O dosya da Pensilvanya'ya gönderilmiş
Abone olİHH Başkanı Yıldırım'dan şok iddia! El Kaide ve İHH ile ilgili dosya da Pensilvanya'ya gönderilmiş. Bir iddia da Mavi Marmara için.
Hatay'da durdurulan TIR'ın İHH'ya ait olduğu ve silah taşıdığı
iddiası gözleri İHH'ya çevirmişti. Ancak daha
öncesinde İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım
Vakfı) Başkanı Bülent Yıldırım kendisine ve İHH'ya saldırı
olacağı konusunda açıklamalar yapmıştı.
Akşam gazetesinden Şenay Yıldız'a konuşan Yıldırım birbirinden
çarıcı açıklamalar yaptı.
EL KAİDE DOSYASI PENSİLVANYA'YA DA GİTMİŞ
KRİPTOYU
AÇTIK Nasıl bir kripto bu? |
İHH Başkanı Bülent Yıldırım: “Mavi Marmara sorgusu
sırasında İsrail bize Türkiye’deki 3 medya grubu üzerinden
propaganda yapacağını söyledi. El Kaide ile İHH bağlantısını iddia
eden dosya Pensilvanya’ya gönderilmiş. Yargı ve emniyetin içindeki
bir cunta şu anda bizi suça itmeye çalışıyor. Böylece Türkiye’yi
teröre destek veren ülke konumuna sokmaya uğraşıyorlar.”
Son iki haftadır yaptığınız konuşmalarda sürekli olarak “İHH’ ya saldırı olacak” diyordunuz. En son olarak İHH’ya ait bir TIR’ın Suriye’ye silah taşıdığı haberi yayıldı 1 Ocak gecesi ama haber doğru çıkmadı. Bunu nasıl yorumladınız?
Bu olay bize yapılacak saldırının bir parçası ama daha saldırılar olacağını düşünüyoruz. Çünkü biz bir risk analizi yaptık. İsrail’in aldığı en büyük darbenin Mavi Marmara olduğunu gördük ve bizi yalnızlaştırmak üzere harekete geçeceğini fark ettik.
ÜÇ MEDYA GRUBU
Nasıl yalnızlaştırılacaktı İsrail İHH’yı
sizce?
Bu ülkede artık İsrail’in söylediği her şey ters tepki oluşturuyor.
Artık halk bu ülkedeki cinayetlerin yüzde 80’inin arkasında İsrail
olduğunun farkında. Bizi de İsrail’in hukuksuzluklarını deşifre
eden bir yapı olarak gördüğü için bize itibarsızlaştırma ve imaj
suikastı yapması gerekiyordu. Bunu da Müslüman gruplar üzerinden
yapacağını tahmin ettik. İsrailli yetkililer Mavi Marmara olayı
sonrasındaki sorguda tansiyon yükseldiği zaman bize “Türkiye’de üç
medya grubu üzerinden propagandaya başlayacağız” dedi...
Hangi medya grupları bunlar?
Şu anda isim vermek istemiyorum. Tavırlarından belli olan 3 medya
grubu. İsrail bunu bize söylediği zaman Müslüman kimliği olan
insanlar içinde bir dedikodu mekanizmasıyla beni ve İHH’yı
yalnızlaştırmaya çalışacağını tespit ettik.
Cemaatten mi bahsediyorsunuz?
Biliyorsunuz, 4 yıldır bize denilmedik kalmadı. Gitmeden önce
cemaatin önemli isimleriyle görüştüğümüz ve destek gördüğümüz halde
Hoca Efendi’nin Wall Street Journal’a verdiği açıklama malum. Bu
açıklama sırasında sessizliğimizi koruduk ama “Devlet içindeki
abilerinize söyleyin, üzerimize gelmesinler” dedik... Mesela bu TIR
olayında Emre Uslu ve Radikal’deki Fatih Yağmur’un büyük etkisi
oldu. Emre Uslu bizim sitemizden başka illerdeki TIR’larımızın
görüntülerini göstererek, bu konu edilen TIR’la birleştirip bir
algı oluşturmaya çalışmış... Buna çocuk bile güler! Fatih Yağmur
için de cemaatten olduğu ve operasyonel olarak kullanıldığı
söylendi. Ama ortada bir gerçek var: Basın etik kurallarına
uymadan, bize dahi sormadan suçlayıcı bir iddia yayımlayarak bu
iftira operasyonunun algısını yöneten aktörü oldu. Cemaate ait
kurumlar ve kişiler de onu kaynak alarak karalamaya devam
ettiler.
HABERTÜRK DEŞİFRE
ETTİ
İHH’nın El Kaide ile bağlantısı uzun zamandır konuşuluyor.
Size yönelik bir soruşturma olduğu ve önünüze bunun cemaat mensubu
savcılar tarafından tehdit olarak önünüze konulduğunu açıkladınız
zaten. Ne oldu o dosya peki? Neden soruşturma
başlamadı?
Habertürk’ten Hilal Öztürk bunu deşifre etti. Çünkü savcıların
hazırladığı bu dosyadan, üst makamların haberi yoktu... Haberleri
olunca, açamadılar. Neden? Çünkü bunların hedefi algı oluşturmak.
Dosyanın içinde ileri sürdüklerinin hiçbiri delillendirilebilecek
şeyler değil. Şimdilerde bize bu dosyanın çalındığı, ABD’ye
gönderildiği söyleniyor...
İHH’yı El Kaide ile bağlantılayan gizli soruşturma
dosyası Pensilvanya’ya mı gönderildi diyorsunuz?
Bize gelen bilgi böyle. Buyursunlar, hodri meydan. Eğer yargıda
bunu yapamıyorlarsa, basına versinler. Eğer iddiaları gerçekse,
halk kararını verir zaten. Ama ikide bir “El Kaide dosyası var”
demek, Müslümanlığa yakışmıyor...
Bir dosya hazırlamak için de bağlantı lazım... İHH ile
El Kaide arasında nasıl bir ilişki var peki?
Bu İHH’yı durdurmak için uluslararası bir komplo. Bunu İsrail,
İranlı Fars haber ajansı, cemaat ve PKK’ya yakın kaynaklar söyledi.
Bu denklemi bir düşünün. Her taraftan saldırı oldu bir anda. PKK’ya
yakın kaynakların bu haberleri bitirmesi için, belki bir imkân
bulabilir düşüncesiyle Sayın Selahattin Demirtaş’la görüştük.
Arkasından Fars haber ajansı için İranlı yetkililerle görüştük.
Bunları İHH’yı terör listesine dâhil etmek isteyen planı bozmak
adına yaptık. Tabii buradaki sözde terör bağlantısını savaş ve kriz
bölgelerinde çalışan bir kurum olarak ve insani diplomasi
faaliyetleri esnasında da bölgelerdeki yapılarla temaslarımızla
üzerinden kurmaya çalışıyorlar. Biz hiçbir görüşmemizi gizli saklı
yapmıyor, açık her şeyi ilan ediyoruz. Biz insani diplomasi
yaparken örgütlerle görüşüyoruz...
AYGÜN İÇİN DEVREYE
GİRDİK
Terör örgütleri de buna dâhil mi?
Hepsi! Bütün gruplarla örgütlerle insani diploması kapsamında
görüşebiliriz. Suriye’de kaçırılan Bünyamin Aygün oradaki bir
grubun elindeydi, bu gruba terörist diyenler var mesela. Biz,
Bünyamin’in özgür kalması için insani diplomasi yürütüyoruz ve
görüşmeler yaptık. Yarın öbür gün bunu önümüze mi çıkaracaksınız?
Biz her türlü örgütle görüşebilen bir yapıyız. İHH bu
tecrübeleriyle bu ülkenin, İslam dünyası ve insanlığın kazanımıdır.
Ama yargı ve emniyetin içindeki bir cunta çarpıtmalarla şu anda suç
oluşturup bizle bağlantılamaya çalışıyor.
YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL
Gerçi biz pek kimseyi derdest etmedik şimdilik... Hükümet
tümüyle kendini koruma refleksiyle hareket ettiği
için...
Ben de olsam kendimi koruma refleksiyle hareket ederim. Zaten
sizinle yaptığım bu konuşmanın sebebi de yargıya olan güvenimi
kaybetmemdir. Türkiye’de yargı bağımsızlığını kaybetmiştir. Biz
bunu Kayseri’deki Furkan Doğan davasından da biliyoruz. Tazminat
davasına bakan hâkim “İsrail yargılanamaz. Bize sorarak mı
gittiniz?” dedi... Bakın, yolsuzluğa bulaşanların canı çıksın. Ama
kalkıp bir yolsuzluk adına ülkede bu kadar ekonomik kayba sebep
olup, fakir insanın ekmeğinden çalmak da ayrı bir yolsuzluktur.
Furkan Doğan Davası’na bakan hâkim cemaat mensubu mu,
biliyor musunuz?
Öyle diyorlar.
CEMAAT TASFİYE
EDİLECEK
Tüm bu kavgada cemaatle karşı karşıya geldiğinizi
söylüyorsunuz ama cemaat de aynı gemide. Neden Türkiye’nin terör
listesine alınmasını istesin?
Aslında bunu cemaate biz de soruyoruz. Evler bölündü yahu, olacak
iş mi? Ben cemaatin de tasfiye edildiği kanaatindeyim. Cemaatin
dünyaya bu kadar yaygınlaşması ister istemez pek çok yerin
tepkisini çekti. Cemaat şu anda belki çok da farkında olmadan
emperyal güçlerin isteğini yapıyor ve bu satranç tahtasında
10’uncu, 20’nci hamlelerde onları da tasfiye ederler. Bakın, bir
ülkeden suikast timi geldi. Örgütleyenlerden birinin Yahudi
olduğunu bildiğimiz bir yapılanma. Rahmetli Medet Ünlü’yü
öldürenlerle aynı yapılanma. Bana suikast için gelen tim deşifre
oldu ama başkalarına da gelmiş olabilir... Bunu şunun için
söylüyorum: Kaos ortamlarında suikastlar, patlamalar, faili
meçhuller olur, herkesin dikkatli olması, siyasi partilerin bir
araya gelip ülkeyi kaosa sürüklenmekten kurtaracak adımlar atması
lazım.