Öcalan iddiasına Güler'den açıklama
Abone olHükümetin dün TBMM'ye sevk ettiği yeni demokratikleşme paketinde çok önemli düzenlemeler yer alıyor.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, terörist Abdullah
Öcalan’ın siyaset yapmasının önünün açılması ile ilgili olarak,
"Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bakanlarca TBMM’ye sunulan
tasarıda da böyle bir şey yok. Ben altına imza attım"
dedi.
Bilindiği gibi Milliyet gazetesinin manşetine taşıdığı haberde Öcalan başta olmak terör hükümlüsü statüsündekiler ve dağdan inecek PKK'lıların siyasi partilere üye olabileceği iddia edilmişti.
Hükümetin bir süre önce açıkladığı, çözüm süreci açısından büyük
önem taşıdığı belirtilen ancak yetersiz bulunarak eleştirilen,
“demokratikleşme paketi” dün TBMM’ye sevk edildi.
Milliyet sinden Önder Yılmaz’ın haberine göre TBMM Başkanlığı’na
sunulan 17 maddelik pakette şu düzenlemeler yer aldı:
KÜRTÇE PROPAGANDA: Seçimlerde Kürtçe propaganda
yapılabilecek.
Metinde böyle bir şey yok Bakan Güler, "Abdullah Öcalan’ın siyaset yapmasının önü mü açılıyor?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi: "Hiç öyle bir şey olabilir mi? Başbakanımız bunu daha önce 30 Eylül'deki ifadesinde açıkladı. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bunu aklınızdan çıkarın. Bir kere zaten metinde de böyle bir şey yok. Bakanlarca TBMM’ye sunulan tasarıda da böyle bir şey yok. Ben altına imza attım." |
EŞBAŞKANLIK: Siyasi partiler artık eşbaşkanlık
sistemine geçebilecek. Eşbaşkanlar 2 kişiden fazla olmayacak.
Bugüne kadar sadece BDP bu sistemi uyguluyordu.
BELDEDE TEŞKİLAT KURULMAYACAK: Beldelerde teşkilat
kurulma zorunluluğu kalkacak. Böylece yeni kurulan partilerin
seçimlere girmesi kolaylaşabilecek.
YÜZDE 3 OY ALANA EN AZ 1 MİLYON TL YARDIM:
Milletvekili genel seçiminde toplam geçerli oyların yüzde 3’nden
fazlasını alan siyasi partilere Hazine yardımı yapılacak. Bu yardım
1 milyon TL’den az olamayacak. Halen yüzde 7’nin üzerinde oy alan
partilere Hazine yardımı yapılıyor. Ancak BDP son genel seçime
bağımsız adaylarla katıldığı için yine bu Hazine yardımından
yararlanamayacak.
MİTİNG YERİ ORTAK BELİRLENECEK: İl ve ilçelerde
miting yeri ve güzergâhı artık, TBMM’de grubu bulunan partilerin il
ve ilçe temsilcileri ile en çok üyeye sahip üç sendika ve kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları temsilcilerinin görüşü
alınarak illerde vali, ilçelerde kaymakamlar tarafından
belirlenecek. Yürürlükteki düzenlemeye göre bu kararı halen
valilikler ve kaymakamlıklar veriyor.
YAŞAMI ZORLAŞTIRMA KRİTERİ: İl ve ilçenin
büyüklüğü ve gelişmişliği dikkate alınarak birden fazla toplantı ve
gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı belirlenebilecek. Ancak Düzenleme
Kurulu kamu düzeni ve genel asayişi bozmayacak ve vatandaşların
günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde belirlenen yer ve
güzergâhlardan birisini tercih edebilecek. Toplantı ve gösteri için
“günlük yaşamı zorlaştırmama” kriteri getirilmesi özellikle
Beyoğlu, Kadıköy, Kızılay gibi meydanlardaki eylemlerin tamamının
yasaklanmasına yol açabilecek.
GÜNEŞ BATANA KADAR: Açık hava mitingleri, artık
güneş batmadan önce dağılacak şekilde, kapalı yerlerde ise saat
24’e kadar yapılacak. Böylece bu yasağı ihlal ettiği gerekçesiyle
onlarca milletvekilinin hakkında düzenlenen fezlekeler düşmüş
olacak. Yürürlükteki yasa güneş batmadan bir saat önce ve kapalı
yerlerde saat 23’e kadar sınır koymasına rağmen, son dönemde bu
sınırlamalar uygulamada gevşetilmişti.
GÖSTERİCİLER FİŞLENECEK: Bütün toplantı ve
gösterilerde katılımcıların ve konuşmacıların ses ve görüntüleri
kolluk tarafından kaydedilebilecek. Elde edilen kayıt ve
görüntüler, şüphelilerin ve suç delillerinin tespiti dışında başka
bir amaçla kullanılamayacak. Böylece mitinglerde olay çıkaran ve
suç işleyenlerin takibi kolaylaşacak. Ancak bu düzenleme de her
türlü toplantıda polisin açık veya gizli kayıt yapmasına yol
açacağı gerekçesiyle eleştirildi.
AMACI DIŞINA ÇIKARSA POLİS DAĞITACAK: Düzenleme
Kurulu mitingin amacı dışına çıktığı veya düzen içinde
gerçekleşmesini imkansız gördüğü taktirde dağılma kararı alacak ve
durumu derhal yetkili kolluk amirine bildirecek. Toplantının
dağıtılması kararını hükümet komiseri değil, siyasi partilerin
temsilcilerinin de bulunduğu Düzenleme Kurulu karar verecek.
Düzenleme Kurulu, bu görevini yerine getirmemesi halinde, durum
yetkili kolluk amiri tarafından Vali veya kaymakamlara bildirilecek
ve kararı bu makamlar verecek. Karar verilmesi halinde dağıtma
işlemini polis gerçekleştirecek.
ÖZEL OKULLARDA KÜRTÇE EĞİTİM: Özel kurslar dışında
artık Kürtçe başta olmak üzere farklı dil ve lehçelerde eğitim
yapılabilecek özel okullar açılabilecek. Bu kurumlarda eğitimi ve
öğretimi yapılacak dil ve lehçelere Bakanlar Kurulu karar
verecek.
BAŞÖRTÜSÜNÜ ENGELLEYENE HAPİS: TCK’nın “Eğitim ve
Öğretim Hakkını” düzenleyen 112. maddesinde yapılan değişiklikle;
her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, kişinin eğitim ve
öğretim hakkını kullanmasına, öğrencilerin toplu oturdukları
binalara girilmesi ve kalınmasına engel olanlara 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis cezası verilecek.
GEZİ EYLEMLEMCİLERİNE CEZA: Tasarıyla, Gezi Parkı,
ODTÜ ve HES gibi gerçekleştirilen eylemlere yönelik cezai önlemler
de alındı. Gezi Parkı ve ODTÜ’de olduğu gibi bir kamu kurumu
tarafından yürütülen projenin hayata geçirilmesi gibi faaliyetleri
engelleyenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
KİMLİK VERMEYEN YANACAK: TCK’ye eklenen yeni bir
hükümle; kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı
olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına engel olunması
halinde, fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası
verilecek. Böylece bir süre önce gündeme gelen türbanlı avukata
Türkiye Barolar Birliği’nin kimlik vermemesi gibi uygulamalar 5
yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek.
OKUL VE İŞYERİNDE NAMAZ: TCK’nın “inanç, düşünce
ve kanaat hürriyetini” düzenleyen 115. maddesine yapılan ekleme ile
okul ve işyerlerinde namaz kılma başta olmak üzere dini inancın
yerine getirilmesinin önü açılıyor. Maddeye yapılan ekleme ile,
“dini inancını gereğinin yerin getirilmesinin, cebir veya tehdit
kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla”
engelleyenler 1 yılda 3 kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
YAŞAM TARZINA GÜVENCE: Yine TCK’nın “inanç,
düşünce ve kanaat hürriyetini” düzenleyen maddeye yapılan ekleme
ile yaşam tarzı güvence altına alınıyor. “İnanç, düşünce veya
kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine
müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayanlar” 1 yıldan 3
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
NEFRET SUÇUNA YETERSİZ CEZA: Tasarıyla nefret suçu
TCK’ya girecek. TCK’nın 122. maddesinin “ayrımcılık” olan başlığı,
“Nefret ve ayrımcılık” olarak değiştirildi. Maddedeki “din, dil,
mezhep” kriterlerine “milliyet” kavramı da eklenirken, nefret ve
ayrımcılık suçuna verilen 6 aydan 1 yıla kadar verilen hapis
cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak yeniden belirlendi.
Tasarı beklenenin aksine ırkı ya da milliyeti nedeniyle işlenen
yaralama, öldürme, hakaret gibi suçlarda artırım yapılması
konusunda düzenleme içermiyor. Cinsel yönelimdeki kişilere yönelik
ayrımcılık da pakete girmedi.
TÜRKÇE OLMAYAN KÖY İSİMLERİ: Tasarıyla İller
İdaresi’nin köy adlarının değiştirilmesini zorunlu kılan ifade
çıkarıldı. 1949’daki düzenlemenin kaldırılması Türkçe olmayan köy
isimlerinin değiştirilmesini engelleyecek. Ancak daha önce
değiştirilen isimler için yeni bir düzenleme yapılmadı.
ÖCALAN’A SİYASET YOLU: Tasarının yürürürlükten
kaldırılan hükümler bölümünde, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan
Abdullah Öcalan ve dağdan inmesi beklenen PKK ’lılara siyaset yapma
yolu açılıyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun “siyasi partilere
üyeliği” yasaklayan hükümler arasından “terör eyleminden mahkum
olma” kriteri kaldırılıyor. Böylece Öcalan veya dağdan inen
PKK’lılar BDP veya HDP başta olmak üzere istedikleri partiye üye
olarak siyaset yapabilecekler. Paketle, “kamu hizmetlerinden
yasaklı olanların”, yani yüz kızartıcı suçlar, kaçakçılık,
ihalelere fesat veya devlet sırlarını açığa vurma suçlarından
mahkûm olanlar, taksirli suçlar hariç 5 yıl veya daha fazla hapis
cezasına mahkûm olanların, devlete karşı işlenen suçlardan mahkum
olanların ve terör eyleminden mahkûm olanların siyasi parti üyeliği
yasağı kalkacak.
RÜŞVETÇİ DE PARTİYE ÜYE OLABİLECEK: Aynı maddedeki
düzenlemeye göre, artık, “Kamu hizmetinden yasaklılar, basit ve
nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz
kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan
kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma
veya devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkum
olanlar, taksirli suçlar hariç 5 yıl ağır hapis veya 5 yıl ve daha
fazla hapis cezasına mahkum olanlar” da siyasi partilere üye
olabilecek.
FİTRE VE ZEKÂT SOSYAL YARDIMLAŞMAYA GİTMEYECEK:
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun, “Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Gelirlerini” düzenleyen
maddeden, “her nevi fitre, zekat, kurban derileri ve bağırsak
yardımları” hükmü çıkarıldı.
ŞAPKA VE ALFABE CEZASI KALKTI: TCK’nın “Şapka ve
Türk Harfleri” başlıkla maddesi yürürlükten kaldırılacak. Böylece
yasak olmasına rağmen uygulaması yapılamayan şapka takma
zorunluluğu ile alfabede x, q, w gibi harflerin kullananlara
verilmesi öngörülen 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası kalkmış
olacak.