Devletler, hak hukuk, huzur tesis edilsin diye
kurulurken, şimdiki devletlerin çoğu fitne fesat saçıyor, tıpkı şu
andaki İsrail devleti gibi.
Eskiden Yahudiler ile ilgili tuhaf tuhaf hikayeler
anlatılırdı, insan hakları aktivisti bir mümin olarak karşı
çıkıyordum, kişinin inancını seçme hakkı vardır bundan dolayı küçük
düşüremez, suçlanamaz diye.
İlginçtir İsrail devletinin acımasızlığı ve haddini
aşma teşebbüsü galiba mezkur hikayelerin doğruluğuna işaret
ediyor.
Yarım asırdır kurulan İsrail devleti dünyada benzeri
görülmemiş bir zumlu Filistinlilere reva görüyor, nerdeyse
özvatanlarını onlardan aldı alacak, bir adam gibi düşünüp bu
beladan kurtulmanın yolu ararken yetmiyormuş gibi bir de Mescidi
Aksa tarafında dolaşıyor.
Mescidi Aksanın mukaddes bir mescit olduğu her üç
ilahi din tarafından tescilli olmasına rağmen Tevrat’a getirdikleri
hileli tevillerle insanlık aleminin başına bir sorun haline getiren
Yahudiler utansın, Hahamlar başını önüne eğsin, İsrail devleti
duyarlı insanların potansiyel düşmanlığına hazırlıklı olsun
diyorum. Galiba İsrail devletine ikinci bir “one munit” demenin
zamanı geldi.
Mavi Marmara vakası alnınızda bir kara leke gibi
dururken böyle mızıkçılık yaparak dikkatimizi dağıtacağını
düşünüyorsanız, avucunu yalarsın, kendi kendini aldatma!
Ey İsrail devleti eğer Yahudilere bir iyilik yapmak
istiyorsanız,
1-Mavi Marmara hadisesinden dolayı dünya kamuoyundan
özür dilemen lazım,
2-Geldin Filistin’e bir vesileyle kondun, dünyaya
gelmişsiniz sizin de bir yerlerde yaşamaya hakkın var dedik, pasif
durduk, 1967 sınırlarına çekilmeniz lazım.
3-Mescidi Aksa ve havalisi uluslar arası açık hava
müzesi olarak, Ezan, sala ve Namaza özellikle Cuma namazına açık
bırakman lazım.
4-O “arz-ı mevud” hikayesinden vazgeçmeniz lazım,
5-İslam dini ile ilgili ileri geri konuşmaktan da
vazgeçmeniz lazım.
Tabi ben bir dünya vatandaşı, Osmanlı neferi ve
Salahaddini eyyubi torunu olarak seni uyarıyorum, gerisi senin
bileceğin iştir.
İsrail’de yaşayan duyarlı Yahudilere sesleniyorum
bakın devletiniz sizi sıkıntıya düşürüyor.
Üç günlük dünyadır, Yüce Allah tüm insanlığın Rebbı,
Rebb-ul alemindir, yeryüzünde edep ve marifet içinde yaşayalım
diye, onu tanıyıp huzuruna huzur içinde ona dönelim diye bizi
yaratmış. Dünya ve dünyanın içindeki canlı cansız her şey
onundur.
Devlet adamlarınızı uyarın, bu yaramazlığı bir gün
başınıza bela olacağı hesabını iyi yapın.
“keser döner sap döner gün gelir hesap döner” diyor
atalarımızın sözünü sizinle paylaşıyorum, gün gelecek bu
yaramazlığın hesabını veremeyeceksiniz. Sizin güvendiğiniz o
zenginlik ve teknolojik üstünlük bir gün hükümsüz hale gelebilir.
Allah muhafaza ikinci bir Hitler size musallat olursa ah vah etmek
fayda vermez bilesiniz.
İsrail devletinin bu barbarlığını görünce Ne geveze
bir devlettir arkadaş! Demek durumunda kaldım.
Bir insanlık sorunu olarak gördüğüm be belayı size
söylemek boynumun borcudur.
Türkiye’de Allahu Ekber nidalarıyla harekete geçen
halk nasıl 15 Temmuz’da tankları durdurduğuna şahit oldunuz.
Gelin hak hukuk kavramı ölçüsünde yeryüzünü yaşanır
hale getirelim, bu dünya hepimize yeter diyorum ne
dersiniz?