Olmaz demeyin bal gibi oluyor
Abone ol"Benim yaptığım tasarruftan bir şey olmaz'' demeden önce bu haberi mutlaka okuyunb.
İhtiyacı karşılayabilmek için her yıl yüzde 7 enerji üretimi
artışı yapılması gereken Türkiye'de, tasarruflu olunması halinde,
5-6 yıl hiç üretim yapılmasa bile kullanılacak enerji olacağını
belirten uzmanlar, ''benim yaptığım tasarruftan bir şey olmaz''
demeden, vatandaşların tasarrufa yönelik bireysel tedbirler
alabileceğini belirtti.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi ve TEMA Vakfı
Trabzon İl Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, Enerji Verimliliği
Haftası dolayısıyla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de
enerji kaynaklarının rantabl kullanılması için enerji hatlarının
daha çağdaş teknikler kullanılarak, kayıp ve kaçakların minimize
edilmesinin çok önemli olduğunu belirtti.
Ülkedeki enerji kayıplarının yüzde 10 ile 20 arasında olduğunu
ifade eden Erüz, ''Bu durumun önüne geçilmesiyle önemli bir
tasarruf sağlanmış olacak. Elde edilen enerji, üretiminden
tüketimine kadar çok iyi kontrol edilmeli. Bazı bölgelerde yüzde 10
ile 20 arasında olan kaçak elektrik kullanım oranı, bazı bölgelerde
yüzde 50'ye varmaktadır. Kaçak kullanımın kesinlikle önüne
geçilmesi gerekir. Kaçak kullanım olduğu sürece tasarruftan söz
edemeyiz'' dedi.
Erüz, Türkiye'nin yıllık enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için
her yıl yüzde 7 enerji üretimi artışı yapması gerektiğine dikkati
çekerek, ''Enerji kayıp ve kaçaklarının önüne geçersek çok önemli
bir adım atılmış olur. Tasarruf edilecek bu enerji sayesinde ülkede
en az 5-6 yıl enerji üretilmezse bile kullanacak enerji olur.
Enerji planlaması yaparken eldeki kaynakları kısa dönemli tamamen
ekonomik beklentiye dayalı olarak değil, toplumsal ya da ekolojik
ihtiyaçlara göre planlamamız gerekiyor. Var olanı hemen kullanmak
değil, var olanı planlı şekilde toplumsal, ekonomik, ekolojik ve
mühendislik çözümleri ile elde tutmamız lazım'' diye konuştu.
Dünyada en yüksek jeotermal kaynaklara sahip ülkeler arasında
Türkiye'nin geldiğini vurgulayan Erüz, şöyle devam etti:
''Jeotermal enerji potansiyelimiz çok olmasına rağmen, bugün bu
enerjiyi yok denecek kadar az kullanıyoruz. Halbuki enerjinin
önemli kısmını jeotermalden kullanma şansı çok yüksek. Jeotermal,
yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağıdır. Türkiye için diğer
önemli bir enerji kaynağı ise rüzgar enerjisidir. Maalesef bu da
gerektiği gibi değerlendirilemiyor. Aynı şekilde biyoenerji
kaynakları da verimsiz şekilde duruyor. Doğal olan, ekolojik
sisteme zarar vermeden kullanabileceğimiz pek çok kaynağımız
mevcut. Bunları iyi planlar, kayıp ve kaçakları önlersek, enerji
sorunu yaşamayız.''
''BİREYSEL TASARRUFA ÖNEM VERİLMELİ''
Enerji tasarrufuna yönelik bireysel olarak alınabilecek önlemler
olduğunu belirten Erüz, toplumun, ilgililerce bilinçlendirilmesinin
önemli olduğunu bildirdi.
Bireysel tasarrufa önem verilmesi gerektiğini ve bunun çok önemli
olduğunu vurgulayan Erüz, ''Örneğin bir evin yalıtımının iyi bir
şekilde yapılmasıyla yüzde 30 ile 50 arasında tasarruf
gerçekleştirilebilir. Bu tür, bireylerin alabilecekleri tedbirler
mutlaka teşvik edilmeli'' dedi.
Erüz, evlerde kullanılan cihazların mümkün olduğunca düşük enerji
tüketen ve yalıtımları iyi yapılmış cihazlar olması gerektiğini
ifade ederek, şunları kaydetti:
''Gereksiz yere cihaz kullanmak yerine, ortak kullanım yolu
seçilerek, tasarruf yoluna gidilmeli. Ancak cihazların ortak
kullanımı, maalesef ülkemizde yok denecek kadar az. Teknolojik
ürünler genellikle, gereksiz olarak kullanılıyor. Evlerdeki
çamaşır, bulaşık makinelerini ihtiyaç olduğunda ve dolu olarak
çalıştırmalıyız. Bir gömlek, 2 tabak, bardak için ya da bir
pantolon ütülemek için elektrikli cihazlar çalıştırılmamalı. Bu tür
tedbirlerle elektrik tüketiminde ciddi bir tasarruf sağlanabilir.
Genellikle, 'bir kişinin yaptığı tasarruftan bir şey olmaz' deriz.
Halbuki bu toplumun tamamına yayıldığında, 70 milyonun evinde
alacağı küçük tasarruf tedbirleri, çok önemli bir enerji
tasarrufuna dönüşecektir. Bu çözüm türü dikkate alınmalı ve
toplumun eğitimi yönünde mutlaka çalışma yapılmalıdır.''