Mumcu hükümeti yük olarak gördü
Abone olAnavatan Partisi (ANAVATAN) Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''AK Parti'nin sayısal çoğunluğu Türkiye'nin sırtına yük olmuştur'' dedi.
Mumcu, Aydın'da düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında, son
günlerde kamuoyunda çok sık gündeme gelen ''kamusal alan''
konusunda değerlendirme yaptı. İnsanların özel hayatının sivil alan
içinde olduğunu ifade eden Mumcu, hiçbir insanın özel hayatına,
mahrem alanına kanunlarla girilemeyeceğini savundu. Kendisinin
mahkeme kararını okumadığını belirten Mumcu, şöyle dedi:
''Demokrasi, özel alanı, özgürlükler alanını genişleten ve devletin
otorite alanını daraltan bir rejimin adıdır. Çağdaş, evrensel insan
hakları kesinlikle insan özel hayatına ilişkin kısıtların
devlettarafından getirilmesine karşıdır. Bu konuda, TBMM'nin
müdahil olması gerekir. Bir insanın özel hayatının tartışılması
tehlikeli bir süreçte olduğumuzu gösteriyor.'' AK Parti
Hükümeti'nin iktidar olduğunu unuttuğunu, muhalefetteymiş ve meclis
dışında kalmış bir marjinal partiymiş gibi olup biteni
eleştirdiğini öne süren Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''TBMM'deki 357 adet milletvekili koltuğu kimin tarafından
dolduruluyor? AK Parti'nin oy vermediği bir tasarının yasalaşması
mümkün olmadığına göre, Türkiye'de yapılamayan işlerin, çözülemeyen
sorunların sorumlusu AK Parti'den başkası olabilir mi? Bizim
yeterli sayıda sandalyemiz var da, biz mi yasa çıkaracağız. Yoksa
muhalefet partilerinin sayısı yetiyor da bizim mi haberimiz yok. Bu
kadar büyük sayısal çoğunluğa sahip olan AK Parti'nin siyasal
ağırlığı ne yazık ki eksi durumdadır. AK Parti'nin sayısal
çoğunluğu artık Türkiye'nin sırtına yük olmuştur. AK Parti
Türkiye'nin sorunu haline gelmiştir.'' AB YOLUNDA MOLA Türkiye'nin
AB sürecinin çok eski yıllara dayandığını ifade eden ANAVATAN Genel
Başkanı Mumcu, AK Parti'nin bu süreçteki zincirin halkası konumunda
olduğunu, ancak bu dönemin Türkiye'nin AB'ye ''eli mahkum''
görüntüsü verdiği bir dönem haline geldiğini iddia etti. Hükümetin
iç politikada avantaj kazanmak için elindeki bütün kartları
gösterdiğini belirten Mumcu, bu tutumdan kaçınılması gerektiğini
savundu. Kıbrıs sorununun yanlış bir politika ile AB'nin iç
meselesi haline getirildiğini iddia eden Mumcu, hükümetin 2 yıl
sonra Kıbrıs ile ilgili girişim başlattığını, bu önemli tutumu
desteklediklerini belirtti. Mumcu, şunları kaydetti: ''Rum kesimine
hava ve deniz limanlarının açılması meselesi ve arkasından gelecek
Rum kesiminin Türkiye'de Kıbrıs adıyla temsilcilik açması
sorunları, önemli sorunlar olarak karşımızda duruyor. AB
Parlamentosu'nun Türk Hükümeti'nin yaptığı yanlış dolayısıyla ek
protokolü meclisten geçirmesi kararı, aslında bir meydan okumadır.
Türkiye bu meydan okumalara gerektiği zaman yine meydan okuyarak
cevap verebilecek güce sahiptir. Tavizler verilerek bir yerlere
gelinmesi kabul edilebilecek bir şey değildir. Bu hükümet müzakere
sürecini siyasi boyutlarını tamamen askıya almış, teknik
boyutlarını bürokratlara havale etmiş durumdadır. Asıl derdi,
gündemin önemli maddeleri olabilecek ek protokol ve uygulamaları
sorununu, muhtemel bir seçimin sonrasına kadar erteleyebilmektir.
Benim gördüğüm kadarıyla hükümet, AB işinde mola aldı.''
ANAVATAN'ın Türkiye'nin en önemli ve güçlü bir alternatif parti
konumunda olduğunu iddia eden Erkan Mumcu, partisinin baraj
endişesinin de olmadığını söyledi. Mumcu, Türkiye'yi krize
götürmemek için Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi gerektiği görüşünü
de dile getirdi. Erkan Mumcu, daha sonra Ege Bölgesi Sanayi Odası
Aydın Şubesi'ni ziyaret etti.