Numan Kurtulmuş'tan Balyoz darbesi
Abone olBalyoz darbe planı siyasilerin gündeminde. Saadet Partisi lideri Numan Kurtulmuş ortak deklarasyon yayınlamaya çağırdı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, tüm siyasi
partilerin ortak bir deklarasyon yayımlayarak parlamento ve millet
egemenliğine yönelik yapılacak her türlü olağan dışı müdahaleye
karşı çıkacaklarını deklare etmeleri çağrısında bulundu.
SİYASİLERİN BOYNUNUN BORCU
Kurtulmuş ''Hiçbir siyasi partinin darbelerden medet umar
bir görüntü içerisinde olmadığı bir Türkiye siyasetini kurmak bütün
siyasilerin boynunun borcudur'' dedi.
Kurtulmuş, Afitab Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Parti İl
Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı''nın açılışında yaptığı
konuşmada, Türkiye'de uzun süredir kamplaşma, kutuplaşma ve
çatışmaya dönük bir siyaset yapıldığını ve bunun nedeninin
''Türkiye'nin gerçek gündemi olan ekonominin konuşulmasını
engellemek olduğunu'' ileri sürdü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Valiler Toplantısı'nda, valilerin
bacası tütmeyen evleri kontrol etmesini istediğini hatırlatan
Kurtulmuş, şöyle konuştu:
MESELE KÖMÜR ÇUVALINI KAPI ÖNÜNE BIRAKMAK
DEĞİLDİR
''Bu çok güzel bir temenni de Sayın Başbakan, siz tiyatro
sahnesinde oynanan oyunu seyreden seyirci değilsiniz. Türkiye'nin
ekonomi kararlarını verecek makamda siz oturuyorsunuz ve evlerin
bacasının tütmesini sağlayacak kararları alacak olan da sizsiniz.
Eğer siz, küresel sistemin size öngördüğü kulvardaki ekonomi
politikalarını icra ederseniz, o evlerin bacaları tütmez. Mesele
bacası tütmeyen evlerin kapısına bir çuval kömür bırakmak, bir
torba un bırakmak değildir. Mesele 72 milyon vatandaşımızı kömür
alacak, bacasını tüttürecek, ununu alıp çorbasını kaynatacak hale
getirebilmek. Bunun yolu da söz söylemek değil, sizin 2 dudağınızın
arasında ve atacağınız imzadadır, milletten ve fukaradan yana
ekonomi politikaları icra etmektedir.''
PLANA KARŞI DEKLARASYON YAYINLANSIN
Türkiye'de bir daha demokrasinin önünün kesilmeyeceği bir siyasal
yapılanmanın ortaya çıkarılması için bir eylem planını zorunlu
gördüklerini ifade eden Kurtulmuş, ''Tüm siyasi partiler ortak bir
deklarasyon yayımlayarak parlamento ve millet egemenliğini her
şeyin üstünde tuttuklarını, parlamento ve millet egemenliğine karşı
yapılacak her türlü olağan dışı müdahaleye karşı tek yumruk olarak
olarak millet adına karşı çıkacaklarını acilen millet adına deklare
etmelidirler. Hiçbir siyasi partinin darbelerden medet umar bir
görüntü içerisinde olmadığı bir Türkiye siyasetini kurmak bütün
siyasilerin boynunun borcudur'' diye konuştu.
''EMASYA PROTOKOLÜ İPTAL EDİLMELİ''
Yeni çağdaş ve katılımcı bir Anayasa yapımı için sürecin
başlatılması gerektiğini savunan Kurtulmuş, Saadet Partisi olarak
yeni bir Anayasa için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını
söyledi. Darbelere karşı somut adımlar atılması gerektiğini dile
getiren Kurtulmuş, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin değiştirilmesi
ve darbe yapanlara yargı yolunun açılması gerektiğini ileri
sürdü.
EMASYA Protokolü'nün derhal iptal edilmesini ve bu süreçte
Genelkurmay Başkanlığı ile Hükümetin işbirliği içinde olması
isteyen Kurtulmuş, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinin İç Hizmet
Yasası'nın 35. maddesi değiştirilerek darbenin hukuki altyapısı
olma mazereti ortadan kaldırılmadır. Genelkurmay Başkanlığı darbe
söylentileriyle ilgili olarak derhal bir iç soruşturma süreci
başlatmalı ve en kısa zamanda sonuçlandırmalıdır. Böylece
Türkiye'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin ibra edilmesi de sağlanmak
mecburiyetindedir'' diye konuştu.
TEKEL İŞÇİLERİNİN EYLEMİ
Tekel işçilerinin ''haklı mücadelelerinin'' yanında olduklarını
anlatan Kurtulmuş, Hükümetin tercihinin milletin tütün üretmesi ve
tarım yapmasından değil, uluslararası büyük sermayeden yana
olduğunu savundu. Tekel işçilerinin hiçbir siyasi mücadele içinde
olmadan haklarını aradıklarını ve ekmek mücadelesi verdiklerini
ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'yı devreye sokarak 1
hafta müddet istedi işçilerden, 1 hafta çalışacaklarmış.
Patagonya'daki işçiler bir direniş yapmıyorlar. Türkiye'de sizin
işçileriniz, TÜRK-İŞ'in işçileri, bu milletin işçileri, bu milletin
çocukları 45 gündür, Parlamento'nun, iktidarın burnunun dibinde bir
eylem yapıyor. Siz 45 gündür ne yapacağınıza karar vermemişsiniz.
Bu kadar gayriciddi bir devlet yönetimi olmaz. 'Bunlara biz
merhamet ediyoruz' lafı nasıl abes bir laf ise 'Bize 1 hafta
müsaade edin ne yapacağımızı kararlaştıralım' lafı da bu kadar abes
ve boş bir laftır.''
Kabe'nin etrafındaki Osmanlı döneminden kalan ''revak''ların
yıkılacağını hatırlatan Kurtulmuş, bu eserlerin Türkiye'ye
getirilmesini istedi.