Okullardaki güvenlik sorunu meclsi gündeminde!

CHP, Meclis Araştırması önergesini "17 milyonu aşkın öğrencinin ders başı yaptığı Türkiye’de, okullardaki temel güvenlik sorunlarının araştırılması, tespit edilmesi ve buna karşı çözüm geliştirilmesi için Anayasamızın 98’inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünün 104 üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini saygılarımızla arz ederiz." dilekçesiyle Meclis Başkanlığı'na sundu.

2012 YILINDA 20 ÖĞRENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Yeni eğitim-öğretim yılı dolayısıyla ders başı yapan 17 milyona yakın öğrenci için okullarda gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması ve özellikle okul kazalarının önlenmesinin, hayati derecede önem taşıdığını belirtilen önergenin gerekçeleri içi şu örnekler sıralandı: "Zira sırf 2012 yılında, Gündem Çocuk Derneği’nin verilerine göre eğitim hizmeti aldığı sırada çeşitli sebeplerden ötürü yaşamını yitiren çocuk sayısı 20. Gerek okul içi gerekse okul servisleri veya ders dolayısıyla yürütülen çeşitle etkinliklerde gerekli tedbirlerin alınmaması, çocukların hayatlarına mal olmaktadır. Hatırlanacağı gibi bu tür tedbirsizliklerden ötürü geçtiğimiz yıl Bitlis’te çok feci bir olay yaşanmıştı. Ahlat ilçesinde, kaymakamlıktan izin alınmadan ve itfaiye gözetimi olmadan gerçekleştirilen yangın tatbikatı sırasında öğretmenler, sönen ateşin üzerine tiner dökülmesini istemiş, bir öğrencinin tineri dökünce meydana gelen patlamada öğrencilerden Onur Zeki Akgün (16) ağır yaralanmış ve 109 gün sonra hayatını kaybetmişti. Benzer bir tedbirsizlik sonucu ölüm vakası da Kayseri’de yaşanmıştı. Okulunun giriş kapısında oynayan Ercan Özdemir, üzerine düşen kaplama taşların altında kalarak yaşamını yitirmişti.


Okul servis kazalarından biri de Ekim 2012’de Çanakkale’de meydana gelmiş ve kazada İrem Ünsal (11), Berna Atasoy (11), Recep Altınbaşak (9) isimli çocuklar hayatını kaybetmişti. Köy muhtarı, devlet servis vermediği için kendi imkânlarıyla servis tutmak zorunda olduklarını açıklamıştı. Diğer yandan öğretmen veya okul yöneticilerinin gerekli pedagojik donanıma sahip olmaması veya öğrencilerle kurdukları ilişkiler, suç-ceza tarifleri, cezalandırma yöntemleri de çocuklarda ağır travmalara sebebiyet verdiği gibi, intihar sebebi de olabilmektedir. Geçtiğimiz yıl İzmir’de yaşanan bir intihar vakası bu konuda yetkililere ders olmalıdır. İzmir’de okul yemekhanesinde arkadaşlarıyla birbirlerine pilav atarken öğretmeni tarafından okul müdür yardımcısının odasına çağılarak uyarılan 15 yaşındaki Mert Halil Işık isimli çocuk daha sonra 4. kattaki sınıfın penceresinden atlayarak intihar etmişti."


"EĞİTİM MERKEZLERİNDE SIKI DENETİM İSTENDİ"

Eğitmenlerin, özellikle ergenlik çağındaki öğrencilere yönelik tutum ve davranışlarının, okul idaresinin öğrencilerle öğretmenler veya öğrencilerin kendi aralarındaki sorunları giderme konusunda gösterdiği tutumun zaman zaman hayati önem taşıdığına işaret eden CHP, "Dolayısıyla bu konuda da titizlikle hareket edilmeli ve okul personeline gerekli eğitim ve talimatlar verilmelidir. Diğer yandan, stresli iş ortamında öğrencilerle iletişim kurma sorunu yaşayan veya onları idare etmekte güçlük çeken öğretmenlerin sorunlarıyla da yakından ilgilenilmeli ve sağlıklı bir öğretim ortamının sağlanması için gerekli kurum içi düzenlemeler yapılmalıdır. Benzer bir biçimde okul servislerinde deneyimli şoförlerin istihdamının ve bununla ilgili denetlemelerin hayat kurtarıcı olabileceği unutulmamalıdır. Nitekim geçmişteki acı deneyimler de gösteriyor ki, öğrenci servislerinin yaptığı kazalar, çok sayıda çocuğun yaşamına mal olabilmektedir. Diğer yandan, Ekim 2013 tarihinde Konya’nın Beyşehir İlçesi’nde down sendromlu 29 yaşındaki İsmail E’nin, daha iyi eğitim görmesi için gönderildiği özel bir rehabilitasyon merkezinde feci şekilde dövüldüğü basına yansımıştı. Bu ve buna benzer vakaların yaşanmaması için, bu tür eğitim merkezlerinin sıkı bir biçimde denetlenmesi ve burada çalıştırılan personelin gerekli eğitimlerden geçirilmesi gerekmektedir." açıklamasını yaptı.