Orta Asya MASAL MI?
Abone olGenetiğe göre Türkler'in Orta Asya'dan geldikleri bir hikaye. Peki nereden geldi?
İTÜ öğretim üyesi, antropolog Timuçin Binder Anadolu'nun
1071 sonrasında Türkleştiği savına karşı çıkıyor: Buradaki insanın
tarihi 40 bin yıl öncesine uzanıyor..
Amerika ve Avrupa'da Oxford gibi birkaç üniversite ve yüklü
bir ücret karşılığı bazı şirketler bireysel gen incelemesi
yapıyor. Bu merkezlere son dönemde Türkiye'den de
başvurular yoğunlukta. Derginin ve ilgili şirketlerin sitesine
girenler bir DNA numune paketi ve şifre alıyor. Ortalama olarak 100
ile 450 dolar arası bir ücret ödeniyor. Gönderilen paketteki
çubukla ağız içinin bir bölümü kazınıyor ve çubuğun üzerindeki DNA
numunesine hiç dokunulmadan gönderiliyor. Merkezde bu parça
inceleniyor ve başvuranın atalarının nereden geldiği tespit
ediliyor.
Türklerle ilgili tüm bu genetik araştırmaların sonuçlarını yakından
takip eden bir isim var: İTÜ İnsan ve Toplum Bilimi bölümü öğretim
üyesi, antropolog Timuçin Binder. İşte onun bulguları:
TÜRKLER ORTA ASYA'DAN GELMEDİLER
Genetik araştırmaların Türklerle ilgili ortaya çıkardığı en büyük
sonuç: Türkiye'de yaşayan insanların büyük bölümünün 40 bin yıl
önce de bu topraklarda yaşamış olmaları. Yani Türkler 1071
yılında Anadolu'ya gelmedi hatta 40 bin yıldır buradan
kıpırdamamışlar. Bu topraklara aitler, Orta Asya'dan
geldiği söylenenler buralı aslında.
ORTA ASYA'DAN GELENLER ÇOK AZ
Orta Asya göçü oldu ama gelenlerin sayısı çok az. Gen araştırmaları
bugün Türkiye'de yaşayan insanların ne kadarının Orta Asya kökenli
olduğunu ortaya çıkartıyor. Bu rakam ortalama yüzde 10-15
civarında. Yani Orta Asya'dan bu topraklarda yaşayanların yüzde
10-15'i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler. Hiç
de Orta Asya'dan Anadolu'ya 'bir kısrak başı gibi uzanan' bir durum
söz konusu değil. Orta Asya göçü bir efsane. Zaten gelen
az sayıdaki insanın geni de çok daha kalabalık yerli toplulukların
içinde kaybolmuş. Ayrıca gelenlerin Türk mü, İranlı mı veya Afgan
mı olduğunu da bilmek çok zor.
TÜRK GENİ DİYE BİR ŞEY YOK
Genetik araştırmada etnik bir tanımlama söz konusu değil. Genetik
dağılımın araştırılması Türklerin kökenlerinin araştırılması
anlamına gelmiyor. Çünkü 'Oğuz geni' veya 'Türk
geni' diye bir şey yok. Genetik araştırma her insanın
kökeniyle veya soyunun bugüne kadar nerelerde bulunduğuyla ilgili
veriler taşıyor. Türklük bizim ürettiğimiz kültürel
kimlik. Aynı şekilde Yunanlılık da Ermenilik de bir
kültürel tasarım ve kurgu.
Türklük daha modern bir kavram ve son 200 yılın ürünü.
Bugün bu topraklarda yaşayan insanların tarihi binlerce yıl
önceden başlıyor. Yani herkese Türk diyemeyiz, Türklük bugünle
ilgili. Kavramları biz icat ettik, herkese Türk dedik.
Bizden öncekilerin kim olduğunu bilmiyoruz bile. Biz
Uygurlara Türk diyoruz ama onlar kendilerine Türk demiyor.
Etnik kimliklerden çıkarak bir şeylere ulaşmak çok zor.
Türk olmak için Orta Asya'dan gelmek gerekmiyor. Türklük
çok daha sonra oluşmuş bir kimlik. Göçle gelenler 1100'lü
yıllarda "Danişmentname" adlı bir eser yazmışlar ama içinde Türk
olduklarına dair tek bir kelime yok. Türk veya Türklük kelimesini
ilk kullananlar yabancılar oluyor. Bir de Göktürkler kendilerine
Türk demişler.
ÖZBEKLERLE BAĞIMIZ YOK
Gen araştırmalarında çıkan sonuç Türkiye'de yaşayanların hiç de
Türkmenlere, Özbeklere çok yakın olmadığıdır. Hatta uzak da
diyebiliriz. Akrabalık ilişkisi anlamında ise Türkiye'de
yaşayanların biyolojik olarak Orta Asya'yla bağlantısı yok. Sadece
göç eden küçük bir grubun var. Eğer illa ki kan bağı olarak
tanımlamak istenirse böyle bir kan bağı da yok.
ANADOLU HALKI BİZİM ATAMIZ
Orta Asya'dan göç etmeyen yüzde 85- 90'ın anlatılmayan öyküsü ve
öyküleri var. Orta Asya göçünden önce Anadolu'da yaşayanların
bizimle ilgisi yokmuş gibi başka topluluklar olarak gösteriliyor.
Bizim atalarımız olarak gösterilmiyor. Onlar vardı ancak göçle
birlikte biz gelince gittiler gibi anlatılıyor. Ama bu araştırmalar
bunun öyle olmadığını gösteriyor. Onlar bizim atalarımız.
TÜRKİYE, İRAN VE YUNANİSTAN GENLERİ ÇOK
BENZİYOR
İranlılar, Ürdünlüler, Yunanlılar, Süryaniler. Türkiye ile İran
arasındaki genetik mesafe Türkiye ile Türkmenler arasındaki
mesafeden daha az. Bunun nedeni de Türkiye'deki insanların hep bu
coğrafyada yaşamış olması. Mesela Rusya'nın denetiminde olan ve
Türkçe konuşan Tuva Türklerinin Türkiye'deki insanlarla genetik
bağlantısı yok. Ancak Türkiye, İran ve Yunanistan genetik
açıdan birbirlerine ayrılmaz biçimde çok yakın. Renklere
vurursak Türkiye, Yunanistan, İran ve Ürdün aynı rengin farklı
tonları. Ama doğuya doğru geçtiğiniz anda renk değişiyor.
Türkiye'de yaşayanların kökeni Ortadoğu ve Akdeniz olarak çıkıyor.
Yunanlılar, Ürdünlüler, İranlılar, Süryaniler ile yakınız ve
akrabayız. Ama bu kesinlikle İranlıların soyundan geliyoruz ya da
İranlılar bizim soyumuzdan geliyor anlamına gelmiyor. Genetik
açıdan birbirine benzer bireyler rahatlıkla farklı etnik grupların
üyeleri olabilirler. Bu farklılığın kaynağı genler değil, kültürel
yaklaşımlar.
KÜRTLER VE ERMENİLER NE KADAR YAKIN?
Kürtler de binlerce yıldır bu topraklarda. Ama bize İranlılardan ve
Yunanlılardan daha uzak, Özbeklerden ise daha yakınlar. Ermenilerin
durumunu tespit etmek çok zor çünkü tehcir olayı var. Ama genetik
bağlantıya göre İranlılar, Yunanlılar ve Ürdünlülerden hatta
Türkmenlerden bile daha uzaklar.
Kaynak: Sabah / Ecevit Kılıç