Örgüt lideri Profesör olan çete ağızları açık bıraktı! Ünlü bir hastanede doktormuş
Abone olİSTANBUL'un ünlü hastanelerinden Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde ameliyat sırasını öne alan ve milyonluk vurgun yapan çeteye dair iddianame hazırlandı. Örgütün başında profesör bulunurken doçent ve uzman doktorların da bulunduğu 11 sanığın hapsi istendi. Parası olan hastaları tespit eden 'Doktor çetesi' onlardan bağış adı altında milyonlar almış.
Ameliyat gününü öne alma bahanesiyle hastalardan para talep
ederek haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 11 sanık hakkında
hazırlanan iddianamenin detayları ağızları açık bıraktı. Örgütün
ele başının profesör olduğu ortaya çıkarken MASAK milyonlarca
liralık para trafiğini tespit etti.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 178 sayfalık iddianamede 33 kişi "müşteki", 2 kişi "mağdur", 11 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, örgüt elebaşı olduğu öne sürülen Prof. Dr. M.M'nin ifadesine yer verildi. Üzerine atılı suçlamaları reddeden M.M, mecburi hizmetten sonra Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi biriminde çalışmaya başladığını, 2013'te alım satımla ilgili şef olduğundan dolayı ameliyatta kullanılan 2 adet malzemenin toplam 700 liralık alımıyla ilgili emniyet ve savcılıkta ifade verdiğini anlattı.
PROFESÖR SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ
OLDU
M.M, iddianamede sanık olarak yer alan bazı kişileri tanıdığını
belirterek şunları söyledi:
-"İddia edildiği üzere suç örgütü lideri olmam, suç örgütünü
kurmam, yönetmem kesinlikle yalandır. Mesnetsiz bir iddiadır. Biz
şerefli Türk hekimleri, Yedikule Hastanesi'nde her yıl 4 bin
akciğer ameliyatı yapmaktayız. Bu Türkiye'de yapılan ameliyatların
yüzde 25'ine tekabül etmektedir. Avrupa ve Türkiye'de en çok ve en
kaliteli ameliyat Yedikule Hastanesi'nde yapılmaktadır. Bunun
sebebi ise bağışlar ve çeşitli getirilerle son model cihazların
hastanemize kazandırılmış olmasıdır.
-Hasta yakınlarının yaptıkları bağışların hiçbiri usulsüz değildir. Hepsine anlatılmıştır.
Kendi isteğiyle gönüllü olarak bağış yapanlar veya alet alanlar sayesinde hastanemizde her türlü ameliyat Türkiye'nin ilkleri olarak yapılmaya devam etmektedir."
AKCİĞER HASTASININ
İFADESİ
İddianamede beyanına yer verilen müşteki Nurgül Kalaycı, akciğer
hastası olduğunu, Kırklareli'ndeki bir hastanede tedavi görürken
doktorunun kanserli hücrede büyüme olduğu için pet çekilmesi
gerektiğini söylemesi üzerine İstanbul'daki bir hastanede ciğer
filmi çektirdiğini kaydetti. Ciğer filmini çeken görevliye
Yedikule'de ameliyat olacağını söyleyip, tavsiye edeceği doktor
olup olmadığını sorduğunu aktaran Kalaycı, şöyle devam etti:
-"Bana Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ndeki doktor V.E'yi
tavsiye etti. Nasıl görüşeceğimizi sorduğumda, 'Abla ben sana
randevu oluştururum.' dedi. Doktorla görüştü ve oraya gitmemiz
gerektiğini söyledi. Doktorun telefon numarasını verdi. Elimizdeki
sonuçlarla 26 veya 27 Ağustos 2024'te doktorun yanına gittik.
Sonuçları inceledi ve acilen ameliyat olmam gerektiğini söyledi.
Ameliyat günü verdi. Gittiğimizde Yedikule Hastanesi tadilattaydı.
Doktorla odasında ameliyat hakkında konuşurken bize hastanenin
yoğun olduğunu, ameliyathanenin hijyenik olmadığını, ameliyat için
3-4 aydan önce sıra gelmeyeceğini ancak tadilattaki hastane için
bağış yaparsak bizi öne alabileceğini söyledi.
-Ne kadar bağış yapacağımızı sorduğumda, '50 bin lira yapmanız halinde sizi 10 gün içinde ameliyat edebilirim.' dedi. Teklifi kabul etmedim.''
Kalaycı, hocaya ameliyata onun girmesini istediklerini söyleyip,
hangi hastanede ameliyat yapabileceğini sorduklarında kendilerine 3
farklı hastaneyi tavsiye ettiğini anlatarak şöyle devam etti:
-"31 Ağustos 2024'te ameliyat edildim. Ameliyat ücretini hocanın da
yönlendirmesiyle 250 bin liradan 200 bin liraya
indirdiler.
-Ödemenin 130 bin liralık kısmını V.E. hocaya teslim ettim. Geri kalan 70 bin liralık kısmını kredi kartımdan yaptım."
14 MİLYONLUK PARA
TRAFİĞ
İddianamede, MASAK raporuna göre sanıkların birbirleriyle olan para
transferlerinin tespit edildiği kaydedildi. Örgüt elebaşı
olduğu öne sürülen M.M. ile bazı sanıklar arasında toplam 1 milyon
855 bin 967 lira, örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen V.E. ile
kimi sanıklar arasında ise 14 milyon 462 bin 599 lira para
giriş-çıkışı olduğunun belirlendiği aktarıldı.
HASTALARDAN BAĞIŞ DİYE ALIP
PAYLAŞMIŞLAR
Sanıkların örgütlü bir şekilde hareket ettikleri belirtilen
iddianamede, hasta veya yakınlarından temin edilen paraların
M.M'nin talimatı doğrultusunda örgüt yöneticileri ve üyeleri
arasında elden veya banka hesapları üzerinden hiyerarşik yapı
gözetilerek dağıtıldığı anlatıldı.
HASTALAR BAĞIŞ YAPIYOR SANSINLAR
DİYE...
İddianamede, örgüt elebaşı olduğu öne sürülen M.M'nin, kendisine ve
diğer örgüt üyelerine maddi menfaat sağlamak amacıyla sanık V.E'yi
süreklilik arz edecek şekilde kullandığı ifade
edildi. Hastalardan usulsüz para alımının sanıklar O.B. ve
O.Ö. üzerinden yapıldığı aktarılan iddianamede, örgütün deşifre
olmaması için hasta ve yakınlarına hastane ortamında bağış
yapılıyormuş gibi evrak düzenlenerek imzalatıldığı anlatıldı.
PARALAR ÖNCE KARDEŞE SONRA
EŞE...
İddianamede, hasta veya yakınlarına imzalanan evraktan herhangi bir
örnek ya da makbuz verilmediği, sonrasında bağış evrakının
yırtıldığı, sanık V.E'nin üvey kardeşi olan sanık A.Ç.B'nin IBAN
numarasını hasta veya yakınlarına göndererek bahse konu parayı ilk
aşamada kendi hesabına almadığı, daha sonra paranın eşi Zeynur
E'nin hesabına aktarıldığının anlaşıldığı kaydedildi.
SORUMLU HEMŞİRE DE ÖRGÜT
ÜYESİ
Sanık doktorlar E.Ö. ve M.F'nin Yedikule Göğüs Hastalıkları
Hastanesi'nde çalışmamalarına rağmen maddi menfaat
sağlayabileceklerini düşündükleri hasta veya yakınlarını bu
hastanede çalışan örgüt yöneticilerine yönlendirerek hastalardan
komisyon aldıklarının belirlendiği anlatılan iddianamede, servis
sorumlu hemşiresi olarak çalışan sanık A.A'nın, M.M'nin talimatları
doğrultusunda hastanede hasta veya yakınlarından örgüt adına para
alarak, kendisine ve örgüte maddi menfaat sağladığı belirtildi.
PARASI OLANLARI
SEÇMİŞLER
İddianamede, soruşturma kapsamında yer alan doktorların alanında
uzman kişiler olması sebebiyle kendilerine müracaatta bulunan çok
fazla hasta içerisinden özellikle bağış yapabilecek hastaları
seçtikleri, hastaların mağduriyetlerinden faydalanarak maddi
menfaat sağladıkları, hastaların ameliyat sıralarını öne çekerek
sıra bekleyen diğer hastaları mağdur ettikleri anlatıldı.
Müştekilerin ameliyat veya biyopsi gibi işlemlerinin gereği gibi veya en azından vaktinde yapılmayacağı endişesiyle kendilerini mecbur hissederek, şüphelilere veya onların yönlendirdikleri kişilere para vermek zorunda kaldıkları iddianamede yer aldı. İddianame, değerlendirilmek üzere gönderildiği Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.