Dünyada iz bırakan güçlü kadınlar; TÜRKAN SAYLAN: Türk kadınının idolü Prof. Dr. Türkan Saylan, Türkiye'nin önde gelen doktorlarındandı. Cüzzam olarak bilinen lepra hastalığına karşı ön saflarda mücadele etti. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurarak; sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada da yaygın olan hastalığın gerilemesinde büyük rol oynadı. 1986 yılında Uluslararası Gandhi ödülünü aldı. Çağdaş bir Türk kadını olan Saylan, “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, eğitim yoluyla çağdaş insan ve topluma ulaşmak” ilkesini benimseyerek Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni kurdu. Saylan ve arkadaşlarının amacı, başta kızlar olmak üzere okul çağındaki çocukların eğitim haklarını kullanmalarına destek olmaktı. JEANNE D’ARC: 500 yıl sonra Azize ilan edildi Ülkesini kurtarmak için asker gibi giyinerek 19 yaşında ordunun başına geçen bu köylü kızı, dünya tarihine yön veren kadınlardan. Yüzyıl savaşlarında İngiltere ile mücadele eden Fransa’nın en önemli simgelerinden kabul edilen Jeanne d’Arc, ülkesi Fransa tarafından cadı ilan edilerek diri diri yakılmıştı. Politik oyunların kurbanı olan d’Arc, yine kendi ülkesi tarafından, ölümünden yaklaşık 500 yıl sonra azize ilan edildi. Jeanne d’Arc bu genç yaşında ölüme mahkum edilerek ölümsüzlüğü buldu. Hikayesi hala birçok kitaba ve filme ilham veriyor. SEMAHAT GELDİAY: Türkiye bilim tarihinde çığır açtı Türkiye'nin ilk zooloji uzmanlarından Semahat Geldiay, Ankara Üniversitesi'nde doktora yaparken böcek hormonları üzerine çalıştı. Türkiye’de daha önce bu konuyla ilgili çalışma yapılmamıştı. Fakat o imkansız denileni yaptı ve böcek endokrinolojisi alanında çığır açtı. 1957’de yayımladığı makaleleriyle dünyada büyük yankı uyandırdı. Önemli bilim insanlarıyla çalışarak birçok buluşa imzasını attı. Ülkeye döndükten sonra Ege Üniversitesi'nde elektron mikroskobu laboratuvarı kurarak Türkiye bilim tarihini geleceğe taşıdı. BENAZIR BUTTO: Pakisytan'ın benzersiz kadını Benazir Butto, 'benzersiz' anlamıızersiz bir kadındı. Pakistan’da iki kere başbakanlık yaparak; ilk kez bir Müslüman ülkenin kadın başbakanı oldu. Ev hapsine maruz kalan, sürgün edilen, ama yine de mücadele etmekten vazgeçmeyen Benazir, suikast sonucu hayatını kaybetti. Yoksulların ve kadınların haklarının korunması konusunda bütün dünyaya örnek oldu. AFİFE JALE: Sahneye çıkan ilk müslüman türk kadını Afife Jale Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu bir dönemde zoru başardı ve Emel rolü ile ilk kez sahneye çıktı. Yaptığı iş yüzünden defalarca polis tarafından aranan Jale, başlarda kaçmayı başarsa da, sonunda yakalandı. Hakkındaki suçlama, 'devletine, dinine, milletine karşı çıkmak'tı. Toplumdan dışlanan ve yalnız yaşamak zorunda kalan Afife Jale, 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınının sahneye çıkma yasağını kaldırmasıyla tekrar oyunculuk yapmaya başladı. Yoğun baş ağrıları yüzünden morfin bağımlısı olan, bu sebeple tiyatroyu bırakan usta oyuncu, 39 yaşında hayatını kaybetti. Türkiye’nin en saygın sanat ödüllerinden Afife Jale Tiyatro Ödülleri ile her yıl anılmaya ve hatırlanmaya devam ediyor. ROSA PARKS: KADIN MARIN LUTHER KING JR Rosa Parks siyahilere uygulanan ayrımcılığa karşı, kadınların Martin Luther King’i oldu. 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kanuna göre; siyahiler toplu taşıma araçlarının arka koltuklarda oturmak zorundaydı. Hatta bir beyaz vatandaş onlardan yer istediğinde, kalkmak mecburiyetindelerdi. Beyaz bir adam, oturduğu yeri ona vermesini istediğinde buna karşı çıkan Rosa Parks tutuklandı ve başlattığı eylem kısa sürede bütün ülkeye yayıldı. SAFİYE ALİ: Osmanlı'nın ilk kadın doktoru Bir paşa kızı olan Safiye Ali, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kadın doktoruydu. Yaşadığı yıllarda ve coğrafyada bir kadının doktor olması sadece hayalden ibaret olabilirdi... Kadınlar Osmanlı İmparatorluğu’nda tıp fakültelerine alınmadığı için eğitimini Almanya’da tamamladı. Bir doktor olarak İstanbul’a döndüğünde, erkek meslektaşlarından gördüğü kötü muameleye rağmen mücadelesine devam etti. Kız öğrencilere verdiği derslerle de tıp eğitimi veren ilk kadın oldu. EMILY MURPHY: Kadınların baş tacı İngiliz İmparatorluğu’nun ilk kadın yargıcı olan Emily Murphy‘nin yaşadığı dönemde, Kanada’da kadınlara kötü muamele etmek çok sıradan bir olaydı. 1927 yılında Murphy, dört Kanadalı kadınla gücünü birleştirerek Kanada Yasası'nı hazırladı. Yasanın temelinde "Kadın insan olarak dikkate alınmamalıdır" düşüncesi vardı. LEYLA GENCER: Türk Diva Leyla Gencer Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği en önemli ve dünya çapında tanınan sopranolarından biri. Hem seçkin opera sahneleriyle hem de resitalleriyle Batı ülkelerinde "La Diva Turca", "La Gencer", "La Regina" olarak ün kazandı. Gencer birçok Batı ülkesinde sanatını dinletti. Hem seçkin opera sahnelerinde hem de resitallerde hayranlık uyandıran sanatçıların başında geldi. 1950’lerde değeri Türkiye’de bilinmiyordu. 1960 yılında Ankara Devlet Operası'nda anlaşması feshedildi. 90’lı yıllarda ise değeri anlaşıldı, devlet sanatçısı oldu. 1995’ten beri Leyla Gencer anısına İstanbul’da iki yılda bir uluslararası şan yarışması düzenleniyor. DIAN FOSSEY: Birçok hayvan hayatını kurtardı ‘Sisteki Goriller’ filmine ilham veren Dian Fossey, hayatının büyük bölümünü Afrika'da vahşi hayvanlarla, özellikle dağ gorilleri ile birlikte geçirmiş bir zoolog ve çevrebilimciydi. 18 yılını Ruanda Milli Parkı’nda geçiren Diann Fossey’ı halk, “Dağda yalnız yaşayan kadın” anlamına gelen “Nyiramachabelli” adıyla çağırırdı. Pek çok türün korunmasını ve kurtulmasını sağlan Fossey, doğal sistemin ve dünya dengesinin korunması için emek verdi. Sayısız türde hayvanın geleceği onun sayesinde kurtuldu. 1985 yılında bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Dian Fossey’ın kaçak avcılar tarafından öldürüldüğü düşünülüyor.