Sihirbazlık, hokkabazlık, illuzyon... Nasıl adlandırmak isterseniz öyle adlandırın. Bir şekilde aynı numaraları bizlere izlettiriyorlar. Aslında bu gösterilerinde tamamen o hayal edilen büyü dünyasından bağımsız tamamen belli düzenekler üzerine kurulu olduğunu biliyoruz. Ama yine de işin büyüsüne kendimizi kaptırıyoruz ve izliyoruz. Her seferinde bir mucize gibi geliyor değil mi? İllüzyonist Steven Frayne de adından çok söz ettirenlerden. İngiltere parlamento binası önünden Thames nehrine girmiş ve nehrin ortasına kadar yürüyebilmiştir. Uzun süre bu numaranın nasıl yapıldığı meraklı takipçiler tarafından sorgulandı. Sosyal medyada bazı yorumlar okadar uçuktu ki Steven Frayne'nin bir numarası olmadığı mucizevi şekilde su üzerinde durabildiğini bile yazanlar oldu. Peki gerçekten mucizevi (!) bir yani mı vardı? Gerçekler tabi ki sanılanın aksineydi. Küçük bir prodüksiyon ile yapılmayacak numara yok. Parlamento Binası'nın şahit olduğu gösteri polis botunun illüzyonisti tekneye almasıyla son buldu. Frayne'nin diğerlerinden bir farkı da yaptığı illüzyonlara dans ve hiphop kültüründen bir şeyler de eklemesi. Numara aslında oldukça basitti Steven Frayne bir kaç tane dalgıç adam tutup Thames Nehri'nin karanlık sularından fırsat bilerek özel kıyafetli ve şeffaf plastiklerden yürüme alanı oluşturulduğu ortaya çıktı. Hatta olayın gerçek gibi görünmesi için gelen polisler bile şovun bir parçasıydı yani hepsi Steven Frayne tarafından ince ince ayarlanmıştı. Dünyada yüzbinlerce hayranı olan sanatçının bazı numaraları ise hala çözülmeyi bekliyor... Hatta olayın gerçek gibi görünmesi için gelen polisler bile şovun bir parçasıydı yani hepsi Steven Frayne tarafından ince ince ayarlanmıştı. Dünyada yüzbinlerce hayranı olan sanatçının bazı numaraları ise hala çözülmeyi bekliyor... Peki ya bıçak fırlatma numarası? Görünce bile tüyleriniz diken diken oluyor değil mi? Üzerinize birinin bıçak fırlattığını düşünün... Buradaki gösteri tamamen bir iluzyon tabi ki. Bu bıçaklar tahtaya fırlatılır, ya da öyle yapılır. Çünkü bıçak fırlatılırken kimse bıçakları takip etmez. Herkes tahtaya bakar. Bu da koordine bir çalışmanın sonucunu insanlara gösterir. Arkadaki biri zaten orada olan bıçakları çıkarır. Peki ya bıçak fırlatma numarası? Görünce bile tüyleriniz diken diken oluyor değil mi? Üzerinize birinin bıçak fırlattığını düşünün... Buradaki gösteri tamamen bir iluzyon tabi ki. Bu bıçaklar tahtaya fırlatılır, ya da öyle yapılır. Çünkü bıçak fırlatılırken kimse bıçakları takip etmez. Herkes tahtaya bakar. Bu da koordine bir çalışmanın sonucunu insanlara gösterir. Arkadaki biri zaten orada olan bıçakları çıkarır. Peki ya bıçak fırlatma numarası? Görünce bile tüyleriniz diken diken oluyor değil mi? Üzerinize birinin bıçak fırlattığını düşünün... Buradaki gösteri tamamen bir iluzyon tabi ki. Bu bıçaklar tahtaya fırlatılır, ya da öyle yapılır. Çünkü bıçak fırlatılırken kimse bıçakları takip etmez. Herkes tahtaya bakar. Bu da koordine bir çalışmanın sonucunu insanlara gösterir. Arkadaki biri zaten orada olan bıçakları çıkarır.