O eski bakanlar!...

FETÖ'ya kurban gidenler arasında 17/25 Aralık kumpasında istifa etmek zorunda bırakılan eski bakanlar var mı?

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

FETÖ bu ülkenin birçok değerine zarar verirken, yetişmiş insan kaynaklarına da telafisi zor bir darbe vurdu…

Bu hain yapının insanlara kurduğu inanılmaz kumpaslar derin izler bıraktı…

Ne acılar çekildi…

Ne zor günler yaşandı…

Genelkurmay Başkanı bile alçakça bir “Terör örgütü lideri” suçlamasıyla aylarca cezaevinde yatırıldı…

Genelkurmay’ın kozmik odasına bile kumpas ile girildi!..

Unutulur mu o günler!

İyi yetişmiş, tecrübeli, vatansever binlerce bürokrat, komutan, asker, emniyet mensubu, siyasetçi FETÖ'nün iftiraları ile itibar suikastlarının kurbanı ve mağduru olarak ya küstürüldü ya da devlet işlerinden el ayak çektirildi…

Cezaevinde hayatlarını kaybedenlere bile şahit olduk…

Akıllara durgunluk verecek kumpaslar yaşadı Türkiye!..

Kaybeden devlet, millet ve ülke oldu…

Ergenekon, Balyoz gibi davalarla FETÖ’nün itibar suikastına kurban gidenler, yıllar sonra kumpasın ortaya çıkması ile cezaevinden çıktı…

Bazıları iadeyi itibar aldı…

15 Temmuz darbe girişimi, o güne kadar bazı gerçekleri görmek istemeyenlerin yüzüne öyle bir patladı ki, onlar  o gece kıyıda köşede saklanmak zorunda kaldı!..

17-25 Aralık kumpası o hain yapının üst akılın  organizasyonu ile 15 Temmuz darbe girişiminin silahsız versiyonuydu aslında…

Ama 17-25 Aralık kumpasının Reis’i devirmek için yapıldığı gerçeğinin ortaya çıkmasına rağmen o gün  hükümet yıpranmasın diye istifa ettirilen eski bakanlar  sonra unutuldu

Onlar kimin iftiraların kurbanıydı…

FETÖ…

Haklı olarak o eski bakanlar da bakanlığa dönmek için değil ama en azından siyaseten toplum karşısında   iade-i itibar bekledi…

Ve de bekliyor..

Bir örnek mi?

İşte FETÖ kumpasına kurban giden binlerce değerden biri de dış siyaset ve müzakere konularında başarılarına defalarca şahit olduğumuz Eski AB Bakanı Egemen Bağış...

Beyaz Saray'la,Brüksel' deki AB kurumlarıyla , Kremlin le ,Suud Kraliyet ailesi ile , Katar emiri ile ilişki kurabildiğini  bakanlığı döneminde icraatları ile gösterebilen bir isim...

Hiç tartışmasız reis’in en sadık adamlarından biri…

Reis’in referandum çalışmalarında yanında olan  Bağış’ı  AK Parti’de bazı isimlerin hala algı operasyonu yaparak tamamen montaj olduğu resmi araştırmalarla kanıtlanan bir ses kaydını  hala gündemde tutarak dışarıda tutmaya çalışması çok garip değil mi?

Ama Egemen Bağış  küsmedi…

Çünkü  Bağış  hiç bir beklentisi olmadan vefasını ortaya koyarak “Reis’e sadakat şerefimdir” diyen bir adam olduğunu hep kanıtladı…

Dışarıda olsa da mücadelesine omuz verdi…

Geçen referandum sürecinde ortaya koyduğu çalışma performansını görünce şaşırmadım dersem yalan olur…

AK Parti’nin genlerinde var olduklarını söyleyen ama Reis’e riyakarlık yaparak yan gelip yatanlara inat  Bağış ‘Evet’ için  kendine  tek başına çalışma programı oluşturdu…

‘Evet’ için  yollara düşüp her yere koştu…

Gitmediği yer, evet oyu istemediği şehir kalmadı…

TV’lere koştu, gazetelerde yer buldu…

Onlarca konferans verdi…

Sadece bakanken değil, ayrıldıktan sonra bugüne kadar geçen süreçte de dış başında ülkesini savunma adına makaleleri çıkan belki de tek siyasetçi…

Hakkını teslim etmemek mümkün mü?

Böylesine yetişmiş değerleri kaybetmenin kime faydası var!

Babamızın oğlu değil ama ortada bir gerçek var. Dış politikanın, müzakerelerin, dış istihbaratın böylesine önemli olduğu noktada Egemen Bağış aranmaz mı?

Neden örneğin  Reis’in yanında dış ilişkiler danışmanı olarak omuz vermesin…

Ama onun gibi ABD’yi, Batı’yı, İngiltere’yi tahlil eden, müzakere ve lobi etkinliği olan bir başka isim varsa söyleyin…

Hani bir söz var ya..

Bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil…

Böylesine değerler kolay yetişmiyor…

Diyeceğim şu ki ortada FETÖ kurbanları varsa, o kurbanlar arasında o eski bakanlarında olduğunu kimse inkar edemez…

Ha!..o bakanlar kumpasa kurban gitmedi diyorsanız söyleyin de bilelim!..

FETÖ’nun o gün hükümetin kalbi olan bakanlar üzerinden Reis’i devirmek için nokta atış yaptığı belli…

Kimler kurban gitti?

Kentsel dönüşüm projeleri ile Türk ekonomisini ayağa kaldıran, adeta devrim yapan  unutulmayan eski  Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar; dış politikada büyük bir etkinliği olan ‘müzakere ustası’  eski AB Bakanı Egemen Bağış; o günlerde İran ile ticarette önemli yol alan ,ABD'nin tehditine  rest çeken eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan; Devlete bir ömür vermiş,İstanbul gibi  dünya şehrine sorunsuz  10 yıl Valilik yapmış eski İçişleri Bakanı Muammer Güler...

Bürokraside de kurbanlar oldu...

Halk Bankası  genel müdür olarak tek derdi Türk ekonomisine can vermek olan büyük işlerin altına imza atan Süleyman Arslan  ayakkabı kutusu ile kurban  gitti!..

Arslan Halk Bankası ile İran arasında mükemmel ilişki kurmasının faturasını ABD’nin aklı FETÖ kumpası ile ödedi.

FETÖ Halk Bankası’na darbe vurarak Türkiye’nin İran ile ticari ilişkisini baltalayıp ABD’nin istediğini yapmak istedi!..

Bugünkü Katar olayı da  üst aklın Bağış’ın mükemmel tabiri ile ‘AŞAĞILIK AKLIN’ başka bir versiyon değil mi?..

Yani Reis’e çok yakın olan, FETÖ’ye kendilerini kullandırmayan o eski bakanlara yönelik operasyonların aslında  Başbakanı devirmek, Cumhurbaşkanı yapmamak adına yapıldığı tescilli!..

O nedenle 17- 25  Kumpası 15 Temmuz darbe girişiminin silahsız versiyonuydu…

O  darbeyi de Reis  önlem almak için  bir saat dahi geçikmeden  devletin bütün kurumlarını işleterek  hain yapıya karşı kısa kısas  hamleleriyle büyük bir tehlikeyi  tek başına önledi…

Orda da hedef Türkiye'ydi!..

O nedenle…

Çalışmaya gelince yan gelip yatan, evet oyu için yollara düşmeyi zül gören bazılarının kumpasa kurban giden o eski bakanlara karşı hala algı operasyonu yapıp kapıları kapatmaya çalışmaları üzücü!...

Diyeceğim şu ki;

Eğer FETÖ terör örgütü ilan edilmişse, tıpkı diğer davalarda (Ergenekon, Balyoz vs) kumpasa kurban gittikleri kanıtlanıp aklanan isimler gibi 17-25 Aralık kumpasına maruz kalan bakanlarda sözde değil özde kucaklanıp toplum karşısında  kendilerine iade-i itibar verilmeli…

FETÖ’ye verilecek en güzel derslerden biri de  bu olacaktır…

Söyleyeceğim şu ki;

Damatların serbest bırakıldığı ortamda FETÖ kurbanı eski bakanlara itibar iadelerinin geciktiği gerçeği bugün daha da belirginleşmiş durumda…

Ama..

Herkes FETÖ kumpasına kurban gitti de bu eski bakanlarımız gitmedi deniyorsa o başka!...