Okula başlayacak çocukların ailelerine altın öğütler
Abone olUzman Psikolog Merve Büyükkucak, anneden ve evden ayrı kalmanın bir çocuk için korkutucu olduğunu belirterek, "Bu duygular doğrultusunda ok...
Uzman Psikolog Merve Büyükkucak, anneden ve evden ayrı kalmanın
bir çocuk için korkutucu olduğunu belirterek, "Bu duygular
doğrultusunda okula gitmek istememe, ağlama nöbetleri, uyku ve
iştahta bozulmalar yaşanabilmekte" dedi.
Bu süreçte yaşanan birçok duygunun yanı sıra aslında belki de bu
sürecin en önemli kısmının bu büyük günün giderek anneden ayrışan
ve bireyselleşen çocuğun gelişiminde büyük bir adım olduğunu ifade
ederek, "Okul deneyimi her yaş için büyük bir öğrenme ortamı
olmakla birlikte aynı zamanda bir çocuk için ebeveynlerinden ayrı
kendi başına bir ortamda kalabilme, var olabilme ve
sosyalleşebilmek gibi becerileri de kazandırması açısından büyük
önem taşır. Ancak elbette ki bu büyümeye ebeveynin, bu bağlamda
özellikle annenin, duygusal anlamda izin veriyor olması çok
önemlidir.
ÇOCUĞU OKULA KARŞI CESARETLENDİRME SORUMLULUĞU EBEVEYNE DÜŞÜYOR
Okula başlamakta ve anneden ayrılmakta güçlük çeken bir çocuk söz
konusu ise bu durumda mutlaka bu ayrılığı yaşamakta güçlük çeken
bir annenin varlığından da söz etmek mümkündür. Çocuklar yeni bir
durumun ne kadar stresli ya da tehlikeli olabileceğine dair
ipuçlarını ebeveynlerinin duygu ve davranışlarını takip ederek,
onlara bakarak anlamaya çalışırlar. Bu nedenle annenin bu konudaki
hislerinin farkında olması, geçmişten getirdiği duygusal yüklerinin
bu duruma etkilerini anlaması çocuğunun bu süreci ve geçişi
sağlıklı tamamlayabilmesi açısından büyük önem taşır. Örneğin;
okula başlarken aynı anda bir taşınma durumu ya da annenin işe
başlaması, yeni bir kardeşin doğumu gibi her biri kendi içinde ayrı
bir adaptasyon süreci gerektiren değişimler bu süreci daha da zora
sokacaktır. Bunlara dikkat ederken bir yandan da çocuğa destek
olmak elbette mümkündür. İlk olarak okul ortamı ve okul yaşamı ile
ilgili gerçekçi beklentiler oluşturmak çocuğun hayal kırıklığı
yaşamasını engelleyerek adaptasyonunu kolaylaştıracaktır. Örneğin;
söz konusu bir okul öncesi eğitim kurumu dahi olsa sadece “eğlence”
kısmına odaklanmak yanıltıcı olacaktır. Ne de olsa okul keyifli bir
ortam olmasının yani sıra yavaş yavaş kuralların daha net ve
tutarlı şekilde uygulanmaya başladığı bir yerdir. Ancak yine de
okul sürecini çocuğun hayatında keskin bir dönüm noktası gibi
görmemek gerekir. Örneğin; okulun başlaması ile tüm oyuncakların
kalkacağı ve artık oyunun olmayacağını bildirmek doğru bir tutum
olmayacaktır" diye konuştu.
OKULLARDA ORYANTASYON PROGRAMLARI
"Artık günümüzde birçok okulun uyguladığı okul dönemi oryantasyon
programları bu anlamda oldukça işlevsel olabilmektedir" diye devam
eden Büyükkucak, "Benzer şekilde anne babalar da çocuklarıyla
birlikte okulu, sınıfları gezebilir, mümkünse öğretmen ile
çocuklarını tanıştırabilirler. Ani bir geçiş olmaması için sabah
kalkma rutinine bir hafta önceden başlayabilir, bir gece önceden
kıyafetlerini ve çantasını birlikte hazırlayabilirler. Ayrılık
sürecini kolaylaştırmak adına okula gitme ve ayrılma bölümlerini
roleplay’lerle ya da serbest oyun düzeneği ile canlandırabilir,
çocuğun fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da okul rutinine
kendisini hazırlamasına yardımcı olabilirler. Esas okula bırakma
günü geldiğinde ise çocuğa belirli bir zamanda (örneğin kurabiye ve
süt saatinden sonra) onu almaya geleceklerine, o okuldayken de
kendi günlerinin nasıl geçeceğine dair bilgileri verebilirler"
ifadelerini kullandı.
(İHA)