AB Bakan Yardımcımız Ali Şahini’nin de katılımıyla halk oylaması
ve sonrasındaki beklentiler Diyarbakır Radisson Blu Otel'de sivil
toplum kuruluşları ve kanaat insanlarıyla birlikte ele alındı.
Bir çok kişi söz alıp kendi penceresinden katkı verirken ben
acizane bir vatandaş olarak şu düşünceyi paylaştım, şeffaf bir
insan olamam hasebiyle sizinle da paylaşmak istedim.
Muhterem hazirun ben 2007 yılından beri bütün gücümle barış
sürecinin içindeyim. Diyeceksiniz ki neden 2007’den beri? Çünkü o
sene devletin bir gizli eylem planı vardı, 18 kurumuna soruyordu;
Emniyet, Diyanet, Jandarma, MEM…
“Bir genç dağdan inerse hayata bağlanması için kısa,
orta ve uzun vadede eylem planınız nedir?” diye.
Ben acizane bir kardeşiniz olarak milli eğitimin eylem planının
hazırlamıştım üç ayda bir raporlamasının yapıyordum, bundan cesaret
almış, umutlanmıştım.
2013 yılı 1 Mart’ta İzmir Meclisinde Kürt sorunuyla ilgili bir
konuşma yaptım, dedim ki; “Ben muhasebesiz ve müzakeresiz
bir süreç istiyorum, muhasebesiz diyorum çünkü dünya kadar sıkıntı
yaşamışız hangi birini dile getirelim, müzakeresiz diyorum çünkü
kimsenin halklarımı benimle pazarlık yapma hakkı yok.”
Aslında hem hükümetin hem sivil toplumun elini güçlendirmek için
2015 Ağustos ayı itibariyle bölgenin 7 ilinden 70-80 kişilik makul
insanlar listesini hazıladık Av. Mehmet Akar başkanımızla birlikte,
“Ankara çalıştayı” adında bir çalıştay
gerçekleştirip, ilgililere bir çözüm paket verip işlerini
kolaylaştıracaktık, ama sürecin farklı gelişmesi bize fırsat
vermedi.
Şimdi siz bu şekilde gelip bizi dinliyorsunuz, hoş güzel de,
aslında hükümetin elini güçlü kılacak birçok çalışma zamanında
yapıldı.
Doğu- Batı Kardeşlik Platformu Ankara buluşması deklarasyonu
(2011) mesela; ülkemizin 51 ilinden üçer delege katılımıyla iki gün
gerçekleşen gayet kaliteli bir çalışma ve 15 maddelik bir
deklarasyondur.
10 Ocak 2015 Diyarbakır Lizuz otel deklarasyonu; 18 ilden 724
sivil toplum ve 56 alimin imzasıyla Arapça, Kürtçe ve Türkçe
yayınlanan 18 maddelik bir beyanatı var.
7-8 Mart 2015 yılı İslami Çözüm Çalıştayı; 3500 STK’nin
seçimiyle 25 ilden gönderilmiş 600 delege ile gerçekleşen iki gün
iki gecelik çalıştay neticesi 28 madde.
2012 yılı Mazlum-Derin iki günlük İznik çalıştayı (*)
Değerli dostlar barış ve huzurun şifresi bu deklarasyonları
satır aralarında saklıdır.
Kimisi şu Kerkük meselesinden bahsediyor, efendim Kobani’yi
benim devletim kurtardı farkındayım, daha dün Kürdistan bayrağı
ülkemizin en üst kurumunda dalgalandı, birkaç ay önce Musul’da
Mehmetçiğin elinde Kürdistan bayrağı elinde cephede
ilerliyordu.
Son bir istirhamım şu Kürt ve Kürdistan üzerinde her türlü
sansürü kaldıralım, adam Kazakistan, Tacikistan, Türkmenistan
dediği zaman bir endişe taşımazken Kürdistan dediği zaman sesinde
bir alçalma oluyor, değil mi?
SDP yönetim kurulu üyesi Mehmet Şahin’in moderatörlüğünde
gerçekleşen bu istişare toplantısı, Prof.Dr. Muharrem Kılıç ve
KADEM başkanı Av.Pınar Kandemir Hecibektaşoğlu’nun katılımıyla daha
da değer kazandı, katılımcıları pür dikkat dinleyip, soruları
cevaplayan heyet göz doldurduğu gibi aynı zamanda geleceğe dair
umut uyandırdı.
Sevgili okurlarım ülkemin huzur ve mutluluğu için bunları dile
getirdim. Birileri hala “sen önce devlete saygı
duy” diyecek.
Herhalde bazı vatandaşlarımız devletin ne olduğunu hala
anlamamışlar, devlet TBMM ruhsatında teşekkül etmiş kurumlar
bütünüdür, cansız bir varlıktır. Hukuka saygılı olmak, yasalar
çerçevesinde yaşamak devlete olan saygının bir ifadesidir.
İsterseniz şu kurumun bu kurumun karşısına çıkıp selam verelim yok
daha neler!
Bu heyecanı yaşayan biri olarak “oluyor, oluyor
galiba” demek içimden geldi.
Paylaşmak benden analiz etmek sizden.
(*) Dört deklarasyonu içeren dosya heyete
ulaşıldı.