Önay Bilgin'e SPK'dan dava
Abone olSabah'ın sahibi Önay Bilgin ve yönetici Selim Gülmen'i mahkemelik eden olaylar şöyle gelişti.
Sabah Gazetesi imtiyaz sahibi Önay Şevket Bilgin hakkında,
gazetede ve bağlı şirketlerinde yapılan kiralama ve devir
işlemlerini Sermaye Piyasası Kurulu'na bildirmediği gerekçesiyle
dava açıldı. SPK'nın savunma istemesi üzerine gerçeğe aykırı
beyanda bulunduğu ileri sürülen Şevket Önay Bilgin ve Sabah
Yayıncılık A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Üyesi Selim Gülmen'in, suçtan
elde ettikleri menfaatin 3 katı parayla cezalandırılmaları istendi.
Etibank olayının yarattığı ağır ekonomik ve mali krizlerden
kaynaklanan olağanüstü olumsuz koşullar sebebiyle şirketlerinin tam
anlamıyla hayatta kalma mücadelesi verdiğini ifade eden Şevket Önay
Bilgin, "Herhangi bir suç işleme kastımız bulunmamaktadır.
Olanaklar el verdiğince gerekli tüm bilgi ve belgeler SPK'ya
bildirilmiş bulunmaktadır. Hakkımızda takipsizlik kararı
verilmesini talep ediyorum" demişti. Sabah Gazetesi imtiyaz sahibi
Önay Bilgin ve Sabah Yayıncılık A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Selim
Gülmen'i mahkemelik eden olaylar şöyle gelişti: Milliyet
Gazetesi'nde 7 Ekim 2001 tarihinde, Sabah Gazetesi'nin künyesinde
yapılan değişiklikle ilgili yer alan haberin ardından SPK inceleme
başlattı. SPK, Sabah Yayıncılık A.Ş. tarafından üretim tesislerinin
Bilgin Yayıncılık A.Ş.'ye kiralanması ve grubun sahibi olduğu
gazetelerin isim haklarının Bilgin Yayıncılık A.Ş. tarafından
Turgay Ciner'in sahibi olduğu Merkez Gazete Dergi Basın Yayıncılık
A.Ş.'ye kiralandığını belirledi. SPK, ayrıca Bağımsız Denetim
Raporu'nda ve Lisans Sözleşmesi'nde şirket çalışanlarının 1 Ekim
2002 tarihinde tüm haklarıyla Merkez A.Ş.'ye devredildiğini tespit
etti. SPK, yasaya göre özel durum açıklaması olan bu gelişmeleri,
durumun oluştuğu günü izleyen iş günü saat 09.00'a kadar
bildirilmesi gerektiği halde gerekli bilgiyi vermeyen Sabah
Gazetesi ve Sabah Yayıncılık A.Ş.'den savunma istedi. Sabah
Yayıncılık A.Ş. tarafından 21 Ekim 2002'de Yönetim Kurulu Üyeleri
Önay Şevket Bilgin ve Selim Gülmen tarafından bir cevap yazısı
gönderildi. SPK yazıda gönderilen bilgilerin gerçeğe aykırı
beyanlar olduğunu ileri sürdü. Olay üzerine SPK uzmanınca
başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan rapor, bir suç
duyurusuyla birlikte İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na
gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Ünalan tarafından
hazırlanan iddianamede, SPK 19 Ağustos 2003 günlü raporuyla,
sanıkların Sabah Yayıncılık A.Ş yetkilileri olduğu ve suç tarihinde
gerçeğe aykırı bilgi verdiklerinden dolayı, haklarında 2499 sayılı
SPK Kanunu'nun 47/B-1 maddesindeki suçu işledikleri ileri sürüldü.
Yapılan soruşturmada sanıkların ifadelerinde ve yazılı
savunmalarında suçlamaları reddettiklerinin belirtildiği
iddianameyle sanıklar Önay Şevket Bilgin ve Selim Gülmen hakkında
ilgili yasa maddesi gereğince suçtan elde ettikleri menfaatin 3
misli para cezası istemiyle İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ne
dava açıldı. Önay Şevket Bilgin, hazırlık soruşturmasındaki yazılı
savunmasında, SPK Kanunu'nun 47/B-1 ve 49. maddelerine dayanarak
talep etmiş oldukları soruşturma işleminin yasaya ve usule aykırı
olduğunu belirterek, Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve
Ticaret Anonim Şirketi ile yapılan Lisans Sözleşmesi'nin tarafının
Sabah Yayıncılık ve Anonim Şirketi değil, Bilgin Yayıncılık Anonim
Şirketi olduğuna dikkat çekti. SPK'nın Sabah Yayıncılık yerine
Bilgin Yayıncılık'a müracaatla bilgi alması gerektiğinin altını
çizen Bilgin, "Ortada iddia edildiği gibi gerçeğe aykırı bir bilgi
verme söz konusu değildir. SPK'nın iddia ettiği Bilgin Yayıncılık
Yönetim Kurulu üyeleri ile Sabah Yayıncılık Yönetim Kurulu üyeleri
aynı şahıslardan oluşması yapılan Lisans Sözleşmesi'nin Sabah
Yayıncılık tarafından bilinmesi gerektiği anlamına gelmez. Her iki
şirket birbirinden farklı ve bağımsız tüzel kişiliklerdir"
ifadesini kullandı. Etibank olayının yarattığı ağır ekonomik ve
mali krizlerden kaynaklanan olağanüstü olumsuz koşullar sebebiyle
şirketlerinin tam anlamıyla hayatta kalma mücadelesi verdiğini
ifade eden Bilgin, "Herhangi bir suç işleme kastımız
bulunmamaktadır. Olanaklar el verdiğince gerekli tüm bilgi ve
belgeler SPK'ya bildirilmiş bulunmaktadır. Hakkımızda takipsizlik
kararı verilmesini talep ediyorum" demişti.