Obama'ya da beddua edilmiş!
Abone olABD Başkanı Barack Obama, kendi ailesinin de ruhani danışmanı olan bir vaizin bedduasına maruz kalmış.
Dünya onu, ABD Başkanı Barack Obama’ya iki defa seçim
kazandıran adam olarak biliyor.
Bilgi Ekonomisi Derneği’nin ‘Yeni Dünya Zirvesi’ne katılan,
Obama’nın dijital medya danışmanı Roger Fisk ile kriz
stratejilerini Hürriyet sinden Nevra Gömdeniz'e anlattı.
Kriz çıktığında şeffaflıktan yana olduğunu söyleyen Fisk, örnek
olarak ABD’ye ettiği bedduayla gündeme gelen Vaiz Wright skandalını
verdi
Başarılı bir dijital seçim kampanyası nasıl
yürütülür?
- Başarılı kampanya, bir tema geliştirip, seçmenle doğru bir
şekilde iletişime geçerek, seçmeni kampanyanın bir parçası haline
getirmeye dayanır.
Obama’yla 2008 ve 2012’de iki seçim kazandınız. Bu iki kampanyayı
dijital medya stratejileri açısından nasıl
karşılaştırırsınız?
- İlk kampanyada, sosyal medya yeni yeni güç kazanıyordu. Hedefimiz
seçmenleri internet sitelerimize yönlendirmekti. 2012’deyse,
ziyaretçi sayısından ziyade, sosyal medyada yeni kampanyalar
geliştirmeye ve bunları daha fazla insana ulaştırmaya
yoğunlaştık.
Karalama kampanyalarıyla karşılaştınız mı?
- Karalama ve iftira neredeyse her seçim kampanyasının bir parçası.
2008’de Cumhuriyetçi Parti bunu kabul edilemez bir seviyeye
çıkardı. Bunun için “MyBarackObama.com” internet sitesinde
“Karalamalarla Mücadele” diye bir bölüm oluşturduk ve öne sürülen
çeşitli iddiaları yanıtladık.
2008’deki küresel ekonomik krizin ardından, 2012’deki seçim
kampanyasında zorluklarla karşılaştınız mı?
- Cevap soruda gizli. Çünkü 2008’deki ekonomik kriz 2012 seçim
kampanyasının temelini oluşturuyordu. Dört senede özellikle
Ortabatı eyaletlerinde ve Amerikan otomobil endüstrisinde önemli
gelişmeler kat ettik. Ayrıca biz, kötüye giden bir ekonomiyi
devraldık. 2009’un ocak ayında 750 bin kişi işini kaybetti. 2012
sonbaharına gelindiğindeyse ayda 100 bin işe alım yapılıyordu.
Sosyal medya kampanyası açısından, Obama’nın 2012’deki
rakibi Mitt Romney’le kendinizi nasıl kıyaslarsınız?
- 2012’de Facebook’ta 25 milyon, Twitter’da 12 milyon takipçimiz
vardı. Romney’nin sosyal medya yaklaşımı 20’nci yüzyıla ait bir
yaklaşım; bu yüzden Facebook’ta bir buçuk milyon, Twitter’da 375
bin takipçiyle sınırlı kaldı.
Dünyanın en etkili liderlerinden biriyle çalışmak nasıl bir
şey?
- Obama gerçek bir insan ve çok nazik biri. Herkese selam verir,
herkesin hatırını sorar. Zor durumlarla karşılaştığımızda da
liderlik eder. Ekibine sahip çıkar, herkesin kendini önemli ve
‘gerekli’ hissetmesini sağlar.
Bizde iktidar partisinin sosyal medya için 6 bin kişiyi
kullanacağı söyleniyor. Sizce bu abartılı bir rakam
mı?
- Buradaki asıl soru, seçim kampanyası seçmenlerle bir ilişki
kurup, onlarla fikir alışverişinde bulunmak istiyor mu, yoksa amaç
seçmene sadece bilgi vermek mi? Her türlü teknolojik donanıma sahip
olabilirsiniz ama insanlarla diyalog kurmak istemiyorsanız pek bir
yararı olmaz.
Başbakan Erdoğan, Twitter’ı genelde duyurular için
kullanıyor. Bir başbakan, Twitter gibi halkla sıcak iletişimde
bulunabileceği bir platformu daha aktif kullanmalı mı?
- Eğer Başbakan’ın hesabının yarı-resmi olduğu ve danışmanları
tarafından yönetildiği herkes tarafından biliniyorsa, bir sakınca
yok.
“Allah ABD’yi kahretsin” diyen vaiz
Obama’nın danışmanıydı
Gülen cemaati önderi Fethullah Gülen’in bedduası Türkiye’de gündeme
damgasını vurdu ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sert tepkisine yol
açtı. ABD Başkanı Barack Obama da kariyerinin en civcivli
günlerinde bir beddua vakasıyla karşılaşmış ve zor
günler yaşamıştı.
Söz konusu olayın kahramanı, Obama’nın senatörlük günlerindeki
seçim bölgesi Chicago’da bulunan Birleşik İsa Kilisesi
vaizi Jeremiah Wright’tı. Obama Ailesi’nin devam ettiği
kiliseyi yönetmekle kalmayıp, aileye ‘ruhani
danışmanlık’ da yapan Wright’ın 11 Eylül İkiz Kuleler
saldırısının ardından yaptığı yorumlar, Obama’nın ilk başkanlık
kampanyası sırasında (2008) gündeme bomba gibi düştü. Vaiz, bu
konuşmalarda 11 Eylül terör eylemlerine ABD’nin yol açtığını
söylerken, kilisesindeki siyah Amerikalıların “Tanrı ABD’yi
bağışlasın” yerine, “Tanrı ABD’yi
kahretsin” diye dua etmesini öğütlüyordu.
Obama, skandalın ortaya çıkmasının ardından, “Wright’ın söyledikleri beni bağlamaz” açıklamasında bulunmuş ve o kiliseye gitmeyi bırakmıştı. Roger Fisk de Obama’nın kriz yönetimi politikası sorumuza, Vaiz Wright vakasını kullanarak cevaplıyor: “Problemlerle yüzleşmek onları yok saymaktan çok daha iyi. Yok sayarsanız rakipleriniz bundan faydalanır ve olay farklı boyutlara gidebilir. Vaiz Wright krizi ortaya çıktığında Obama hemen kontrolü ele aldı ve gerekli açıklamalarda bulundu. Herhangi bir kriz olduğunda açıklama yapmak, daha da önemlisi hemen açıklama yapmak gerekiyor. İnsanlar, kendilerine dürüstçe yaklaşıldığını hissederlerse onlarla çok daha kuvvetli bir iletişim kurabilirsiniz. Halk manipüle edildiğini ve bir liderin sorunlarla yüzleşmeye cesareti olmadığını hissederse bu iletişimi bir daha yakalayamazsınız”.
Roger Fisk kimdir?
Obama’yla, başkanlık adaylığını açıkladığı 2007’de, 11 ayda toplam
100 milyon dolar fon toplayarak tarihe geçti. 2008 başkanlık
seçimlerinin ardından, 2012 seçimleri için tekrar Obama seçim
ekibiyle çalışmaya başlayan Fisk, Virginia, Iowa ve Ohio gibi
kritik eyaletlerdeki kampanya stratejileri ve medya ilişkilerinden
sorumlu danışman olarak görev aldı.