Mustafaya ilk eleştiri
Abone olMerakla beklenen Mustafa'nın galası Dolmabahçe'de yapıldı. Can Dündar'a ilk eleştiri Ata'nın manevi kızından geldi.
Yönetmenliğini Can Dündar'ın üstlendiği, Atatürk'ün askeri,
siyasal ve insani yönlerini anlatan ''Mustafa'' filminin gösterimi,
Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesinde kurulan 2 çadırda yapıldı.
BÜYÜKANIT SİVİL HAYATTA NE YAPIYOR?
Filmi izlemeye gelen konuklar arasında yer alan Genelkurmay eski
başkanı emekli orgeneral Yaşar Büyükanıt, bir gazetecinin,
''televizyonlardaki görüntülerde, sivil hayata alıştığının
görüldüğünü'' söylemesi üzerine de, ''Tabii alıştım niye
alışmayayım?'' yanıtını verdi.
''Sivil hayatta neler yaptığına'' ilişkin bir soru üzerine de
Büyükanıt, daha çok kültürel ve sanatsal faaliyetlere katıldığını,
tiyatroya gittiğini, spor yaptığını, bol bol kitap okuduğunu
belirterek, daha önce bir kısmını yapamadığı etkinlikleri şimdi
yapma olanağı bulduğu için mutlu olduğunu bildirdi.
ATA'NIN MANEVİ KIZI İKİNCİ YARISINI BEĞENMEDİ
Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe de filmin başının çok güzel
olduğunu, ancak özellikle ikinci yarıda kimi yerleri beğenmediğini
söyledi.
Adatepe, ''Atatürk, çok fazla boş, hiçbir şey yapmıyor, çok üzgün
olarak anlatılmış. Atatürk çok üzgün değildi. O çok mutluydu.
İnkılaplarını yapıyordu, yazılar yazıyordu, kitaplar okuyordu''
diye konuştu.
Can Dündar'ın, filmi hazırlarken kendilerine danışmadığını ifade
eden Adatepe, ancak kendisine kırgın olmadığını, çekimlerin çok
güzel olduğunu kaydetti.
UFUK URAS KUTLADI
ÖDP Genel Başkanı İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ise devrim tarihi
dersi verdiğini hatırlatarak, bu denli görsel ayrıntının çok ilginç
olduğunu anlattı. Uras, ''Geçmişi olmayanın geleceği olmuyor.
Hakikaten çok önemli dersler içeriyor. Emeği geçenleri bir kere
daha kutluyorum'' dedi.
GÜLBEN 20 MİLYON GİŞE BEKLİYOR
Sanatçı Gülben Ergen ise olağanüstü etkileyici bir film izlediğini
belirterek, ''İsterim ki herhangi bir belgesel gibi 1-2 ay gibi
kısıtlı bir sürede oynamasın. 1-2 yıl hiç vizyondan inmese bu
belgesel. Bütün Türkiye izlese. Eğer bir şekilde bizi üzen bir
rakam olursa, bu çok korkutucu şeylerin sinyali demektir. Çok büyük
gişesi olmalı. 10-20 milyon gişeli olmalı'' dedi.
''FİLM ATATÜRK'ÜN ANLATIMLARINA, NOTLARINA
DAYANIYOR''
Can Dündar da ekip olarak, ''farklı bir Atatürk yorumu ortaya
koyabilir miyiz'' diye uğraştıklarını belirterek, ''Bundan sonra
benim birşey söylemem doğru olmaz. Seyirci söyleyecek doğru olanı,
nasıl bulduğunu, nelerin eksik kaldığını. Biz de farkındayız çok
eksiğimiz var. Ama dediğim gibi bu kendi içinde bütünlüğü olan bir
başka Atatürk'ü anlatma çabasıydı. Onu ne kadar
gerçekleştirebildiğimizin takdiri seyircinin'' dedi.
Dündar, gazetecilerin eleştirileri hatırlatması üzerine, şunları
kaydetti:
''Biz büyük oranda Atatürk'ün kendi anlatımlarına, kendi tuttuğu
notlara, onunla ilgili anlatılan anılara dayanarak hazırladık bu
belgeseli. Dolayısıyla pek azı benim yorumum, çoğu kendi anlattığı
şeyler. Elbette başkaları başka fikirde olabilir ve onların da film
yapıp bunun aksini söyleme hakları var. Bu da bizim Atatürk'ümüz.
Burada şaşırtıcı olan, film çıkmadan eleştirilerin çıkmış
olmasıydı. Böyle olması çok doğal. Buna hazırız. Sonuçta
belgeselini yaptığımız insan Atatürk. 2 saatlik bir filme böyle bir
hayat hikayesini ve böyle bir lideri sığdırmak zaten son derece
güç. Dediğim gibi bunu bir adım varsayalım ve daha iyisini yapmak
için hep birlikte seferber olalım.''
Dündar, filmin özünün röportajlara dayalı olmadığını, tamamıyla
yazılı belgelere dayalı bir film yapmaya çalıştıklarını belirterek,
tanıklıklara dayalı bir film yapması durumunda Ülkü Adatepe'nin de
kapısını çalacağını dile getirdi.