Olay MİTçi yine konuştu
Abone olKürt sorunu çıkışıyla gündeme oturan Emekli MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş'ten önemli açıklamalar..
MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, 'yeni bir
devlet yapısı ve anlayışı gerekli' yolundaki ifadelerine açıklık
getirdi. ''Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünme-parçalanma korkusunun
sona erdirilmesi gereklidir'' diyen Öneş, 'anayasal vatandaşlık'
için de ''neden olmasın'' dedi.
Yeni devlet anlayışını açın önerisine karşılık Öneş,
"Çağdaş demokratik yapı" ile cevap verdi.
Somut öneriler söyleyin diyen Bila'ya "Bunların yapılabilmesi için
toplumsal altyapının hazırlanması gerekli. Diyalog ve
empati olmalı. Siyasi iradenin ortaya çıkması ve güven vermesi
gerekli. Bölünme korkusunun ortadan kaldırılması
lazım. Türkiye'nin potansiyeli güçlüdür. Ne mutlu Türküm
diyen sözü esasında soya doyanmayan bir ifadeye dayanır. Anayasa
ile niçin herkesi kucaklamayalım?" dedi.
"Bu bölünme korkusu ile nasıl başa çıkılır?" sorusuna Öneş, "siyasi
irade ve proje eksikliği, iç politikanın istismarı var. Ortaya
çıkan toplumsal talepler siyaseti de etkileyecektir." diye karşılık
verdi.
Devletin bölünme tehdidi söyleminin yanlış olduğunu belirten Öneş,
"Bu tehditler olacaktır ama sonuçlardır. Asli unsurlar değil. O
halde Türkiye tehditlerini sonuçlar üzerinden değil sebepler
üzerinden gitmeli" dedi.
Çağdaş bir entegrasyon olmadığnın altını çizen Öneş, Orada devletin
yetersizliği ile karşı karşıyayız. Bugün Türkçe konuşamayan
kadınların sorunu varsa. Türkçeyi öğretememişsek bu bi sorundur.
Geri kalmışlık devam ediyorsa bu bir sorundur. Feodal yapı
kırılamamışsa bu da sorundur.
Ben Kürdüm diyenlere karşı inkar politikası geliştirirseniz
ayrıştırma da beraberinde geliyor. Türkçenin temel dil olduğu
tartışılmaz. Ana dilin konuşulması meselesi geliyor. Eğitim dili
olarak kullanılması devletin imkan ve kabiliyetleri ile ilgili. Bu
uzun vadede Türkiye'nin gelişmişliğine katkı yapabilir. Akılcı
olacağız ve bireysel hakları en sonuna kadar eşit bir şekilde
kullanmalıyız." dedi.
Irak'ta etnik anayasayı ABD hazırlattı
Irak'ın işgali Saddam'dan kaynaklanan tehdit değildi.
Petrol kaynaklarına ulaşma ve petrolün
ulaşımına giden yolların denetimi meselesidir. Dünyadaki güçlerin
savaşıdır. Irak'ta etnik yapıya dayandırılan Anayasayı ABD
çizdi, oradaki halklar değil.
Teorik olarak düşünebilirsiniz. ama politika reel
şartlara bağlıdır. Ayağı yere basmayan politikalar facia doğurur.
Ortadoğu'daki süreç ve çatışmalar sürecektir. Tehditler karşısında
hareket kabiliyetiniz kısıtlıdır. O halde kendi içimizde ve sosyal
yapımızı bütünleştireceğiz. Çağımızın getirdiği uygulama zenginliği
içinde farklılıklarımızı ön plana çıkarmalıyız.
Para militer bir örgüt ile meşru bir devlet pazarlık
yapmaz. Bunu herkesin görmesi lazım. Devlekin eksiklikleri
olmasına rağmen.. Para militer bir örgütün hakları da bellidir.
Siyasi partiler vardır. Ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Legal
partilerle devlet muhatap olmalı. Etnik temele dayanan
politik davranışlar çağdışı kalmıştır. Kürt partiler sadece etnik
temele dayanıyorlar. Türkiye'yi
kucaklamalıdırlar.
(Kuzey Irak'ta) oluşacak bağımsız bir yapıyla eğer ilişkilerimiz
iyi değilse ve o yapı bir süper güçle bağlantılıysa, siyasi
yönelişleri de bizim demografik yapımızı etkileyecektir. 70
milyonluk bir Türkiye'nin 3.5 milyonluk bir oluşum karşısında
bütünlüğünü koruması durumunda böylesi gelişmelerden korkulması
gibi bir tahayyülü anlamıyorum."