Muhalefet partilerine Ahmet Hakan şoku
Abone olAhmet Hakan, Şah Fırat operasyonunu hezimet olarak gören muhalefete neden katılmadığını kaleme aldı.
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Süleyman Şah
türbesinin geçici olarak taşınmasının akılcı olduğunu
yazdı.
IŞİD tehdidi nedeniyle türbeyi oradaki askerleri riske sokmama adına Türkiye sınırına yakın yere nakleden hükümet muhalefetin sert eleştirisine uğradı. Muhalefete göre iktidar partisi vatan toprağını terketti.
Peki gerçekte olan biten ne? Sahiden de Türkiye 'hezimet' mi yaşadı, yoksa hükümetin dediği gibi bir 'kahramanlık hikayesi' mi yazıldı?
Tartışmalara katılan Ahmet Hakan Şah Fırat operasyonunu bugünkü yazısında madde madde sıraladı. İktidarı sadece olayı sunuş biçimi yönünden eleştiren yazar, muhalefeti kızdıracak görüşleri okurlarıyla böyle paylaşıyor:
MADDE BİR: Hamasete hiç gerek yok. Askerin
orayı terk etmesi doğrudur. Unutulmasın: Asker orayı terk etmeseydi
ve IŞİD saldırsaydı... Bugün askerin çekilmesini eleştirenler,
"Niye önlem alınmadı, niye asker çekilmedi, niye Mehmetçik
tehlikeye atıldı" diyeceklerdi.
MADDE İKİ: Türbe nin Türk askerleri tarafından
yerle bir edilmesine gelince... Türbe düşmanı IŞİD. o türbeyi zaten
yıkacaktı. Sanırım bizimkiler, "Yıkmak IŞİD'e nasip olmasın, biz
yıkalım... Biz yıkarsak tepki olmaz. Bize oy verenler, bizim
yaptığımız hiçbir şeye tepki göstermiyorlar" şeklinde bir fikir
geliştirdiler. Kimin fikriydi acaba? Necdet Paşa'nın mı,
MADDE ÜÇ: Toprak kaybetme meselesine gelince...
Önemli olan nedir? Suriye'de yaklaşık 10 dönümlük toprak sahibi
olmak değil midir? O toprağı kaybettik ama türbeyi Suriye'nin bir
başka yerine taşımak suretiyle aynı ölçekte toprağa el koymuş
olduk. Böylece ne ütmüş ne de ütülmüş durumdayız.
MADDE DÖRT: Çekilme? Normal... Türbeyi yıkma?
Normal... Toprak kaybetme? Eh, yok sayılır... Bu durumda olup
bitene "kahramanlık" denilebilir mi? Cevap veriyorum: Kahramanlık
denilemez. "Rasyonel bir kurnazlık" denilebilir. "Kaçmıyor gibi
yaparak kaçış" denir... "Belaya bulaşmadan usul usul tüyme"
denilebilir.
MADDE BEŞ: Kahramanlık olması için ne gerekir?
Mesela şöyle bir marşın söylenebiliyor olması lazım: "Şanı büyük
Ahmet Paşa/ Süleyman Şah'tan çıkmam diyor." Olup bitene
bakıldığında... Şanı büyük Ahmet Paşamızın, "Süleyman Şah'tan
anında çıkarım arkadaş" dediği görülüyor.
MADDE ALTI: Aslında olup bitende eleştirilecek bir
taraf yok... Eleştirilecek taraf iktidarın olayı sunuş biçiminde...
"Destan yazdık, dünya bize hayran kaldı, Türk'ün gücünü gösterdik"
türü hamaset edebiyatına sarılmasalar, fotoğraflarla algı
operasyonu çekmeseler, bin türlü hava basmasalar... Pek mesele
kalmayacak. Ama hem rasyonel bir kaçış planına imza atıp hem de
"Plevne kahramanı Osman Paşa" havası atmaları fena halde
sıntıyor.