Ülkemizde darbeye kalkışmanın alası yaşandı, üstelik göz
bebeğimiz deyip, koruyup kolladığımız generallerimiz tarafından.
Meğerse yanılmışız o generaller düşmanın aramıza saldığı sinsi
heriflermiş.
Düşünün kaç yüz generalimiz varki 103’ü yakalanmış durumda bu
sayı nerdeyse Generallerimizin 1/3’üne tekabul ediyor.
%100 paralel olmasa da diğer kurumlara palazlanan FETÖ
elemenları dünyada görülmemiş bir paralel devlet yapılanması (PDY)
varmış da haberimiz yokmuş. Cumhurbaşkanımız basbas bağırırken
birilerine inadırıcı gelmemişti.
Milletvekillerinin çalışma ofisi olan meclisimizden, devletin
başı olan cumhurbaşkanına suikastten tutun, halkın üzerine
ateş açmaya kadar her bir saldırı diğeri kadar çiddi ve vahim.
Cemaat samimi olsaydı iyi insan yetiştirir, devletin hizmetine,
vatandaşın rençberliğine verirdi. Verirdi ki devletinin verdiği,
hizmet kat sayısı artsın. PDY gibi amaçları uğruna hesaba çekmez,
astına ve üstüne ihanet etmesine neden olmazdı.
Bu darbe kalkışmasından sonra bir yandan bu örgütün üyelerini
tespit edip cezalandırmak, kamuda çalışanları görevden
uzaklaştırmak için Hükümetinin elinin çabuklaştırılması icabı üç
aylığına OHAL ilen edilmesi doğru bir tercih, ama bu sürecin doğru
yürümesi daha önemlidir diye düşünüyroum.
OHAL yönetiminde,
1- FETÖ içinde yer alan kimselrin tespit edip cezalandırılması,
özellikle 17-25 aralık sonrası bu harekete mesafeli duranların
ayıklanmasında fayda olduğu kanaatindeyim. Ayrıca haksız ihbarlar
da olabilir, dikatli olmakta fayda var, cepheyi genişlermek bir çok
açıdan sıkıntılıdır.
2- Kimi sempatizan vatandaşlarımızın örgüt üyeleri gibi
muameleye tabi tutulmamamsı. Malum bu hareket kendini hoş
göstermekte ve iç yüzünü saklamakta çok başarılıydı, dolayısıyla
onlara iyi niyetle sempati duyanlar olabilir, bunlara örgüt üyesi
muamalasi yapılırsa toplumsal bir sıkıntıya neden olur diye
düşünüyorum.
3- Yeni Anayasal düzenlemenin yapılması, harti liderlerinin
Külliye'de bir araya gelerek yeni anayasa konusunda umut verici
açıklamalarda bulunmaları sevindiricidir. Umut ediyorum, halkın
huzur ve mutluluğuna endeksli, cessur bir anayasa yapılır ve bir
çok sorunlarımız hal olur. Gereksiz, yersiz politik meselelerden
kurtulmuş oluruz. HDP de külliyeye çağılılmadığı halde bu anayasal
düzenlemeye katkı vermelidir.
4- Kürt sorununun çözümünün sağlanması. Aslında Kürt sorunu
fiiliyatta çözülmüş gibi, ama bu defakto gelişmenin anayasaya da
yansıması lazım.
Vatandaşlık tanımı daha nötür olmalı herhangi bir ırkı
andırmamalı, talebe göre Kürtçe eğitim öğretim yapan pilot
okulların açılması, siyasi bir genel afın çıkarılması ve anne baba
ocağına dönen kimselerin rehabilite edilmesi ve istihdamı elzemdir,
devletin büyüklüğü böyle durumlarda ortaya çıkar diye
düşünüyorum.
5- Siyasetin içine dalmış hırsız arsız kimselerinn
uzaklaştırılmasını bekliyoruz, iktidarın imkanlarından yararlanarak
hazineyi cebine akıtan kimi menhus herifler en az FETÖ kadar
tehlikelidirler, yakınlarını oraya buraya yerleştirenler,
birilerini basit bir işe yerleştirirken parapula tenezzül edenler
sosyal adalete leke sürüyorlar, bunların da kulağını çekmek
lazımdır.
6- Sosyal adalet anlayışının geliştirilmesi, sosyal yardımlaşma
fonuna ayrılan paranın miktarı artmış olabilir, fakar bütçedeki
yüzdesinde kayda değer bir artış yok, bu oranı artırarak saygı ve
hürmet içinde vatandaşımıza minnet etmeden onlara yardım elini
uzatıp kendilerini bu yardım kolilerini dağıtarak basına poz veren
yardım derneklerinden kurtarmak lazım.
7- Çocuklarımıza yönelik programlarının geliştirilmesi gerekir,
çocuklarımızın güven içinde oynayıp, eğleneceği çok amaçlı
parklarımız bile yok daha vahimi bütçeden çocuklara yönelik ayrılan
pay çok çok az unutmayalım.
8- Gençlerimizin yetiştrilmesine yönelik çalışmaların yapılması,
her gencimiz sabah kalktığında nere gideceğini bilmeli işi varsa
işe yoksa ya gençlik akademisine ya da spor tesislerine veya mesire
alanına gidebilmelidir.
9- Evliliğin kolaylaştırılması, her yerleşim biriminde ihtiyaç
kadar 1+1 yeni evlilere ev yaparak dayalı düşeli ayda 200TL gibi
ödenebilir bir kira ile 5 yıllığına tahsis edilmeli ve evlilik
kolaylaştırılmalıdır kanaatindeyim. Daha iyisini siz söyleyin, bu
çehiz yardımı falan pek derde derman olmadı galiba.
Alın kalemi elinize eksikleri siz tamamlayın, vekili, bakanı
kendinizden üstün görmeyin onlara bir sorumluluk vermişiz ama
onları aktif hale getirmek yine bizim vazifemizdir unutmayalım.
Selam ve dua ile.