Mucizevi programlar tartışma konusu
Abone olSırlarla dolu mucizevi insan öyküleriyle, 'ilahi adaletin er ya da geç tecelli edeceği' mesajı veren dramalar, reytinglerde zirveye oturdu. Ancak uzmanların itirazı var.
Her sezon yeni bir yapımın moda olduğu televizyon dünyasına, son
aylarda mucizevi insan öykülerini anlatan programlar damgası
vuruyor. Başına talihsiz olaylar gelmiş insanların yaşadıklarının
anlatıldığı kısa dramalardan oluşan programlar, her hafta reyting
yarışında zirveye çıkıyor. Ak saçlı, davudi sesli bir sunucunun
anlatımıyla başlayan hikâyelerde, gelin - kaynana, karı - koca
çatışması gibi konuları, popüler olmayan oyuncular canlandırıyor.
Hikâyeler, iyilik yapanın mutlaka karşılığını bulacağını, kötülerin
ise başının beladan kurtulmayacağını anlatan mucizevi bir sonla
noktalanıyor. 'Yüreği yanan, rahatlıyor' Bu formatın ilk örneği, 7
yıl önce Samanyolu TV'de 'Sır Kapısı' programıyla başladı. Bu yıl
'Sırlar Dünyası' ismiyle devam eden yapımı, Kanal 7'de 'Kalp Gözü'
programı takip etti. Bu iki programın reyting başarısı diğer büyük
özel kanalları da harekete geçirdi. Show TV'de 'Gizli Dünyalar',
atv'de ise 'Aşkın Mucizeleri' isimli yapımlar başladı. 'Sırlar
Dünyası'nın sunucusu Reha Yeprem, halka 'ilahi adaletin olduğunu'
gösterdikleri için büyük ilgi gördüklerini iddia ederek, şöyle
konuştu: "Toplumda öyle bir çöküş yaşanıyor ki, yüreği yanan
insanlar televizyonda programlarımızı izleyince ilahi adaletin
olduğunu, kimsenin yaptığının yanına kalmayacağını görüyor ve
rahatlıyor. Bu açıdan insanlara doğruyu gösterip ümit veriyoruz.
Ayda 1200'e yakın mektup alıyoruz." 'Sırlar Dünyası'nın yapımcısı
Mustafa Kartal ise, "Doğruları işlediğimiz için böylesine büyük
ilgi görüyoruz. Televizyon dünyasındaki yozlaşma da bize seyircinin
teveccüh göstermesine sebep oldu. Büyük kanalların da benzer
programlar yapmaya başlaması bizi sevindirdi" diye konuştu. 'Bu,
yozlaşmaya tepkidir' Reyting başarılarını halkın toplumsal
yozlaşmaya tepkisi olarak değerlendiren 'Kalp Gözü'nün yapımcısı ve
yönetmeni Gül Güzelkaya da, şunları söyledi: "Artık insanlar
sürekliliği olan dizilerden sıkıldı. Çok çabuk sonuca ulaşacak 20 -
25 dakikalık dramaları tercih ediyor. Bizim bütün hikâyelerimiz,
'İyilik yaparsanız, muhakkak iyilik görürsünüz' mesajı taşıyor.
Halk yapımımıza ilgi göstererek giderek yozlaşan toplulumuza, 'Bir
dakika dur, nereye gidiyoruz?' diyor. Mesela, gelin - kaynana
hikayesini anlattık, bir kadın kapıma kadar gelip 'Yavrum sağ ol,
gelinim bana çok kötü davranıyordu. Şimdi sizi izledikten sonra
öyle davranmıyor' dedi." TV eleştirmenleri 'Bu da geçer' diyor Sina
Koloğlu (Milliyet): "İnsan hayatında geriye dönülmeyen anlar ya da
unutulmaz aşklar önemli yer tutar. Türk toplumu da kaderci bir
yapıya sahip olduğu için bunlar üzerine kurulu yapımlar son dönemde
revaçta. Fantastik bir yönü var. Ayrıca bu temaları kullanan
diziler, filmler tüketildi. İzleyici şimdi bu yapımları keşfetti.
Görsel tüketimin bu kadar yoğun olduğu, günde 5 saate yakın
televizyon izlenen bir ülkede neden sorusu bence anlamsız. Çünkü
bir yıl sonra bugün başka yapımların neden izlendiğini soruyor
olabiliriz." Cengiz Semercioğlu (Hürriyet): "Ekranda birtakım
şeylerin modası geçiyor, yerine yenileri geliyor. Bu son durum
ekrandaki ikinci reality program dalgası. 'Yangın Var', 'Sıcak
Saatler' gibi yapımlar, büyücü, cin, şiddet gibi öğeler olduğu için
uzun sürmedi. Halkın özellikle 'total' seyircinin bu programlara
büyük ilgi görtermesinin altında Türk halkının mucizevi olaylara
fazla meraklı olması yatıyor. Kış döneminde iyi diziler çıkınca bu
yapımlar yine izlenir ama bu kadar reyting yapmayabilir." Uzmanlar:
Çok riskli Kanallarda sayıları artan bu tür programları uzmanlar
şöyle değerlendirdi: Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Kadir Has
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı: Ortada çok ciddi bir eğitim
sorunu var. İnsanlar, herhangi bir olayı bilimsel, rasyonel
yaklaşım yerine, inançla, doğaüstü güçlerle açıklamak istiyor.
Falcılara giden, büyü yaptıran, hurafelere inananlar var. Bu küçük
bir kitle değil. İnsanlar doğaüstü güçlere inanma eğilimine
yönlendiriliyor. Kişi programları izledikten sonra, isteklerini
doğaüstü güçlerden bekliyor. Gerçekleşmeyince de hayal kırıklığına
uğruyor." Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan: "Programı izleyen çocuklar,
ruhsal ve zekâ sorunu olan insanlar, bu tür programları gerçek
olarak algılayabilir. Olayın sosyolojik, psikolojik ve yasal yönü
tartışılmalı. Yanlış inanışlara aldanabilecek insanlar olunca, bu
tür programlar ön plana çıkar. Zaten doğaüstü yaşantılar, 5 duyu
dışındaki algılamalar, rüya, uyku, ruh gibi konular henüz bilimsel
olarak açıklanmış değil. Bilimsel olmayan bir konunun izlenmesi
sakıncalı olabilir. RTÜK'ün süratle yaptırım uygulaması gerekir."
Programlardan birkaç 'mucize' örnek İstenmeyen bebek (Sırlar
Dünyası): Meral ve Aydın evleneli 2 yıl olmuştur. Doktora giden
çift, ancak uzun bir tedaviyle çocuk sahibi olabileceklerini
öğrenir. Bu sırada Meral, beklenmedik bir şekilde hamile kalır ve
aileyi sevince boğar. Ancak doktorlar, çocuğun zeka özürlü
olacağını ve 21. haftayı doldurmadan kalbini durdurmak gerektiğini
söyler. Meral ve Aydın, çocuğu aldırmaya karar verir. Ancak
Meral'in gördüğü bir rüya ve Aydın'ın yaşadığı sır dolu olaylar, bu
kararı değiştirir. Bu çocuğa sahip olmak, onlara mükâfat olarak
geri dönecektir. Gerçek dost (Gizli Dünyalar): Tahsin ve Ömer,
üniversiteden arkadaştır. Varlıklı Tahsin, Ömer'e hep destek
olmuştur. Yıllar sonra Ömer, zengin bir işadamı olur. Tahsin ise
her şeyini kaybeder ve yardım için sonunda Ömer'e gider. Ama Ömer,
eski arkadaşını kovar. O günden itibaren, mucizevi olaylarla
Tahsin'in hayatı değişir, güçlü biri olur. Ama bir ölüm, eski
arkadaşının gerçek dost olduğunu gösterecektir. Rüya ölüme çağırdı
(Kalp Gözü): Kayınvalidesiyle anlaşamayan Fatma, kocası evden
gidince yük gördüğü yaşlı kadının yemeğini bile almaktadır. Oğlu
evlenen Fatma, yaşlı kadını öldürür. Aradan 3 yıl geçer, Fatma'nın
eşi ölür. Fatma, oğlunun yanına sığınır ama bu kez gelini onu
istemez. Her gece, kayınvalidesi rüyasına girip ona alevler çıkan
bir kovuk göstermektedir. Fatma, aynı rüyayı gördüğü bir gece bu
kez rüyadaki kovuğa girer ve sabah ölü bulunur. Bir ananın dram
(Kalp Gözü): Ayağı sakat olan Ayşe, sürekli içen ve kızını
istemeyen kocası yüzünden mutsuzdur. Bir gün körkütük sarhoş olan
kocası, Ayşe'den kızını cami avlusuna bırakmasını ister. Kadın
reddeder ama adam küçük kızı bir cami avlusuna bırakır. Koca ayrıca
karısından fuhuş yapmasını da ister. Bebeği ise yaşlı bir adam
bulmuştur. Kadın son çare evin kapısını kilitleyip canına kıymaya
karar verir. Bu sırada yaşlı adam kapıya gelir ve kilitli kapı
aniden açılır. Kadının kocası eve döndüğünde, eşini yaşlı adama
satmak ister. Yaşlı adam kaçınca koca peşinden koşar ve adamın
cebine elini soktuğu anda eli yanarak oracıkta ölür. İşte
reytingleri 26 Temmuz Pazartesi: 'Kalp Gözü' (Kanal 7) 5.1
reytingle birinci, STV'de ekrana gelen 'Sırlar Dünyası' 4.7
reytingle ikinci. 27 Temmuz Salı: Kanal D'nin 'Omuz Omuza' dizisi
6.6 reytingle birinci, 'Sırlar Dünyası' (STV) 4.8 reytingle ikinci.
29 Temmuz Perşembe: Show TV'deki 'Gizli Dünyalar' 6.5 reytingle
birinci. 30 Temmuz Cuma: 'Kalp Gözü' (Kanal 7), 5.2 reytingle en
çok seyredilen yapım. 31 Temmuz Cumartesi: 'Sırlar Dünyası'nın
tekrarı, 4.1 reytingle gün birincisi. ATV'de yeni başlayan 'Aşkın
Mucizeleri' 2.7 reytingle 100 program içinde 6. 1 Ağustos Pazar:
Fenerbahçe - Juventus maçı 7.1 reytingle birinci, 'Gizli
Dünyalar'ın tekrarı 3.4 reytingle beşinci. Birsen
Altuntaş/Milliyet/Milliyet İstanbul