O taraklarda bezimiz olmaz!..

Tamer DURAN tamerduran@internethaber.com

Benzerlerine sıkça rastladığımız din adına yapılan yanlışların toplumu nasıl çürüttüğüne dair ilgiyle okuyacağınızı umduğum ibretlik bir olayı paylaşmak istiyorum.

Yazıma başlamadan önce yüce dinimizi çıkarları doğrultusunda kılıftan kılıfa sokan bir takım şarlatanların en çok da samimi dindarlarımıza zarar verdiklerini belirtmekte fayda görüyorum.

*****

Dükkândan içeri girdiğimde telaşı yüzünden okunan işyeri sahibi vaktim varsa yarım saat kadar bekleyip bekleyemeyeceğimi sormuştu.

Çaresiz kabul etmiştim.

Döndüğünde ilk gördüğüm andaki telaşlı yüz ifadesi öfkeye dönüşmüştü.

Öfkesini gizleyemediğini kendisi de fark etmiş olacak ki başından geçen ilginç olayı benimle de paylaşma şihtiyacı duydu.

Aşağıda okuyacağınız yazıda gerçek isimler kullanılmamıştır.

*****

“Bu gün tarihli bir çekim vardı. Fakat çek tutarını denkleştiremedim. Ödeme almayı beklediğim birkaç yerden de olumsuz haber alınca son çare olarak elimde bulunan 6.000 Liralık müşteri çekini kırdırmaya karar verdim.

Hemen üç dükkân yanımızda Hacı lakaplı Nimetullah diye biri var. Zaman zaman çek, senet kırdığını duyardım. Bitişik komşuya sorunca da aynı kişiyi adres gösterdi.
Yıllar sonra adamın ne ş…z biri olduğunu bugün öğrendim.
Kusuruma bakmayın lütfen.”

“Bir yandan da bankadan arıyorlar; daha fazla bekletemeyeceklerini, çekin arkasını yazmak zorunda kalacaklarını söylüyorlardı.
Bu telaşla hacıya gittim. İçeri girdiğimde hacının namazda olduğunu söylediler.
Hilafsız 15 dakika filan bekledim.
Nihayet namazı bitti.

Oğlunun işaretiyle hacının yanına çıktık. Kendimi tanıtıp durumu izah ettim, çeki önüne uzattım.
Eline bile almadan masanın üstündeki çeke göz ucuyla şöyle bir baktı ve 18-19 yaşlarında olan oğlunu çağırarak “gidin şöyle bir dolaşın, tur atın gelin” dedi. Önce anlayamadım ne turu ne dolaşması diye.
Çaresiz, çocukla birlikte dışarı çıktık.

Kapılarının önünde sürekli duran 91 model beyaz renkli Şahin’in kapısını açtı ve direksiyona geçerek diğer kapıyı da açıp binmemi işaret etti.

Oysa her gün görüyorum. Hacı, oldukça pahalı bir jeep ile evine gider gelir!
Bindim ve
;
“Yavrum bankaya geç kalıyorum, nereye gidiyoruz şimdi biz? “
Diye sordum.
“Tamam işte abi. Onun için arabadayız ya.” Dedi genç çocuk.

İki sokak sonra sağa girdi ve biraz dolaştıktan sonra yeniden dükkânın önüne geldi!
Hiçbir şey anlayamamıştım ama sonucu da merak ediyordum.
Yeniden hacının karşısındaydık.
Hacı;
“Arabayı beğendim. Aldım kabul ettim diyor musun?”
Diye sordu.

“Ne arabası hacım? Ben araba filan almıyorum. Çeki kırdırmaya geldim.”
Diyince hacı sinirlendi. Oturduğu sırtı hareketli irice koltuğunda geriye doğru kaykılarak;

“Haaşaaa! Bizim o taraklarda bezimiz olmaz.”
Dedi.
Fakat bu arada oğlu, kulağıma fısıltıyla;
“Abi, aldım kabul ettim de.”

Diye uyardı.
Bu maskaralığın sonu neye varacak diye merak içinde;

“Aldım kabul ettim.”
Diye cevapladım.
“Hadi hayırlı olsun” Dedi ve hacı çeki alıp kasaya koydu.
Şaşkındım. Ne diyeceğimi bilemez halde oğluna dönüp baktım. Oğlu kulağıma eğilip;

“Abi şimdi de arabayı satın alır mısın diye hacıya sor.”
Dedi.
“Hacım arabayı satın alır mısın?”

“Olur. Alırım ama arabana ancak 5.400 lira verebilirim. Bu fiyata satar mısın?” Dedi hacı.

“Tamam, olur.” Dedim.

“Hacı benden aldığı 6.000 Liralık çekin karşılığı olarak 5.400 Lira ödedi. Parayı aldım öfkemden selamsız sabahsız oradan ayrıldım.”

“Mustafa bey, gerçekten çok enteresan bir hikâye bu.”

Mustafa;
“Dahası da var;” Diyerek anlatmaya devam etti.
 

“Özellikle Cuma günleri gündüz kepenk sesi duyduğumuzda biliriz ki Cuma vaktidir.
Çünkü hacı o saatte kepenkleri öyle bir sesli çeker ki…

Sanki “Sizi gidi melunlar, bakın ben namaza gidiyorum “ der gibi…
Bu duruma aldırmazdım ve her hangi bir mana da yüklemezdim. Ama bugün yaşadığım bu olaydan sonra o kepenk sesi artık bana küfür gibi gelecek.
Baksanıza Allah’ı kandırmaya kalkıyor dürzü yahu! Bütün o maskaralıklar da bu yüzdenmiş meğer.

*****

Mustafa’nın yaşadığı bu ilginç olay beni de derinden etkilemişti.

Oysa çocukluğumuzdan bilirdi ki; çevremizde namazında niyazında olan insanlar emin insanlardı.
Bir zamanlar moda olan faizsiz bankacılık sahtekârlığının değişime uğramasıyla ulaşabildiği yeni moda tefecilik bu olsa gerek!