını gördüm ve herşeyin bir sonu olduğu gibi bu görevlerin de
bir sonu olduğunu hiçbir zaman aklımdan çıkarmadım. Artık Sağlık
Bakanlığı'nda benim açımdan sağlıklı görev yapma imkanının
kalmadığını gördüğüm için görevimden ayrılıyorum.’’ Kadere bakın ki
Osman Durmuş daha düne kadar amiri olduğu ve kendisini “iğrenç
oyunlara kalkışmakla” suçlayan Haluk Tokuçoğlu’nun dekan olduğu
Gazi Tıp’ta çalışmayı içine sindirdi. Şimdi İnternethaber soruyor,
bütün bu usulsüzlüklerin sorumlusu kim? Bunlar hakkında
soruşturmalar başladı mı? Daha önce sorduğumuz bazı soruların
cevabını hala Sağlık Bakanlığından alamadık. Kuşkusuz bu sorularda
cevapsız kalacak.. Ancak İnternet Haber, bu olayın peşini
bırakmayacağını daha önce de bildirmişti. Bu olayın peşini
bırakmayacağımız gibi, önümüzdeki günlerde basında “Durmuş Şirketi”
diye adlandırılan ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Suat Duranay ve
bakanlığa ait bir derneğin ortak olduğu şirketi de gündeme
getirecek..