Neden Ahmet Davutoğlu seçildi?
Abone ol"İddialı kişiliği ve kendine biçtiği misyon nedeniyle Ahmet Davutoğlu istese de emanetçi başbakan olamaz..." Ahmet Hakan böyle yazdı...
Ahmet Davutoğlu'nun iddialı kişiliği,
kendine biçtiği misyon nedeniyle kendisi istese bile 'emanetçi
başbakan' olmayacağını iddia eden Ahmet Hakan, neden olamayacağını
da tek tek sıraladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlık için Davutoğlu'nda
karar kılmasının 3 temel deneli olduğunu belirten Ahmet Hakan,
Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki en temel farkın entellektüellik
seviyesi olduğunu savundu. İşte Hakan'ın o yazısı:
NİÇİN EMANETÇİLİĞE YATKIN BİRİ DEĞİL DE
DAVUTOĞLU?
Ahmet Davutoğlu emanetçi olmaz, olamaz.
İstese de olmaz, olamaz.
İddialı kişiliği, hayata bakışı, dünyayı algılayış tarzı, kendisine
biçtiği misyon buna izin vermez.
O zaman soruyu soralım: Tayyip Erdoğan emanetçiliğe daha yatkın bir
kişilik yerine neden Ahmet Davutoğlu'nu seçti?
Bunun üç nedeni var:
DAVUTOĞLU EMANETÇİ BAŞBAKAN OLMAZ,
OLAMAZ!
- BİR: Ahmet Davutoğlu, en
az Abdullah Gül kadar iddialı bir isim... Tayyip Erdoğan,
Davutoğlu'nu seçerek partisine "Abdullah Gül'den umudu kesin, sizin
başınıza en az Abdullah Gül kadar iddialı bir ismi getirdim"
mesajını verdi.
- İKİ: Erdoğan, aslında
emanetçiliğe daha yatkın bir kişiliği seçmek isterdi. Ancak 2015'te
seçim var£ Bit emanetçi ile AK Parti'nin seçimde büyük başarı
kazanmasî eor. Erdoğan, AK Parti'nin Davutoğlu ile seçimde başan
kazanabileceğini gördü.
- ÜÇ: Şuriye, Mısır,
paralel yapı, Filistin, Gezi, ekonomi... Erdoğan, Ahmet
Davutoğlu'yla bu alanlarda tam bir fikir birliği içinde...
Bu fikir birliği de Davutoğlu'nun seçilmesinde en önemli etken.
ERDOĞAN İLE DAVUTOĞLU ARASINDAKİ TEMEL
FARK
- Tayyip Erdoğan halk tipi bir politikacı...
Halk gibi konuşuyor, halk gibi tepki veriyor, halk gibi düşünüyor,
halk gibi mantık yürütüyor.
- Ahmet Davutoğlu entelektüel bir politikacı...
Analiz ediyor, herkesin bilmediği kavramları kullanıyor, maddelere
ayırıyor, "epistemoloji" diyor, "içselleştirici kültür" diyor.
Kısacası...
- Gitti "beş dil biliyormuş, beş dil biliyorsun da ne oluyor, ben o
işi tercümanlarla hallediyorum" şeklindeki hafif yaklaşım.
- Geldi içinden "epistemoloji, içselleştirici ve bütünleştirici
kültür, varoluşsal" gibi sözlerin geçtiği sözlük karıştırıcı ağır
yaklaşım.
-Galiba Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki en bariz, en görünür, en
dikkat çekici ve en temel fark, "entelektüel düzey" farkı
olacak