Öldürmek istedi, öldü
Abone olSinirinin geçtiğini söyledi, elindeki tabancayı şarjörünü çıkarıp, katiline geri verdi ve...
İzmir'in Bornova İlçesi'nde eşinin cep telefonunda tanımadığı
bir numara görünce çılgına dönüp cinayet işleyen Muzaffer
Aktulum'la birlikte tutuklanan eşi Füsun Aktulum'un ifadesi, Seydi
Ahmet Güçlü'nün öldürmek yerine ölmeyi seçtiğini ortaya
çıkardı.
11 yaşındaki kızıyla cinayete tanık olan Fatma Aktulum'un polisteki
ifadesine göre, eşinin zorlamasıyla okul bahçesinde sağlanan
buluşmada, eşi Muzaffer Aktulum tabancasıyla ateş edip kendisine
engel olmaya çalışan iki kardeşini yaraladı. Çıkan arbede sırasında
da Fatma Aktulum, eşinin elinden aldığı tabancayı Seydi Ahmet
Güçlü'ye verdi. Güçlü de şarjörü çıkardığı tabancayı, sinirinin
geçtiğini söyleyen Muzaffer Aktulum'a iade etti. Tabancayı alan
öfkeli eş Muzaffer Aktulum, otomobilindeki yedek şarjörü taktığı
tabancayla kurşun yağmuruna tuttuğu Seydi Ahmet Güçlü'yü
öldürdü.
Geçen pazar günü Evka 3 semtindeki Dr. Cavit Özyeğin İlköğretim
Okulu bahçesinde meydana gelen olayda, Tarım İl Müdürlüğü'nde
şoförlük yapan 42 yaşındaki Muzaffer Aktulum, eşinin cep
telefonunda tanımadığı bir numara gördü. Numaranın sahibi İzmir
Büyükşehir Belediyesi ulaşım şirketlerinden İZULAŞ'ta şoförlük
yapan Seydi Ahmet Güçlü'yü, eşine zorla aratarak çağırtan Aktulum,
okul bahçesinde buluştuklarında tabancayla 5 yerinden vurarak
öldürdü.
KADININ İFADESİNDEKİ ACI GERÇEK
Olaydan sonra eşiyle birlikte tutuklanan 35 yaşındaki bankacı Füsun
Aktulum, Seydi Ahmet Güçlü'yle sadece müşteri- bankacı
ilişkilerinin bulunduğunu, zaman zaman da telefonla birbirlerini
arayıp konuştuklarını söyledi. Füsun Aktulum'un ifadeleri cinayetin
en önemli ayrıntısını da ortaya çıkardı. Füsun Aktulum'un polisteki
ifadesine göre, cep telefonunda başkasına ait numara gören eşi
kıskançlıktan deliye dönerek, numaranın sahibi olan Seydi Ahmet
Güçlü'yle biraraya gelmek için kendisini zorlayıp
randevulaşmalarını sağladı. Güçlü ile kızlarının okulunda
buluştuklarını anlatan Füsun Aktulum, okul bahçesindeki tartışma
sırasında bulundurma ruhsatlı tabancasını çıkartan eşinin tek el
ateş edip kendisini engelmeye çalışan kardeşi Yaşar Aktulum'u
parmağından, arkasında duran Yusuf Aktulum'u ise karnından
yaraladığını kaydetti.
ÖLDÜRMEDİ CANINDAN OLDU
Füsun Aktulum, iki kardeşini yaraladıktan sonra şok yaşayan eşinin
elindeki tabancayı aldıktan sonra Seydi Ahmet Güçlü'ye verdiğini,
Güçlü'nün de şarjörünü çıkartıp, namlusundaki mermisisini de aldığı
tabancayı elinde tutup, tartışmayı yatıştırmaya çalıştığını
söyledi. Fusun Aktulum'un ifadesine göre Seydi Ahmet Güçlü, daha
sonra tabancayı, sinirin geçtiğini sakinleştiğini söyleyen eşine
iyi niyet gösterisinde bulunmak için geri verdi. Eşi de bu kez,
park halindeki otmobilinde bulunan yedek şarjörü alıp tabancasına
takarak kaçmaya çalışan Seydi Ahmet Güçlü'yü 5 kurşunla vurarak
öldürdü.
`DERT ORTAĞIM' DEYİNCE ÇILGINA DÖNDÜM
Eşinin müşteri- bankacı ilişkisi iddialarını kabul etmeyen Muzaffer
Aktulum ise ifadesinde, eşinin cep telefonunda bilmediği numaranın
kime ait olduğunu sorduğunda, eşinin o kişinin kendisinin dert
ortağı olduğunu ve 6 aydır da konuştuklarının söylediğini ileri
sürdü. Bunun üzerinde tartıştığı eşinin aracılığıyla buluştukları
Seydi Ahmet Güçlü'nün boğuşma sırasında elinden aldığı tabancayı
mermilerini aldıktan sonra kendisine geri verdiğini, ikinci kez
çıkan tartışmada da kendisine "Karına sahip çıksaydın" diye
konuşunca öldürdüğünü söyledi.
`KARDEŞİMİN BAŞKA KADINLA İLİŞKİSİ İMKANSIZ'
Olaydan sonra Yeşilova Ulu Cami'deki cenaze namazının ardından
Pınarbaşı Mezarlığı'nda toprağa verilen Seydi Ahmet Güçlü'nün
yakınları büyük bir acı ve şok yaşadı. Güçlü'nün başka bir kadınla
ilişkisinin imkansız olduğunu söyleyen ağabeyi Rasim Güçlü şunları
anlattı:
"Kardeşim olay günü büyük ağabeyimizle kahvehanede oturduktan sonra
otobüs seferlerine başlamak üzere yanından ayrılmış. Daha sonra da
durağa bile gitmeden okulun bahçesine gitmiş. Zaten orada da
öldürüldü. Ancak kardeşimizin o kadınla ilişkisine imkan yok.
Kardeşimiz evli ve çok sevdiği iki kızı var. Buna kimse
inanmayabilir ama, kardeşimizin iş arkadaşları da o bankadan para
çektiklerini, banka görevlilerinin cep telefonlarının kendilerinde
de bulunduğu, o çalışanların zaman zaman kendilerini de aradığını
söylediler."