Öcalan siyaset yapacak
Abone olAlman Radyolar Birliği'ne demeç veren Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan ise örgütle artık ilişkisi olmadığını ve siyasi mücadaleden yana olduğunu söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, PKK lideri Abdullah Öcalan
davasıyla ilgili kararını 12 Mayıs Perşembe günü açıklaması
beklenirken, Alman Radyolar Birliği'ne demeç veren Öcalan'ın
kardeşi Osman Öcalan ise örgütle artık ilişkisi olmadığını ve
siyasi mücadaleden yana olduğunu söyledi. Björn Blaschke'nin
haberi… Türkiye'den 26 yıl önce ayrılan Osman Öcalan 17 yıldır
dağlarda yaşıyor. Kuzey Irak'taki özerk Kürt bölgesinde yaşamını
sürdüren Osman Öcalan, bu bölgeyi "Özgür Kürdistan" olarak
tanımlıyor ve siyasi faaliyetler yürüttüklerini anlatıyor. PKK'dan
1 Haziran 2004'te ayrıldıklarını belirten Öcalan, örgütle ne
ideoloik ne de askeri bağının kalmadığını söyleyerek şöyle konuştu:
"Bizim yeni siyasal çalişmalarımız "Pertiya Welat Palez Demokratik
Kürdistan" ismiyle kısacası, PWD adıyla yürütülüyor. Çalışmalarımız
tümüyle siyasal karekterdedir. Askeri mücadele bizim açımızda sona
ermiştir. Özgür Kürdistan da Türkiye'ye ve Türkiye egemenliğindeki
Kürt halkının özgürleşmesi için diğer alanlarda siyasal
çalışmalarımız vardır." PKK'dan ayrılma nedeninin, silahlı mücadele
konusunda yaşadıkları görüş ayrılığı olduğunu kaydeden Osman
Öcalan, artık siyasal mücadeleden yana olduklarını ifade ediyor.
Türkiye'de silahlı mücadeleye değil, siyasal mücadeleye ihtiyaç
olduğunu savunan Öcalan, "Bu açıdan biz PKK ile kesinkes farklı
görüşlere sahibiz. Bizim açımızdan silahlı mücadele devri
bitmiştir. Siyasal mücadele devri başlamıştır" diyor. "Çatışmalar
devam ediyor" Öcalan, PKK / Kongre-Gel güçleri ile Türk ordu
birlikleri arasında son bir aylık süre içinde ciddi çatışmalar
yaşandığına dikkat çekerek, bu çatışmaların özellikle Şırnak'ın
dağlık alanlarında cereyan ettiğini dile getirdi. Türk Ordusu'nun
büyük bir operasyon yaptığını belirten Öcalan, "Bu operasyona karşı
PKK / Kongre-Gel gerillaları çatışmaya girdi. 30 civarında gerilla
yaşamını yitirdi. Türk Ordusu'nda da ciddi kayıplar olduğunu, ama
sayıyı kesinleştiremediğimi söyleyebilirim" dedi. Osman Öcalan,
İran Ordusu'nun da PKK/Kongre- Gel gerillararına karşı operasyon
düzenlediğini ve çatışmaların halen devam ettiğini kaydetti.
PKK-Kongra - Gel'in halen 5000 gerillası bulunduğunu belirten Osman
Öcalan, bunun 2000 kadarının Türkiye topraklarında, gerisinin ise
İran'da gizlendiğini anlattı. Zaman zaman İran Ordusu ile çatışan
gerillaların kayıplar verdiğini bildiren Osman Öcalan, kendilerinin
diplomatik çözümden yana olduğunu bir kez daha vurguluyor.
"Türkiye'ye döner misiniz?" Öcalan'ın "Barış olması halinde
Türkiye'ye döner misiniz?" sorusuna verdiği yanıt ise şöyle:
"Kalıcı barış, Kürt sorununun çözümü ile mümkündür. Ancak Türk
Devleti, Kürt sorununu çözmekten ziyade, kimseyi tatmin etmeyen
küçük adımlar atıyor. İşte haftada yarım saat devlet televizyonda
Kürtçe yayın yapıyor. Şimdi bu Kürt halkının ihtiyaçını karşılamaz.
İkinci olarak eğitim anlamında da kurslar açabilirler. Yani okul
açamazsın, kurs açabilirsin. Ne yayın ne de eğitim alanında atılan
adımlar Kürt halkının ihtiyaçlarını karşılamaz. Diğer taraftan,
Kürtler'in hala merkezi ya da yerel idarelerde söz sahibi olması
olanaklı değil. En azında kendi kimliği ile buna müsade edilmiyor.
Dolayısıyla Türk Devleti hala siyasal çözümü kabul etmiyor.
Dolayısıyla kalıcı bir barıştan bahsedemeyiz." Siyasal mücadelenin
Avrupa Birliği politikalarına uygun olduğuna dikkat çeken Öcalan,
sözlerini, "Bu temelde Türkiye'de barış sağlanmadı, barış ortamı
hala oluşmadı. Çünkü Kürt sorunu hala çözülmedi. Ancak biz siyasal
yollarla mücadeleden yanayız. Siyasal mücadeleyle halkın gücü
harekete geçirilirse, bizce bu askeri mücadeleden daha fazla etkili
olacak ve Türk Devleti adım atmaya zorlayacaktır. Çabalarımız bu
temeldedir. Bu nedenle de, sorun çözülmediği için bizim hala
Türkiye'ye gitmemiz söz konusu değil" şeklinde sürdürdü. "PKK'dan
kesin olarak ayrıldım" Çözümün sadece demokrasiyle mümkün olduğunu
belirten Osman Öcalan, Avrupa'nın Ortadoğu'ya demokrasi götürmesi
gerektiğine inanıyor. Bölgenin, demokrasiyle eğitimsizlik, açlık ve
sefaletten kurtulacağını ve özgürlüğe kavuşacağını kaydeden Öcalan,
Ortadoğu halklarını da demokrasi için çaba harcamaya davet ediyor.
Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ni ve Kürdistan Yurtseverler
Birliği'ni dost güçler olarak değerlendirdiklerini söyleyen Öcalan,
bu konuda PKK'dan kesin bir biçimde ayrıldıklarının altını çizerek
şöyle konuştu: "PKK, buradaki Kürdistan'ı düşman görüyor. Biz dost
görüyoruz. Kürtler'in bir kazanımı olarak görüyoruz. Ben, kendim
PKK içinde 1992'den bu yana muhalifim. PKK, üç sene benim örgüt
üyeliğimi dondurdu. Nedenleri ise benim PKK'dan farklı görüşlerim
vardı. Osman Öcalan olarak, ben, 1992'den 2003 yılına kadar PKK
içinde muhalefettim. Bundan dolayı PKK beni zindana attı, beni
sorguladı, beni mahkeme etti, bana şartlı idam cezası verdi. Eğer
görüşlerim de ısrar edersem idam edilecektim. Bundan dolayı, PKK
içinde belli bir süre ben de idam durumunun ortada kalması için
görüşlerimi dondurdum. Ama baktım PKK demokratlaşmıyor, demokratik
bir hareket haline gelmiyor, dünyayla ve Kürtler'le ilişkileri iyi
değil, yine iç yaşamı bana göre özel yaşama müsade etmiyor.
Bütünüyle kollektif, yani insan iradesini zorlayan, insanın hak ve
özgürlüklerini tanımayan bir hareket olduğu için ayrılıp, yeni bir
hareket geliştirmek kararına vardık. Dolayısıyla, ben artık kendimi
bir PKK'lı olarak görmüyorum." Björn Blaschke Kaynak : Deutsche
Welle