Onu yazdıkça içimin kirlendiğini hissediyorum
Abone olAli Bayramoğlu açtı ağzını yumdu gözünü.. Ertuğrul Özkök dönemi gazeteciliği sorgulayan yazardan ağır bir yazı..
Yeni Şafak gazetesi Ali Bayramoğlu Ertuğrul Özkök'e olan öfkesi
geçmedi.. Hedeni ise Hrant Dink ve Ahmet Kaya'nın ölümü Hürriyet'in
attığı manşetler..
Bayramoğlu bu politikayı "Özkök ve Özkökgillerin devlet merkezli
tahripkâr rolü" sözleriyle anlatıyor. Yazarın "" sözü yenilir
yutulur gibi değil.. İşte Bayramoğlu'nun bugünkü yazısı:
(...)Tarih 25 Nisan 1998…
Hürriyet Gazetesi'nin manşeti şöyleydi: "Dehşet itiraflar"…
Haber, Şemdin Sakık'ın itiraflarıyla ilgiliydi.
PKK yöneticisi Sakık, kimi insan hakları savunucularının,
siyasetçilerin, köşe yazarlarının ve işadamlarının PKK'ya yardım
ettikleri itirafında bulunmuştu.
Bir süre sonra Sakık'ın böyle itiraflarda bulunmadığı ortaya çıktı.
Haber, gazetelere doğrudan doğruya dönemin Genelkurmay 2. Başkanı
Çevik Bir ve Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak tarafından
servis edilmişti.
Olay Genelkurmay karargâhında hazırlanan psikolojik harp
operasyonuydu.
Gazete yöneticilerinin, Özkök'ün ve onun gibilerin işbirliğiyle
yürütülmüştü.
Sonuç:
Gazeteciler, dernekler, iş adamları hedef gösterildi ve bunlardan
birisi Akın Birdal Ergenekoncuların silahından çıkan kurşunlarla
vuruldu ve ölümden döndü.
Tarih 14 Şubat 1999…
Hürriyet'tin manşeti şöyleydi: "Ayıp ettin gözüm"…
Haber Ahmet Kaya'yla ilgiliydi.
Birinci sayfada bir fotoğrafta Ahmet Kaya 1993 yılında Berlin'de
"Kürdistan haritası ve Apo'nun fotoğrafı altında" konser verirken
görülüyordu.
Ahmet Kaya aslında bir süredir öfke nesnesi haline getirilmeye
çalışıyordu.
Magazin Gazetecileri Derneği tarafından yılın sanatçısı seçilmiş,
ödül gecesinde Kürtçe bir klip çekeceğini söyleyince kendisini linç
etmeye kalkan "şarkıcı" güruhundan canını zor kurtarmıştı.
Hürriyet'in haberi bu zeminde yapıldı.
Ve bu haber üzerine Kaya'ya dava açıldı.
Daha duruşmalar başlamadan Ertuğrul Özkök'ün ikinci manşeti
geldi.
20 Temmuz 1999'da, Hürriyet, Kaya'ya işaretle, "Vay şerefsiz"
diyordu.
Habere göre Ahmet Kaya, Almanya'da bir konuşmada "Arabamı,
şerefsizlerin memleketinde bıraktım" demiş ve 64 milyonluk ülkeye
hakaret etmişti.
Hüküm verilmişti.
Ahmet Kaya ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve bir süre sonra
hayatını kaybetti.
Gerçek anlaşıldı sonra:
Ahmet Kaya, "şerefsizlerin memleketi" dememişti. "Birkaç şerefsizin
yüzünden memleketimde başıma neler geliyor" demişti sadece…
Ahmet Kaya 1993 yılında Türkiye dışına da çıkmamıştı. Yani
Kürdistan haritası ve Apo posteri önünde konser vermemişti.
Fotoğraf, fotomontajdı…
Vicdan?
Ahlak?
İnsan?
Sırada Özkök'ün Ulucanlar operasyonu haberi, Çatlı aşkı, Orhan
Pamuk nefreti var…
Ama onu yazdıkça içimin kirlendiğini hissediyorum