Geçtiğimiz yıl bir aile dostumun oğlunun nikahına katılmıştım.
Osmangazi Belediyesi’nin nikah memuru alışagelmişin dışında
peygamber efendimizden hadisler ile evlilik birlikteliğine dair
ayetlerden kısa bir konuşma yapıp, belediye nikahını öyle
kıymıştı.
Medeni kanun gereği kıyılması gereken yasal nikah akdinde
böylesine alışagelmişin dışında manevi bir öğüdün bulunması benim
gibi nikaha katılanları bir hayli etkilemişti.
Hatta bu akdi yazı konusu yaparak “belediyelerin nikah
memurları genelde ya kızağa çekin memurlar ya da düz memurlardır.
Bundan sonra ilahiyat fakültelerinden mezun olan din alimlerini bu
göreve kaydırabilirler” önerisinde bulunmuştum.
Tabii akabinde “Sen şeriat hükümleri mi gelsin
istiyorsun. Modern görünümlü geri kafalı, yobazsın. Laiklik elden
gidiyor. Sen de buna alet oluyorsun” gibi eleştiriler
gelmişti.
Bu tür eleştirilere cevap verme gereği bile duymam, çünkü
konunun muhatabı olacak düzeyli eleştiri değil.
Aynı eleştiriler şimdi bugünlerde hükümete yönelik
yapılıyor.
*****
*****
*****
Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun bazı maddelerinde yapılacak
düzenleme ile il ve ilçe müftülüklerine nikah kıyma yetkisinin
verilecek olması bizim her yeniliğe karşı çıkan belli kesimin
yine “laiklik elden gidiyor” tantanasına yol
açtı.
Neymiş efendim, bu düzenleme laikliği doğrudan tehdit ediyormuş.
Bir de bunu söyleyenlerin başında solcu hukukçuların geliyor olması
hepten içler acısı.
Daha düne kadar bu kesim Çankaya’ya eşi türbanlı biri çıkarsa
laiklik elden gider dememiş miydi?
Türkiye 2007 yılından bu yana eşi türbanlı Cumhurbaşkanı
tarafından yönetiliyor. Laiklik elden gitmediği gibi daha da
güçlendi.
Başbakan ve bakanların eşlerinin geneli de başı örtülü. Yine
kabinede başı türbanlı bir bayan bakanımız var.
Yine aynı kesim Meclis’e türbanlı vekil girerse laiklik elden
gider, cumhuriyetin temelleri sarsılır diye yaygara koparmıştı.
Hiç de öyle olmadı. 2014 yılından bu yana Meclis’te türbanlı
vekillerimiz var ve gayet de başarılı bir grafik çiziyorlar.
Laiklik de elden gitmiş değil.
Yine CHP’nin başını çektiği aynı kesim üniversiteler başta olmak
üzere kamu kurum ve kuruluşlarına türbanın girmesine şiddetle karşı
çıkarak “Laiklik elden gider” korkusu
yaymışlardı.
Şimdi bakıyorum da o meşhur adalet yürüyüşlerinde bile
kamu kurumlarına girmelerine karşı çıktıkları başı örtülü
ablalarla, başındaki örtüyü çıkarmazsan okuyamazsın dedikleri genç
kızlarla maşallah bir güzel kol kola yürüdüler.
Kamu kurumlarında en üst düzeylerde başları örtülü kadınlarımız
hem aile hem de çalışma hayatına katkı koyuyorlar.Hiç bir sorun
yaşanmıyor. Görüyoruz ki yıllardır topluma öcü diye
aşıladıkları o örtünün meğer laiklikle hiç ilgisi yok muş!.
*****
*****
*****
Şimdi de müftülere getirilen resmi nikah kıyma yetkisinde aynı
yaygara koparılıyor.Hatta bu uygulamanın toplumu böleceği, çok
eşliliği beraberinde getireceği gibi sakat bir mantık da
mevcut.
Belediye başkanını, onun görevlendirdiği düz memur, il ve ilçe
nüfus müdürü, hatta muhtar, nikah kıyabiliyor da, son dönemde trend
olan yurt dışı düğünlerinde büyükelçi ve konsolos nikahı modern
sayılabiliyor da neden onlar gibi kamu görevlisi olan bir müftü
nikah kıyamıyor?
Neden kıydığı nikah dini nikah görüntüsüne büründürülüyor?
Anlamış değilim.Hem öyle olsa ne zararı var? Nikah sonrası
dua edilse fena mı olur?Zaten Anadolu düğünlerinde yeni gelin
duasız evden çıkıp yeni evine de duasız girmez.
Ayrıca düğün salonunda, restoranda, açık havada,
konsolosluk binasında, nüfus müdürlüğünde ve muhtarlık binasında
nikah kıyılabiliyor da neden camide kıyılmıyor?
Orası da sonuçta kabul görmüş, küçük büyük, kadın, kız, erkek
herkesin kullandığı bir mekan.
Avrupa ve Amerika’daki kilise nikahını hayranlıkla ağzın
açık seyret, modern kabul et, bize gelince bırakın cami nikahının
adını müftü nikahına bile tahammül etme.
Yok böyle kafana göre çağdaşlık!.
Hem bu memleketin yüzde 99.9’u Müslüman olduğuna göre ve her
çiftin resmi nikahtan önce ve ya sonra mutlaka dini nikahı da
yerine getirdiğine göre müftü resmi nikah ile dini nikahı bir arada
kıysa fena mı olur?
Toplumumuzun değerleri açısından bakıldığında olması gereken
budur. Bana göre düzenlemede geç bile kalındı.