O seçimin perde arkasını anlattı

HSYK üyeliği seçimlerinde en çok oy alan Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ibrahim Okur, aynı zamanda en çok tartışılan isim oldu.

Hakkındaki iddiaları yalanlayan Okur, daha seçimden önce HSYK’ya daire başkanı seçileceği yönündeki haberlerin kendisini engellemek için yapıldığını savundu.

Seçimin geride kaldığını ve artık kurul üyesi olduğunu söyleyen Okur, "Hakim savcıların her biri hukukunu bana teslim eden kişilerdir. Sadece bana oy verenlerin değil, 12 bin hakim ve savcının temsilci olarak göre yapacağım. İcraatlarımızı herkes görecek. Basının, kamuoyunun bize bir şans tanıması lazım" dedi.

Okur, Vatan gazetesinden Kemal Göktaş'ın sorularını şöyle yanıtladı:

PROPAGANDA YAPMADIM: Seçimden önce bazı Adana, Bursa ve Edirne’de yemeklere katıldım. Ama bunlar genel katılımlı yemekler değildi. Meslektaşlarımın beni davet ettikleri yerler oldu. Gittik birlikte yemek yedik. Herkes kendi parasını verdi. Hiçbir yerde başsavcı veya komisyon başkanlarıyla görüşmedim. Propaganda yasağını delecek birşey yapmadım. Nelerin propaganda yasağı olduğunu bilecek durumdayım. Beni misafir eden arkadaşlarla yemek yemem, sorularına cevap vermem propaganda değildir.

Ben hiçbir adliyeye ziyarette bulunmadım. Başkaları gibi beş yıldızlı otellerde taplantılar yapmadım. YARSAV adayları adliye adliye gezdiler. Duruşma salonlarında toplantı yaptılar.

Seçimden önce ‘İbrahim okur pozisyonunu kullanıyor denmesin diye yıllık izne ayrıldım, makam aracımı, sekreterimi teslim ettim.

Orhangazi Ertekin 50 üyesi olan bir derneğin eşbaşkanı. En çok oy alan adayları 300 civarında oy aldı. Ama bu konuyu bir de aynı derneğin diğer eşbaşkanı olan Osman Can’a sorun, bakın o ne diyor.

YARSAV’A KARŞI: Bir listenin bakanlık listesi olması için Bakan’ın, müsteşarın oturup liste yapması ve o listedekileri desteklediklerini söylemeleri lazım. Böyle bir liste yöntemi olmadı. Biz aday olan arkadaşlar arasında değerlendirmeler yaptık. Geçmişi temiz olsun, çevresinde sevilen olsun, sivri çıkışı olmasın dedik. Bunu yaparken adayların oy potasiyellerine de baktık. Benim oy potansiyeli olmayan ama çok sevdiğim bir arkadaşım aday olmuştu. Onun ortak hareket etme isteğini bilçevirdim. Adana-Mersin yöresinden, Karadeniz’den, İstanbul’dan birer aday olsun ki oradaki oyları alalım dedik. Hep beraber birleşirsek seçilme şansımız olur dedik. YARSAV organizeydi. 2 bin 500 civarında oy alacağnıı zaten hesaplıyorduk.

Onların karşısında ortak hareket etmesek, bağımsız adaylıkla seçilme şansımız yoktu. Teşkilattan gelen talepler doğrultusunda, bu arkadaşlarla beraber değerlendirmeler yaparak ortak hareket ettik.

HATIR OYU OLMAZ: Hakim savcıları baskıyla oy veren insanlar olarak görmek, bakanlık tehdidine boyun eğdiler demek onlara hakarettir. Bırakın hakim ve savcıyı, en ücra köşedeki insanın dahi böyle bir baskıya boyun eğmeyeceğini düşünüyorum. Hakim savcıların iradelerinin ipotek altına alındığını söyleyemezsiniz. Hakim savcılar hatır diye oy vermezler. Bu insanlar onurlarına düşkün insanlardır. Bu yöntemle 50-100 kişiyi, bilemediniz 200 kişiyi etkileyebilirsiniz. Ama 6 bin kişiyi nasıl etkileyeceksiniz? Bakanlık bürokratı olmamın ne etkisi olacak ki? Zaten bakanlık bütün yetkilerini HSYK’ya devretti Anayasa’yla. Seçim sonuçlarına bakarken neden YARSAV’ın bu kadar az oy aldığına bakılmalı. Hakim ve savcılar YARSAV’ın söylemlerinden, icraatlardan, yaptıkları ittifaktan rahatsız olmuş olabilirler mi acaba? YARSAV 5-6 bin oy alsaydı bize sorulan sorular onlara sorulacak mıydı? Zaten Anayasa Mahkemesi seçim yöntemini iptal etmeseydi YARSAV 3 veya 4 üye sokacaktı. Ama onlar bizim çoğulcu yapıyı savunmamızı dinlemediler. YARSAV Genel Sekreteri Ali Rıza Aydın’ın CHP’nin iptal başvurusunu hazırlarken çekilmiş fotoğrafları çıktı.

BAŞKAN OLMAK İSTERİM: AKP döneminde alınan hakim savcıların oyları etkili oldu deniyor. İstanbul’da bizim dönemimizde alınan hiç kimse yok ama ben orada 603 oy aldım. Ben aday olarak risk aldım. Seçilmezsem bakanlıkta kalamazdım. Ama aleyhe haberlere rağmen rekor oy aldım.

Daire başkanı olacağımız çok önceden gündeme getirilerek bu göreve seçilmemiz engellenmek isteniyor. Kendilerince istemedikleri birşey olmasın diye operasyon yapmaya çalışıyorlar. Ama ben 6 bin küsürün üstünde oy almış bir üye olarak daire başkanı olmak isterim. Oraya üye olan 20 kişinin de gönlünden geçiyordur. Ama bu benim isteğime değil, 20 meslektaşın değerlendirmesine bağlıdır.