Nuh Tufanı Karadenizde mi koptu?
Abone ol1 değil, 2 değil, 3 değil... Tam 17 yıldır aynı rüyayı görüyor... Nuh Tufanı Karadeniz'de olmuş!... Gerçek olabilir mi dersiniz?
Ordulu Mehmet Ertaş, son 17 yıldır hemen hemen her hafta gördüğü
rüyadan yola çıkarak Kapıkaya Kayalıkları'nda Nuh Tufanı'nın izini
araştırıyor.
Gülyalı'ya bağlı, Turnasuyu köyünde ikamet eden Mehmet Ertaş, Nuh
Tufanı'nın Karadeniz'de koptuğunu düşünüyor.
Son 5 yıl içinde basına da yansıyan şekli ile bilim adamları
tarafından yapılan son araştırmaların tufanın Karadeniz'de
koptuğunun açıklandığını aktaran Ertaş, tufanın Ordu'nun Gülyalı
ilçesine bağlı Kapıkaya Kayalıkları'nda koptuğuna inanıyor.
Mehmet Ertaş (61), son 17 yıldır sık sık aynı rüyayı görüyor.
Ertaş son 7 yıldır da rüyasında gördüğü yerleri
arıyor. Kapıkaya Kayalıkları'nda devasa kökleri olan bir
ağaç dışında rüyasında gördüğü mağara, merdiven basamağı, bir
insanı andıran kaya biçimleri, kaya kabir ve gemi bağlama yeri
olarak adlandırdığı kaya içinde insan gücü ile yapılmış yerleri
bulan Ertaş, tufanın burada koptuğunu, aynı yerde bir de önemli
kişinin kabrinin bulunduğunu aktarıyor.
Denizden 150, 350 ve 450 metre yükseklikteki bu
kayalıklarda açılmış yarıklar olduğunu aktaran Ertaş,
bunların suların çıkış ya da çekilişi sırasında gemi bağlamak için
kullanıldığını iddia ediyor. Kayalıklarda diken ve çalılar içinde
kimi zaman sürünerek yaptığı geziler sonucu çok sayıda mağara ve
bir de kaya kabir bulduğunu anlatan Ertaş, hem gördüğü rüyaların
hem bu bulguların hem de bilimsel araştırmaların tufan için
Karadeniz'i adres olarak gösterdiğini dile getirerek, yetkililerin
araştırma başlatmasını istiyor.
DİLEKÇE YAZDI, İLGİLENEN OLMADI
Ertaş, son 7 yıldır hemen her sene sürekli dilekçe yazarak yetkili
kurumların ilgisini Kapıkaya Kayalıkları'na çekmeye çalışmış.
Ertaş, hem rüyalarını hem de bulduğu bulguları anlatmış, ancak
kapsamlı bir çalışma yapılmasını sağlayamamış. Ertaş,
sayıları 15-20'yi geçmeyen dünyanın para babalarının dünyayı bir
felakete doğru götürdüğünü düşünen hassas bir yapıya
sahip. O, 20 sene sonra gelecek nesle iyi bir miras
bırakılmadığına inanıyor. Buzulların erimesi ile bilim adamlarının
dünyanın su seviyesinin 7 metre yükseleceğini ifade ettiğini
aktaran Ertaş, bu durumda denizdeki dalgaların rüyasındaki gibi dev
boyutlara varacağının ifade edildiğini aktarıyor.
Ertaş, 17 yıldır tekrarlanan rüyasını "Ben hep aynı rüyayı
görüyorum. Aslında rüya da değil gerçek gibi bir şey. Bende
bıraktığı his itibariyle böyle. Ben bunu insanlara pek anlatma
taraftarı değilim farkı anlayan, alaya alan olabiliyor. Ben
ise o rüyalarda korkunç boyutlara varan dalgaları görüyorum. Öyle
ki yıkılmaz çıkılmaz sanılan dağın bir yüzüne vurdu mu taşıp dağın
diğer yüzünde ne varsa silip süpürüp yıkan dalgalar. O an
için sal yapmaya çalışıyorum. Birkaç dalga salı elimden alıp
götürüyor. Müthiş bir korku ve dehşet yaşıyorum, kelimeler ile
anlatılması mümkün olmayan. En büyük rahatlığı birkaç
denemeden sonra yaptığım salın üstüne çıkınca yaşıyorum.
Salın dışında öyle bir yaşam var ki, cehennem ondan daya iyidir
diye aklıma geliyor." diye anlatıyor.
Ertaş'ın inceleme yapılsın çağrısına kayalıkların çevresinde oturan
civar mahalle sakinleri de destek veriyor. Büyüklerinden bu
kayalıklarda gemi bağlanma yerlerinin olduğuna dair hatıralar
dinlediklerini aktaran Hasan Elitaş, "Burada bir araştırma
yapılsın istiyoruz. Bir bakılsın ne var ne yok, devletin burası ile
ilgilenmesini istiyoruz. Belki bir büyük gerçeğin
dibindeyiz, ama haberimiz yok. Belki burada başka bir gerçek var
ama gene haberimiz yok." şeklinde konuşuyor.
Kayalıkların tabi güzelliği bulunduğuna, Karadeniz'in 450 metreden
nefis bir manzara eşliğinde izlenebildiğine dikkat çeken Cengiz
Keskin de, "Burada yaşamdan izler var ama bu ne zamana ait. Bu
mutlaka bir araştırma yapılıp ortaya konulmalı. Tek başına burarda
rastladığımız bulgular bile bize bunun yapılması gereken bir
çalışma olduğuna inandırıyor. Mehmet Ertaş'ın gördüğü rüyalar da
ilginç. Biz bilim dünyasında böyle rüyalar biliyoruz, biz dikiş
iğnesinin ucundaki deliğinin bir rüya ile bulunduğunu biliyoruz.
Kapsamlı bir araştırma ile gerçeklerin ortaya dökülmesi için
yetkililerin ve üniversitelerin alakasını bekliyoruz." isteğinde
bulunuyor.