Öcalan'a Mandela modeli mi?
Abone olVekillerin Güney Afrika'yı ziyaret edip oradaki çözümü incelemesi akıllara Nelson modeli Öcalan'a uygulanır mı sorusunu getirdi.
Banu İriç
İNTERNETHABER.COM (ÖZEL
İÇERİK)- Çözüm süreci için PKK'nın
çekilmesi kadar Türkiye yeni model arayışına girdi. Dünyada yaşanan
sorunlardan örnek almak isteyen Türkiye Büyük Millet Meclisi
vekilleri İngiltere'de IRA modelinin incelemesinin ardından Güney
Afrika Mandela modelini incelemeye gitti. Bu durum Öcalan'a Nelson
Mandela modelinin getirilip getirilmeyeceği konusunu yeniden
alevlendirdi.
BDP kanadının sık sık Mandela modelini örnek gösterdikleri ve Öcalan'a ev hapsi istedikleri
GÜNEY AFRİKA'DAKİ
SORUN: IRKÇILIK Güney Afrika rejimi yıllarca Apartheid isimli ırkçı bir rejimle yönetildi. Bu rejimde: -Siyahların siyaset yapması yasaktı -Otobüste ön koltukta oturmaları yasaktı -Yöresel dillerini konuşmaları yasaktı -Beyazlar üstün ırk olarak nitelendirilip devlet politikası bunun üzerine kurgulanmıştı |
biliniyor. Ancak Abdullah Öcalan görüşmelerinde özgür kalmak istemediğini açıklamıştı. Araştırmacılar arasında da Güney Afrika'daki yaşanan sorunun Türkiye'de yaşanan sorunla benzerlik gösterip göstermediği konusunda fikir ayrılıkları var.
Bazı aydınlar da çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde Öcalan'ın artık hapiste kalması için sebep kalmayacağını söyleyerek de tepki çekmişti.
Güney Afrika Modelini incelemeye giden milletvekillerinin
medyaya açıklamaları şu şekilde yansıdı:
CHP MİLLETVEKİLİ LEVENT GÖK:
İngiltere ve İRA gezilerine de katıldık. Türkiyenin içinde
bulunduğu durumla çakışan bir durum değildir önceden planlaması
yapılmıştır. Dünyadaki yaşanmış örnekleri yerinde görmek ve bilgi
haznemize katmak istedik. Her ülkenin kendi nedenleri koşulları ve
varılacak koşullar farklıdır.
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ BURHAN
KAYATÜRK:
Johannesburg'daki yetkilieri başmüzakerecileri dinledik. Siyahi
liderleri dinledik. Türkiyeye nasıl uygulanabilir hesabında
olmadık. Neler oldu, süreç nasıl aşıldı, başarıya nasıl götürdüler
bunu dinledik.
Her ülkenin kendisine has koşulları var. Hem geçmişte bu
problemlerle nasıl baş edildiği hangi sonuçların elde edildiği
bilgilerini adlık. Benzerlik var mı yok mu bu bizim en son aklımıza
gelen bir olaydır.
Güney Afrika'da farklı bir problem var. Siyahlara zulüm yapılmış.
Mandela'nın mücadelesi ilk etapta silahlı değildi. 20-22 sene
tamamen pasif direniş mücadelesi yaptılar. Beyaz ırkçıların
kendilerine çeki düzen vermeleri gerekirken bu miting ve
gösterileri bastırmaya kalkışıp zulüm göstermişler. Ancak 22
senenin sonra silahlı mücadeleeye dönüşmüş. Bunun çıkar yolunun
olmadığı anlaşılmış. Sizce bu sürecin sonunda ya şurada bir
yanlışlık yaptık bunu da yapsaydık dediniz mi diye sorduğumuzda
başmüzakereci "Tek bir yanlışımız vardı o da daha erken
başlamamak keşke daha erken başlasaydık" cevabını verdi.
Bu müzakere sürecinin çok faydalı olduğunu söylediklerini
gördük.
Oradaki müzakereciler bize şunları belirtti 'Biz
yabancıları bu sürece katmamaya çalıştık. De Klark ve Mandela
görüştü ve hep beraber çözdük'
Akşam'a konuşan BDP’li milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü,
Nazmi Gür ve Ayla Akat’ın gözlemleri ise
şöyleydi:
*‘Çözüm’ün, tersi mümkün olmadığı zaman temel fikir haline
geldiğini gördük. Tüm partiler sürece katılmış.
*Güney Afrika’daki sürecin mimarlarının sımsıkı tutundukları ilke,
uluslararası güçleri işe karıştırmamaları.
*İki taraflı çok büyük kararlılık var. İki taraf da mutlak zafer
yolunun kapalı olduğunu görmüş.
MANDELA MODELİ NEDİR?
Bilindiği gibi Güney Afrika sorunu siyahların hak mücadelesi ile başlamıştı. Yıllar boyunca pasif direnişle, mitinglerle, siyasi faaliyetlerle haklarını kazanmak isteyen siyahlar beyaz ırkçılığın Apartheid rejiminin daha da aktifleşmesi sonucu silahlı eylem kararı almışlardı. ANC lideri Mandela, Güney Afrika Devletini devirmekten hapis cezasına çarptırılmış ancak hapisten de örgütü yönetmeyi sürdürmüştü. Yıllar süren Apartheid ve ANC görüşmeleri sonrası adımlar atılmış ve Mandela da 27 yıllık cezasının son 3 yılını ev hapsinde geçirmişti. Ev hapsine konan Mandela ve Güney Afrika Devlet Başkanı De Klerk arasında görüşmeler yapılmıştı.
2 Şubat 1990'da Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Frederik W. De Klerk'in, Afrika Ulusal Kongresi'ne konan 30 yıllık siyaset yasağını kaldırması ve af ilan etmesiyle 11 Şubat 1990'da Mandela, Cape Town'daki cezaevinden çıkarak, 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Güney Afrika'da cumhurbaşkanlığı sisteminin gelmesiyle de ilk cumhurbaşkanı seçilmişti.