Mumcu'dan hükümete eleştiri
Abone olANAVATAN Partisi lideri Erkan Mumcu, hükümetin AB sürecinin ''Kıbrıs sorunu''yla ilişkili ayağını yönetemediğini ileri sürdü.
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ek protokolün
imzalanmasının ''Diplomatik tanıma'' anlamına gelmemekle birlikte
bir ''De facto tanıma'' durumu yarattığını, ''fiili'' bir nitelik
taşıdığını söyledi. Mumcu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin
''Ek Protokol'' başlığı üzerinden anlamsız ve kısır bir tartışma
ortamına sürüklendiğini ifade etti. Bugün ''ek protokol''
tartışması üzerinden gelinen açmazın, tutarlı ve bütünlüklü bir
bakış açısıyla ve sorunun tarihçesi gözetilerek ele alınmak
durumunda olduğunu ifade eden Mumcu açıklamasında şunları kaydetti:
''Kıbrıs'ta bir çözüm planının işlemesi, Türkiye tarafından ancak
Avrupa birliğine tam üyelik süreci ile doğrudan ilişkilendirilmesi
durumunda işlevsel bir nitelik taşıyabilirdi. Dolayısıyla Türkiye
böyle bir süreci güvence altına alacak bir formül geliştirmek
zorundaydı. Ancak Türkiye, 'Annan Planı'na dayalı BM sürecini
işletmekte gecikmiş ve Kıbrıs'ta Güney Kıbrıs Rum kesimin AB'ye tam
üyeliğini güvence altına aldığı Aralık 2003 tarihinden önce
referanduma gidilmesini sağlayamamıştır. Güney Kıbrıs Rum kesiminin
AB'ye resmen üye olduğu Mayıs 2004'ten hemen önce yapılan
referandumun doğurduğu sonuçlar itibarıyla bize kısmi bir avantaj
sağlamasına karşın tescilli gecikmiş bir sonuç olması bakımından
yeterince güçlü bir manevra alanına sahip olmamıza yetmemiştir.
Bugün Kıbrıs konusunda en büyük açmaz 'Kıbrıs sorunu'nun her geçen
gün biraz daha AB'nin iç sorunu haline gelmekte oluşudur. Bu durum
temel olarak, hükümetin 16-17 aralık 2004 zirvesine belli bir ön
hazırlıkla belli riskleri üstlenerek ve bu konuda kesin bir ABD ve
BM desteğini arkasına alarak gitmesinden kaynaklanmıştır'' Erkan
mumcu, hükümetin AB sürecinin ''Kıbrıs sorunu''yla ilişkili ayağını
yönetemediğini ileri sürerek, inisiyatif almakta gecikildiğini,
bugün ek protokol üzerinden manevra yeteneğinin kaybedildiği kısır
bir alana sıkışılmasına neden olunduğunu savundu. Kıbrıs sorunun
hızla AB'nin bir iç sorunu haline dönüştüğünü belirten Mumcu, BM ve
Annan planı üzerinden yürütülecek bir çözüm arayışının konu dışı
kaldığını ifade etti. Erkan Mumcu açıklamasında, ''Ek Protokol''ün
imzalanmasının ''Diplomatik tanıma''anlamına gelmemekle birlikte
bir ''De facto tanıma''durumu yarattığını, ''yani fiili bir nitelik
taşıdığı'' kaydetti. Mumcu, bugün esas sorunun, bu durumun
yaratacağı fiili sonuçlarla ve Türkiye'nin çıkarlarını korumakta
hangi önlemlerin geliştirileceği olduğunu vurguladı. ANAVATAN
Partisi Genel Başkanı Mumcu, açıklamasında şunları kaydetti:
''Türkiye ne acıdır ki, hükümetin yanlış ve tutarsız politikaları
yüzünden müzakereci taraf pozisyonunu kaybetmiş haldedir.
Uluslararasıplatformlarda doğrudan muhataplık ilişkisini sürdüremez
duruma gelen Türkiye, bu sorun konusunda da karşısında muhatap
olarak yalnızca ''Rum kesimini bulur durumdadır. Kıbrıs sorununda
boşa geçen her dakika Türkiye'ye ve Kıbrıs Türk toplumuna ihanet
demektir. Boşa geçen her dakika Güney Kıbrıs Rum kesimi üzerinden
Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin yarınına ipotek koymak
demektir.''