Öcalan 'yapacaklarım bitti' deyip çekildi
Abone olTerör örgütü lideri Öcalan hem devlet hem de Kandil'e seslendi, üç şey istedi...
Hem Kandil'in hem de devletin kendisini taşeron olarak
kullandığını söyleyen PKK terör örgütü lideri aradan çekildi.
"Benim yapacaklarım bitti" diyen Öcalan
yeniden araya girmek için üç şart ileri sürdü.
Kendisini Mandela'ya benzeten ve ona sağlanan olanakların kendisine
de sağlanmasını isteyen Öcalan "Bundan sonra benim rolümü sürdürmem
için sağlık, güvenlik ve özgür hareket alanının sağlanması
gerekiyor. Artık bunlar olmadan hiçbir şey yapmıyorum"
dedi.
KANDİL'E DE TÜRKİYE'YE DE REST ÇEKTİ
Öcalan, "Sorun çözülmezse devrimci halk savaşını
başlatırız" açıklaması yapan Kandil'i ve “Sri
Lanka gibi olacak. Üç yüz uçağı kaldırıp Kandil'i bombalayıp
bitireceğiz" diyen Türkiye'yi bu açıklamalarının gereğini
yapma çağrısında bulundu.
PKK terör örgütüne yakın internet sitesinde yayınlanan açıklama
yeni dönemde şiddetin artacağı mesajlarıyla dolu. İşte o
açıklamadan dikkat çeken bölümler:
KANDİL'İN DE DEVLETİN DE TAŞERONU OLDUM: Her iki taraf da
beni idare ediyor. Aslında bu bir şantajdır. Kandil beni taşeron
olarak kullanıyor. Devlet de heyeti taşeron olarak kullanıyor. Her
iki taraf da beni taşeron olarak kullanıyorlar.
BENİM YAPACAKLARIM BİTTİ: Her iki tarafın beni
taşeron olarak kullanmasına son veriyorum. Bugün itibariyle buna
son veriyorum. Benim yapacaklarım bitti. Bundan sonra benim rolümü
sürdürmem için sağlık, güvenlik ve özgür hareket alanının
sağlanması gerekiyor. Artık bunlar olmadan hiçbir şey
yapmıyorum.
KENDİSİNİ MANDELA'YA BENZETTİ: Benim durumum Güney
Afrika'daki Mandela'ya benziyor. Desmond Tutu, Mandela'ya,
“özgür olmadan bu işe girişmeyin, tehlikelidir”
diyordu. Doğru söylüyordu. Ama sonra Mandela'nın önünü açtılar. Ben
de özgür olmadan, özgür hareket etmeden bu barış işine girişmem,
kalkışmam. Bundan sonra doğru değil. Biliniyor, Güney Afrika'da
Mandela'ya gerekli koşulları sağladılar, o da rolünü oynadı.
DE CLERK ROLÜNÜ OYNAYACAK KİMSE YOK: Bırakın De
Clerk'i, Erdoğan şu anda Çiller rolüne soyunmuş. Operasyon üzerine
operasyon yapıyor. Heyet de üzerine düşeni yapmadı. KCK de üzerine
düşeni yapmadı. Bu şekilde yol da alamıyoruz.
BEN İDARE EDİLECEK BİRİ DEĞİLİM: Ben her iki tarafın
da işlerini kolaylaştırdım, onlara öneriler sundum, onlara çözüm
yolunu gösterdim, protokoller sundum, işlerini kolaylaştırıcı
adımlar attım. Daha ne yapayım? Beni de burada taşeron gibi
kullanıyorlar. Her iki taraf da beni idare ediyor. Ben idare
edilecek birisi değilim. Bunu böyle bilsinler.
SAVAŞ ÇIKAR DİYENLERİ TUTAN MI VAR: İkide bir
“biz halkı tutamıyoruz, biz kitleyi zor durduruyoruz, kitle
patlama noktasındadır. Sorun çözülmezse devrimci halk savaşını
başlatırız, savaşa da barışa da hazırız” diyorlar. Seni
tutan mı var...Türkiye de, ikide bir “bitireceğiz, şöyle
bitireceğiz” diyor. Sen de bitireceksen bitir... İşte
“Sri Lanka gibi olacak” diyorlar. Üç yüz uçağı
kaldırıp Kandil'i bombalayıp bitireceklerini söylüyorlar,
yapacaksan ne duruyorsun! Örgüt de hazırsa Sri Lanka olmadığını
ispatlar o halde.
GERİLLAYI ÇEKECEĞİM DEDİM YANIT VERMEDİLER: Ben silahlı güçleri güvenli bir yere çekeceğim diyorum. Buna dahi cevap vermiyorlar. Ben daha ne yapayım. AKP savaş istiyor, çözüm istemiyor. Bu şekilde, Başbakanın o çokça değer verdiği anaların gözyaşları böyle dinmez. Hükümete açık mektubumdur. Eğer gözyaşının dinmesini istiyorsanız, gerillayı güvenli bir yere çekmemin yolunu açın. Böyle yaparsanız bir hafta içinde çözeriz.
SAVAŞ GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR: Savaşın gümbür gümbür geldiğini bunu durduracak tek kişinin ben olduğumu söyleyenlere diyorum:
Ben burada ayda yılda bir yaptığım bir iki saatlik
görüşmeyle mi bunu başaracağım. Yapabiliyorsa bu koşullarda gelip
kendileri yapsın.
HEYETE DE SÖYLEYECEK: Ben heyete de bu şartlarda
daha fazla sürdüremeyeceğimi anlatmıştım. Heyetle herhalde bir kez
daha görüşürüm. Bu kararımı onlara da anlatacağım. Bundan sonra her
iki taraf anlaşabilirlerse anlaşsınlar. Bundan sonra bu koşullarda
ben yokum. Kendi aralarında anlaşıyorlarsa anlaşırlar,
savaşıyorlarsa savaşırlar, ben karışmıyorum.