O kiliseyi Mübarek mi bombalattı?
Abone olDevlet Güvenlik Teşkilatı'na baskın düzenleyen halk, ele geçirdikleri belgeleri sosyal paylaşım sitelerinde yayınladı.
Mısır'da Hüsnü Mübarek rejiminin 'işkence üssü' olarak
nam salan Devlet Güvenlik Teşkilatı'na baskın düzenleyen halk, ele
geçirdikleri belgeleri sosyal paylaşım sitelerinde
yayınladı.
Teşkilatın seçimlerden üniversite atamalarına ve televizyona
çıkacak kişilere kadar her şeyi kontrol ettiğini gösteren belgeler,
bir 'gölge devlet'e ışık tutuyor.
Bir belgede, İçişleri Bakanlığı'nın halk isyanının başlamasından
bir gün sonra, 26 Ocak'ta 'gizli arşivleri yok etme' emri verdiği
görülüyor. Protestocular özellikle FBI ve CIA'nın adı geçen
belgeleri kağıt öğütücüden geçirildiğini söylüyor. Uzmanlar ise
belgelerin doğruluğunu kanıtlamanın güç olduğunu ancak tarih ve
detayların gerçekçi olduğunu belirtti. Belgelerde şunların yer
aldığı iddia ediliyor:
* Teşkilatın İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği 2 Aralık 2010 tarihli
bir raporda Hıristiyan muhalefetinden kurtulmak için öneri
sunuluyor. Buna göre, hükümet bir kiliseyi bombalayacak ve sahte
bir soruşturma ile bunu Kıptiler yapmış gibi gösterecek. Bu
soruşturma ile Kıpti Patriği Şenuda'ya muhalefeti bırakması için
şantaj yapılacak. Protestocular, planın İskenderiye'deki Azizler
Kilisesi'ne Yeniyıl ayini çıkışı yapılan ve 21 kişinin öldüğü
saldırı olduğuna dair kanıtların bulunduğunu söylüyor.
* Tarihi belirsiz bir belgede Mübarek rejimi ile ABD arasında,
'İsrail ve ABD'nin bölgedeki çıkarlarının zarar görmemesi için'
insan hakları konularında Kahire'ye baskı yapılmaması konusunda
anlaşıldığı yer alıyor.
* Şubat 2008'de merkezden teşkilatın kollarına gönderilen bildiri,
tutukluların işkence izlerinin silinene kadar hapiste tutulmasını
emrediyor.
* Bir belgede, seçimlere müdahale eden teşkilatın Müslüman
Kardeşler'e belirli bölgelerde aday olmamaları için talimatı
verdiği görülüyor.
* Teşkilata çalışan gazeteciler hakkında dosyalar bulunuyor.
47 istihbaratçı tutuklandı
Mısır'da askerin devraldığı yönetim, halkın baskınlarının ardından
47 teşkilat çalışanı hakkında işkence ve insan hakları ihlalleriyle
ilgili kanıtları yok etmeye çalışma suçlamasıyla tutuklama kararı
aldı.