Nedim Şener: Bu hainlere merhamet vatana ihanettir biz kendi kalemize gol atıyoruz
Abone olGazeteci-Yazar Nedim Şener 15 Temmuz için yaptığı konuşmada, "Biz sürekli kendi kalemize gol atıyoruz zaferle çıkıyorlar" diyerek FETÖ'cülerin hala sürdürdükleri propagandaya dikkat çekti.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Altıeylül
Belediyesi’nin düzenlediği “15 Temmuz’u Anlamak” isimli konferans
büyük ilgi gördü. Hasan Can Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe
konuşmacı olarak Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ile
Gazeteci-Yazar Nedim Şener katıldı.
Gazeteci-Yazar Nedim Şener 15 Temmuz’un ne anlama geldiğini dile getirdi. Ardından söz alan Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ise Türkiye’nin kuruluşundan bu yana terörle uğraşıldığını dile getirdi.
Nedim Şener: “Bu hainlere merhamet vatana
ihanettir”
Gazeteci-Yazar Nedim Şener, ilk olarak 15 Temmuz’un ne anlama
geldiğiyle ilgili düşüncelerini açıkladı. Şener, “Bugün biz nereye
geldik ve FETÖ tehlikesinden hala bahsedebiliyor muyuz? Fetullahçı
terör örgütünün şöyle bir özelliği var. Bütün mevcudiyetini,
varlığını onu koruyan emperyalist ülkelerden alıyor. 40 yıllık bir
örgüt olduğundan bahsettim ve hep iktidarlarla çalışmış. 12 Eylül
darbesi olmuş, darbecileri övmüş ve arandığı halde hiç
yakalanmamış, yakalandığında da bir takım telefonlar gitmiş serbest
bırakılmış. Hep iktidarlara yapışmış ve kendini büyütmüş, Ne zaman
ki iktidarlarla kavgaya başlayacağı zaman bu sefer bir başka siyasi
aktörün üzerine atlıyor, muhalefetin üzerine atlıyor. Biz bugün
bununla mücadele ediyoruz. Diyoruz ki her şeyi söyle ama şunlardan
uzak dur, şunları yapma, şunları söyleme.
Devlet OHAL kapsamında KHK ile 125 binin üzerinde ihraç yapmış, 15 bin civarında mağdur olduğunu tespit etmiş, Ama siz tutar da 'biz KHK’lıların haklarını teslim edeceğiz' dediğiniz zaman bu aslında bir bakıma mesajdır ya da 'askeri öğrencilerin serbest kalmasını istiyorsan bize oy ver' dediğin zaman mesajın kime olduğu anlaşılır. Bir yönü budur. Peki, dönelim içeriye soruşturma, kovuşturma, yargılamalar bitti, yüksek yargıya gitti 289 dava tamamlandı, kısmen mahkumiyetler var. Yargıtay’a gidiyor, Yargıtay’da bir anda hem yerel hem de istinaf mahkemesinin cezalarını onayladığı FETÖ’cülerin bir kısmını beraat ettirdi. Ben bunu şuna benzetiyorum. Bir futbol maçına çıkıyoruz. FETÖ'cüler karşımızda. Biz de burada bir takımız. FETÖ'cüler böyle duruyorlar, hiçbir şey yapmıyorlar. Biz sürekli kendi kalemize gol atıyoruz zaferle çıkıyorlar.
Bakıyoruz futbol şeyinde, tabelasında sürekli puan onlara
yazıyor. Çünkü biz kendi kalemize gol atıyoruz. Adamlar sosyal
medyayı etkili bir şekilde yalan ve iftira için kullanıyorlar.
Düşünün devletin en başından en dibine kadar herkese istediklerine
hakaret edebiliyorlar. Ama biz devlet olarak bir sosyal medya
yasası çıkaramıyoruz. Biz kendi yargı içerisinde, bakın yargımızın
içinde kamikaze savcılar çıkıyor ve diyor ki bunların diyor darbeci
diyor takımı vardır diyor örgütün diğer sivil unsurları buna dahil
edilmez diyor. Dolayısıyla hani böyle küçük bir bütün grubu yakmaya
gerek yok falan diyor. Böylece örgüt sivil ayağını ayıklıyor.
Arkasından bir bakıyorsunuz eline mikrofonu almış AKP'li Bülent Arınç bunu yazdığımız için bizi eleştiriyor. Al sana bir gol daha. Bir gün olsun muhalefet takımından veya benzeri tiplerden birisi AKP'li de katılıyorum bununla mücadele etmeyenleri de söylüyorum- bir gün olsun şok mangalarıyla okullarından atılmış vatan evlatlarını savunduklarını hiç görmedim. Bir gün olsun, şehitleri andıklarını hiç görmedim. Onlar için şehitlik şöyle bir kavram. Bu şehitlerin paraları ne oldu? Ya şehitlik parayla ölçülen bir kavram mı? Hangi şehit ailesi çıkıp da şu paramızı vermediniz dediğini duydunuz? Ama onlar için o fitneyi nasıl yayacaksın? Şehitliği parayla ölçüyor. Ya ben gazi tanıyorum niye şehit olamıyorum diye ağlıyor. Ben böyle adamlar tanıyorum. Onların kafaları bunu almaya müsait değil. Bakın bu hainlere merhamet vatana ihanettir. Bu mücadelede rehavet şehitlerimize ihanettir” diye konuştu.
Mete Yarar: “Bu ülkenin kavgası 100 yıldır
sürüyor”
Mete Yarar ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana
terörle mücadelenin olduğuna işaret ederek, “15 Temmuz darbe
girişiminden öte bu ülkenin işgal planıydı. Siz bunu anlamakta
zorlanmıyorsunuz çünkü buraya geldiniz. Hala 15 Temmuz’u bir darbe
girişimi olarak algılayan bir kesimden bahsediyoruz. Bakın önümüzde
Suriye, Irak, İran, arkasından yukarıya çıkın Ukrayna, Gürcistan,
Libya, Tunus, Mısır var. Yalnızca şu coğrafyada 2011’den beri
yaşanan darbeler ve sonuçlarına bir bakın bakalım. Devrilen ve
sonra iktidara gelenlerin yaptıklarına bir bakın. 2016 15
Temmuz’unda yaşanan süreç yalnız bir darbe girişimi değildi, bu
ülkenin parçalanma süreciydi. O akşam sokağa çıkanlar, şehadete
yürüyenler bir darbeyi engellemediler aynı zamanda vatansız bir
grubun bu ülkeyi işgal etmesini engellediler. Eğer o grup bugün
faaliyette olmuş olsaydı Güneydoğu Anadolu Bölgesinde barikatlar
sonrası başlayan süreçte, bugün Ege bölgesinde, bugün Doğu
Akdeniz’de, bugün Azerbaycan’da, Karadeniz’deki doğalgaz
kazanımlarında ve diğer bütün kazanımlarda bir tek adım atabilir
miydiniz acaba? Ben bırakın anlatmayı bunların her birinde ne kadar
büyük kayıplara uğrayacağınızı söyleyeyim ben size. Burada
1950’lerde kurulmuş yapılardan bahsediyoruz.
Türkiye’nin FETÖ mücadelesine, FETÖ’nün kuruluşuna baktığımız
zaman 1950’lerde kuruluyor. Bugün yaşadığımız PKK süreci yalnızca
1980 sonrasına götürmezsiniz, cumhuriyetin kurulduğu tarihten
itibaren başlayan yabancı güçler tarafından isyanlarla başlatılan
süreci de koyarsanız yaklaşık 100 yıllık bir süreçtir bu. Yalnızca
örgütün ismi geçmiştir. Bu ülkenin kavgası tam 100 yıldır sürüyor”
ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz'u Anlamak" isimli konferans soru ve cevap kısmının
ardından katılımcılara hediyelerin verilmesiyle son buldu.